Gidecek başka ülkesi olmayanların hikâyesi

Gidecek başka ülkesi olmayanların hikâyesi

8.06.2025 10:45:00
Güncellenme:
Başak Bıçak
Takip Et:
Gidecek başka ülkesi olmayanların hikâyesi

Basel Adra'nın kamerası, Filistin’in dağlarında süren sessiz ama amansız bir direnişi kayda alıyor. “No Other Land”, bir halkın toprağıyla birlikte hatıralarının, evlerinin ve umutlarının da sistematik biçimde yok edilmesine karşı görsel bir tanıklık sunuyor.

“Bitmeye başladığımızda filme başladım…”

İsrail'in Batı Şeria’yı işgalinden sonra 80’li yıllarda, askeri eğitim kampları kurma gerekçesiyle bölgedeki köylerde yaşayan insanları “tahliye etme” işlemine girişmesi yukarıdaki cümlelerin sahibi Basel Adra’nın, “No Other Land” belgeselini çekmesine neden oldu. Geçen yıl “Akademi Ödülleri”ni kazanan ancak dağıtımcı bulamadığı için pek çok yerde gösterime giremeyen film, işgalle birlikte “sessizliğe gömülmüş bir gerçekliği” kayda alarak bugün çok daha kötü durumda olan bir halkın, yıllardır yaşadıklarının izini sürüyor.

Batı Şeria’nın, köylerin yer aldığı dağlık bir bölgesinde, Masafer Yatta’da doğup büyüyen Basel Adra, yaşananlara tanık olduğu için babası ve annesi gibi aktivist olarak büyüyen ve olanları, çocukluğunda filme almaya başlayan bir genç... Amatör kayıtlarla, köylere yapılan sistematik yıkımları ve halka edilen zulmü belgeleyen Adra, İsrailli gazeteci Yuval Abraham, Filistinli Hamdan Ballal ve Rachel Szor ile birlikte seslerini duyurabilmek ve “masum bir umutla” İsrail’e yönelik kamuoyu baskısı oluşturabilmek için kollektif biçimde bu belgeseli çekiyorlar. Ancak yaşananlar o kadar dehşet verici, şiddet ve adaletsizlik o denli korkunç boyutlardaki “No Other Land”, sırf Batı Şeria köylerinde yapılan kötülüğün değil savaş suçlarının, yersiz yurtsuzlaştırılmanın ve yerinden edilmenin lanetleyici bir belgesine dönüşüyor. Ailesinin, tanıdıklarının ve kendi gördüklerinin tanıklığıyla, “tahliyenin” aslında bir istila olduğunu, askeri amaçlarla kurulan bir kampın ise yöredeki halkı bölgeden sürmek için kullanıldığını ortaya çıkarıyor.

DUYMAZDAN GELİYORLAR

“İçeride eşyalarımız var!” diye bağırıyor bir kadın ancak askerler duymazdan geliyor o insanları… Topraklarını, yıllardır yaşadıkları yerleri “yaşanmaz” duruma getirmek için her türlü yönteme başvuruyorlar. Evlerini başlarına yıkmakla bırakmıyorlar sadece elektrik direklerini söküyorlar, su borularını kesiyorlar, okulları yerle bir ediyorlar, jeneratörlerini aldıkları insanları direndikleri için vuruyorlar. Çoluk çocuk mağaralarda yaşamaya mahkûm edilen halk, geceleri gizlice evlerini inşa ederlerse gelip yeniden yıkıyorlar ve dahası askeri eğitim bölgesinin halk tarafından işgal edildiği yalanını söylüyorlar... 

Marc Ferro’nun yazdığı gibi “Siyasal söylemden farklı bir şekilde, kendisini doğru söylem olarak ‘Görüntü yalan söylemez’i dayatmak isteyen” görüntü, bu belgeselde 2019 yılında başladığı ve 2023 yılında son verdiğine serüveniyle inkâr edilemez bir gerçekliğe resmiyet kazandırıyor. Başlangıçta birbirlerini çok iyi tanımayan Adra ve Yuval’ın arkadaşlığı, işgal sertleştikçe güçlenip kenetlenirken iki farklı kadere sahip gencin düş kırıklıklarını da ortak hale getiriyor. 

Çektikleri görüntülerle birilerine ulaşabilirler mi, baskı oluşturabilirler mi, bir gün işgal biter mi ya da bir gün onlar da evlenebilirler mi? Akıllarında onlarca soru, her gün ölüm tehdidiyle burun buruna kalan ve atalarından işgal edilmiş bir toprak ile aktivizmi miras almak zorunda kalmış ancak bu trajediyi, çocuklarına bırakmak istemeyen nice gencin öyküsü “No Other Land”... Dünyanın bir ucundaki Filistin’de veya öteki ucundaki Ukrayna’da... Gidecek başka ülkeleri olmayan insanların çığlığı adeta, bugün bile her yerde duyuluyor. No Other Land’i, TV+’ta izleyebilirsiniz.

Puanım: 9/10

Başak Bıçak  - basakbicak@gmail.com

İlgili Konular: #filistin