Tüm dünyanın annesi
Dişiler doğum yaptıklarında, canlılara karşı duydukları sevgi artıyor ama dünyaya getirdikleri her bir yavruyla da ömürleri biraz daha kısalıyor.
Fazlasıyla insan sevgisi taşıyan ben, Uzay doğduğunda iyice sınırları zorlamaya başlamıştım. Dürüst olmam gerekirse daha önce duygudaşlık konusunda kadınlara karşı biraz olumlu ayrımcılık yapardım.
Oğlum olduktan sonra gözümde herkes eşitlendi, sokaktaki koca koca adamlara bile “Ah yavrum, sen de mi bebektin” diye daha bir sevgiyle bakar oldum. Yanımdan geçen amcalar da bebek olmuştu, süt için ağlamışlardı, anneleri onları yeterince sevmiş miydi?
Dünyada denetimim ve bakımım dışında milyarlarca bebek olduğunu düşündükçe kendimi çok çaresiz hissediyordum. Sanki bir kere anne olduktan sonra artık herkesin annesi olmuştum. Oysa Uzay’a bile ancak yetiyordum.
Biraz araştırınca bu duygularda yalnız olmadığımı gördüm. Fareler üzerinde yapılan bir deneye göre dişiler doğum yaşayınca sinir sistemindeki prolaktin reseptörlerinin duyarlılığı artıyor ve bebeklerle karşılaştıklarında hiç olmamışlara kıyasla çok daha hızlı annelik davranışına geçiyorlar. Çalışmaya göre annelik yaşamışların prolaktin seviyeleri “bebeklerle karşılaştıklarında” artıyor, benimse karşımdakini besleme ve barındırma yağmuruna tutma isteğimin tavan yapması için herhangi bir insan veya hayvan görmem yetiyor.
Tıpkı bebekler gibi kendilerini anlatamayan hayvanlarla kurduğum eşduyu seviyesi daha bile yüksek. Bu yükselişin bir nedeni var: Bakmakla yükümlü olduğum canlı konuşamadığı için eşduyuyla gereksinimlerini varsaymaktan başka şansım yok. Hatta annenin çocuğunun gereksinimlerini bilmek zorunda oluşu insanlarda eşduyu yeteneğinin bu kadar gelişkin olmasını sağlamış olabilir. 2021’de yapılan bir çalışma annelerin beyinlerindeki hem eşduyu hem de “zihin okuma” (theory of mind) alanlarının çocuğu olmayan kadınlara göre daha güçlü şekilde ortaya çıktığını göstermiş.
KYBELE'MİYİM BEN?
Uzay şimdi sekiz aylık ve bu duygular giderek azaldı. İnsan sevgim her zamanki gibi ancak en azından amcaları, teyzeleri elma şekeriyle mutlu etme isteğim yavaş yavaş yitti. Zaten, herkesin annesi olarak yaşamaya devam edemezdim ki! Kybele miydim ben?
Uzay’ın bana kattığı bu dağa taşa karşı anaçlık tabii ki yıpratıcı. Annelik yoğun emek isteyen bir işken üstüne bir de etrafımda olup bitenlere olağandan fazla endişelenmenin psikolojik yükü ekleniyor. Böyle olunca anneler olarak ömrümüzden biraz yiyoruz. Lafın gelişi değil, her bebek annenin ömrünü kısaltıyor.
Hamileliğin, emzirmenin, doğum sonrasındaki ağır is¸ yükünün enerjik ve besinsel gereksinimleri yüksek olduğu için üreme, kadınlarda sağlık bozulması ve daha kısa yaşam süresi gibi sonuçlara yol açıyor.
Polonya’da yapılan bir çalışmada her bir çocuğun annenin yaşam süresini ortalama 95 hafta kısalttığı; kız çocuk başına ortalama 74 hafta artar babanın ömrüne erkek çocuk sayısının etkisi olmadığı bulunmuş. Yazarlar, babaların anneler kadar ağır bedeller ödemeden ileri yaşlarda kızlarından iyi bakım almalarına bağlıyor durumu.
ANNE AHTOPOTLARIN DRAMI
Biz yine de iyiyiz, ahtapotlarda annelik çok daha zor. Yumurtalarını bir kovuğa bırakan dişi ahtapotlar bakılmadıklarında çoğunun çatlamayacağını bildikleri yumurtalara yerlerinden hiç ayrılmadan beş-altı ay boyunca bekçilik ve bakım yaparlar.
Aylarca kovuktan çıkamayan anne ahtapotlar beslenemez ve ölürler. Bu bilgiyi verirken bile hormonlarım boş durmuyor ve kendini feda eden anne ahtapotlar için ayrı, anasız kalan ahtapot yavruları için ayrı yas tutuyorum. Kendini feda eden anne ahtapotları çok iyi anlayabiliyorum. Şu anda Uzay’ın iyi bakıldığını, iyi olduğunu bilmek için değil 95 hafta, ömrümün kalanını gözüm kapalı veririm.
- Anderson GM, Grattan DR, van den Ancker W ve ark. (2006) Reproductive experience increases prolactin responsiveness in the medial preoptic area and arcuate nucleus of female rats. Endocrinology, 147: 4688-4694.
- Jasienska G, Nenko I, Jasienski M ve ark. (2006) Daughters increase longevity of fathers, but daughters and sons equally reduce longevity of mothers. Am J Hum Biol, 18(3): 422-425.
- Eşel, E. (2010). Anneliğin Nörobiyolojisi. Turk Psikiyatri Dergisi, 21(1): 68-78.
- Plank, I. S., Attar, C. H., Kunas, S., Dziobek, I., & Bermpohl, F. (2021). Motherhood and theory of mind: increased activation in affective theory of mind and emotion processing areas.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı