Sürdürülebilir giysi dolabı
Düzenli olarak alışveriş yapmak yerine farklı çeşitlemelere uygun giysiler edinerek hem sürdürülebilirliğe katkıda bulup hem de özgün olabilirsiniz.
Bu yıl bahar ayı epey bir gecikti, bilindiği üzere iklim krizinin etkisiyle değişen hava olayları her geçen gün daha da baskın bir şekilde yaşamımıza giriyor, olmayı da sürdürecek. Bir yandan da geciken bahara karşın, yaza hazırlık tüm hızıyla sürüyor. Hazırlıkların liste başındakilerden biri de alışveriş.
Markaların ilkbahar/yaz 2022 koleksiyonları tek tek tüketicisi ile buluşurken bu yaz dolabınızda olması gerekenlerden mevsimin gözde yüzme parçalarına kadar birçok ürün bugünlerde, takip etmeseniz bile sosyal medyanın da etkisiyle bir şekilde akışınıza tanıtımlı olarak düşebilir.
En azından benim ve sorup soruşturduğuma göre birçok kişi için de durum böyle. Durum böyleyken bu hafta sizlere çevresel sürdürülebilirlik adına atmamız gereken önemli adımlardan olan, “gereksinimimiz kadarını satın alalım” maddesini giyilebilir ürünler kapsamında ele alarak aktarmak istiyorum.
Gündelik yaşamda giysilere gereksinimimiz olduğu su götürmez bir gerçek. Ancak yeni bir terlik, giysi, keten pantolon, bikini veya yeni bir şapkaya gereksinimimiz var mı? Eklenen eşyaları çoğaltabiliriz elbette. Eşyaların çokluğunda, kendine ne kadar yer kalıyor peki? Tıka basa dolu gardıroplar nefes almana ne kadar yardımcı oluyor! Üç yıl kadar önce karşılaştığım Japon estetiğinde bir yaşam felsefesi olan “wabi-sabi” (kusurlu ve zamanla uyumlu bir güzellik algısı olarak anlatılabilir) kavramını bireysel seçimlerimizdeki her konuya eşlemeniz olası.
Ben bu haftalık gardıroplar özelinde ilerlemeyi seçiyorum. 1970 yılında Londra’da butik sahibi Susie Fox ile gündeliğe katılan “kapsül gardırop” fikri de bir anlamda wabi-sabi ile birbirine epey yakın. Kapsül gardırop az sayıda zamansız parçayla hem zamandan hem bilinç kalabalığından hem de gereksiz alışveriş yükünden sizi kurtarabilir. Wabi-sabi’ye göre evinizde “eskiyen” diye tanımladığınız, özetle aldığınız ilk günkü gibi gözükmeyen bir elbiseniz üzerinde zamanın izlerini dolayısıyla anıları taşıdığı için değerli. Örneğin; ben neredeyse 40 yıl öncesinden aile mirası bir kemeri yaz-kış veya gündüz-gece birçok giysi eşleşmesine ekliyorum. Zamansız bazı parçalar böyle kullanımlara olanak tanıyor. Yani her zaman moda ve uzun süre kullanıma da uygun!
Zamansız parçalar üzerine arkadaşlarımla ve işim dolayısıyla tanıştığım çok sayıda kişiyle konuşurken ise sporu yaşamının düzenli bir parçası haline getiren biri olarak “az sayıda zamansız parçayla nasıl oluyor” diye bana sıkça soruyorlar. Cevabım basit, “sporda giydiğim bir spor ‘bra’yı aynı zamanda gece bir davete veya açılışa giderken de bir ceketin içine ve/veya bir pantolonla da giyebiliyorum” oluyor. Spor ayakkabılara gelince onlar zaten her an farklı çeşitlenmeye hazırlar. Dansı bol yaz gecelerinde, giyin giyin çıkın derim.
Çok sayıda giyilebilir ürün yerine az sayıda ve birbiri ile etkileşime girmeye hazır olanları seçtiğinizde hem dünyamız hem de kendiniz adına iyi bir şey yapıyorsunuz. Bu nedenle, indirimde diye bir ürünü almak yerine gereksinimlerimizi düşünerek, gerçekten ihtiyacımız varsa yerel, etik ve sürdürülebilir markaları seçmekte fayda var.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!