Heisenberg ve felsefe

Heisenberg ve felsefe

2.11.2025 11:33:00
Güncellenme:
Ayşe Acar
Takip Et:
Heisenberg ve felsefe

Kuantum fiziğinin öncülerinden Werner Heisenberg’e göre modern fizik, antik felsefenin kadim sorularına geri dönüyor. Atomdan enerjiye, “bir” ile “çok” arasındaki gerilim bugün bilimin de merkezinde. Heisenberg, materyalist evren anlayışını sorgularken Herakleitos’un “oluş” felsefesiyle kesişiyor.

Kuantum mekaniğinin kurucularından Werner Heisenberg, atom fiziğinin bilimi 19. Yüzyılda girdiği materyalist yoldan geri döndürdüğünü söyler. Felsefi metinlere son derece hâkim olan Heisenberg, Antik Yunandan günümüze felsefenin gündeminde olan “bir” ve “çok” arasındaki gerilimin bugün fizik biliminde de ana konu olduğunu açıklamaya çalışır. *

Varoluşta duyularımızın penceresinden seyrettiğimiz dünya çok çeşitli şeylerden oluşmaktadır. Olaylar, renkler, sesler… Bu çokluk neyden ya da nereden peyda olmaktadır? Heisenberg “Antik Yunanda buna töz denilmekteydi” diyor. İlk filozof olarak kabul edilen Thales üzerine yaptığı analizde Heisenberg, filozofun töz olarak suyu kabul etmesini anlaşılır bulur:

“Bildiğimiz her şeyin içinde sadece su çok çeşitli biçimleri alabilmektedir; kışın buz ve kar formunu alabilir, buhara ve buluta dönüşebilir. Irmakların delta oluşturduğu yerlerde toprağa dönüşebilir ve yerden kaynayabilir. Su hayatın ön koşuludur.”

Diğer antik Yunan filozoflarının töz tespitlerini analiz eden Heisenberg modern fiziğin Herakleitos’un teorisine yakın durduğunu belirtip filozofun düşüncelerini dikkatimize sunar.

Efesli filozof Herakleitos’un felsefesinde ana kavramlardan biri “oluş”tur. Oluş, hareket eden şey yani ateşle temsil edilir ve ateş filozofun töz olarak kabul ettiği şeydir. Herakleitos için yaşadığımız bu evren “bir” ve “çok”un, zıt unsurların arasındaki karşıt gerilimden ibarettir. Herakleitos şöyle der: 

“Bilmeliyiz ki savaş her şeyin temelidir, çatışma da adalettir. Her şey çatışma yoluyla var olur ve yok olur.”

MODERN FİZİK VE HERAKLEİTOS

Heisenberg, Herakleitos’un gündeme getirdiği değişim olgusunun maddi bir neden olmadığının altını çizer ve ekler, “Bu noktada modern fiziğin bir şekilde Herakleitos doktrinine olağanüstü derecede yakın durduğunu vurgulayabiliriz.”

Heisenberg, eğer “ateş” sözcüğü yerine ‘enerji’ sözcüğü konulursa söylediklerinin daha iyi anlaşılacağını belirtir. Enerji, gerçekte bütün temel parçacıkların, bütün atomların dolayısıyla var olan her şeyin kendisinden yapıldığı tözdür/cevherdir ve hareket eden de yine enerjidir. 

Enerji toplam miktarı değişmeyen bir tözdür ve temel parçacıkların aslında bu tözden oluştuğu yapılan pek çok deneyle yaratılan temel parçacıklardan anlaşılmaktadır. Enerji olarak enerji harekete, ısıya, ışığa ve gerilime dönüştürülen, bütün değişmelerin (çokluk) temel nedenidir. 

Heisenberg, materyalizme yaptığı eleştiride bugün modern fizikte kullanılan atomun Demokritos’cu materyalist atomla aynı şey olmadığını ve modern fiziğin Herakleitos, Platon ve Pythagoras felsefesine daha yakın bir yerde durduğunu belirtir. 

“Modern görüşlerle Platon ve Pythagorasçıların düşüncelerin birbiriyle benzeşmesi daha da ileri taşınabilir. Platon’un Timaeus diyaloğundaki temel parçacıklar en nihayetinde maddesel tözler değil matematiksel formlardır.”

Modern kuantum teorisinde de nihai temel parçacıklar hiç şüphesiz matematiksel formlardır fakat modern fizikte tanımlanan bu formlar çok daha karmaşık bir doğaya sahiptir. Antik Yunanda sözü edilen filozoflar için bu formlar statikken modern fizikte dinamik unsurlardır. Hareket yasaları tüm çağlarda geçerliyken yörüngeler gibi geometrik formlar değişkendir. 

Antik Yunan’dan güzümüze kadar filozofları meşgul eden hâlâ meşgul etmeye de devam eden “bir” ve “çok” ilişkisi modern fiziğin de ana konusudur. “Bir” ve “çok” arasındaki ilişki, “Ben nasıl oluyor da karşımda duran şu şeyleri bir birliğe getirip biliyorum?” sorunsalının da merkezinde yer almaktadır.

* Werner Heisenberg - Fizik ve Felsefe, Küre Yayınları.

İlgili Konular: #Felsefe