Yapay zekâdan doğaya

Yapay zekâdan doğaya

23.02.2025 11:11:00
Güncellenme:
Ayça Ceylan
Takip Et:
Yapay zekâdan doğaya

Refik Anadol’un Büyük Doğa Modeli (LNM) yapay zekânın gücü ile doğanın eşsiz güzelliği ve çeşitliliğini buluşturan projesi ile teknoloji ile doğayı bir araya getiriyor.

İklim değişikliği ile mücadelede atılacak ilk 10 adım desek bu listede karşımıza iklim okuryazarlığı çıkar. İklim okuryazarlığı bireylerin iklim değişikliği ile mücadelede bilgi sahibi olmasını sağlayarak bir sonraki adım olan davranış değişikliğinin de inşa edilmesinin önkoşulu. Doğa ve teknoloji bazı çevrelerde birbirine zıt kavramlar gibi gözükmesine karşın teknolojinin doğayla olan ilişkimizde iklim okuryazarlığı bağlamında da farkındalık getirdiği ortada.

Kasım ayında siz değerli okuyucularımızla Gezegenin Dili sürdürülebilirlik sayfalarında “Dünya için esin kaynağı söyleşiler serisi” kapsamında dijital sanatın dünyaca tanınan isimlerinden Refik Anadol ile bir araya gelmiştik. Kendisi ile Los Angeles’ta açılacak dünyanın ilk yapay zekâ müzesi DATALAND’i ve Büyük Doğa Modeli’ni (LNM) konuşmuştuk. Anadol, Büyük Doğa Modeli’nin (LNM), doğanın güzelliğini, karmaşıklığını anlamak ve takdir etmek için yapay zekânın gücünden yararlanma arzusundan doğduğunu ve stüdyo olarak doğanın harikalarını keşfetmek, öğrenmek ve bunlarla etkileşim kurmak için yeni yollar yaratabileceğimize inandıklarını ifade etmişti. LNM de bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için attıkları bir adım.

DOĞANIN TEMSİLİ

Geçen günlerde bu projenin Türkiye ayağının demosunu deneyimleme olanağım oldu. Refik Anadol’un uluslararası çapta geliştirdiği projenin Türkiye ayağı sürdürülebilir bir gelecek için eğitim, çevre, kültür-sanat, spor ve bilim alanlarındaki çalışmaları destekleyen İş Bankası’nın katkılarıyla ve MEXT işbirliğiyle yapıldı. Proje için Türkiye genelinde 33 milli parkı kapsayan veri toplama ve işleme çalışmaları geçen yılın temmuz ve kasım ayları arasında tamamlandı. Sahalardan toplanan ses, görüntü ve tarama verileri ile açık kaynaklı akademik veriler, özel veri işleme teknikleriyle düzenlenerek yapay zekâ geliştirme süreçlerinde kullanıldı.

Projenin etkileşim portalı Yaşayan Ansiklopedi’de yer alan araştırma modülü ile doğa hakkında akademik bilgilere ulaşmak, yaratıcılık modülüyle doğal yaşama ilişkin görsel tasarımlar oluşturmak, rüya modülüyle yapay zekânın öğrenilmiş imgelerinden hareketle doğanın sürekli değişen görsel temsilini üretmek olası. Yapay zekâya soru sorarak, metin girerek veya rastlantısal seçeneği seçerek araştırma ve yaratıcılık modüllerini deneyimledim.

DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇİÇEK BÖCEĞİ

Yaratıcılık bölümünde rastlantısal olarak bana bir görsel oluşturmasını istediğimde ise “mecynorhina torquata”yı oluşturdu. Dünyanın en büyük çiçek böceklerinden biri olan mecynorhina torquata eşşiz güzelliği ile karşımdaydı. Yalnızca görsel olarak değil aynı zamanda görselin altında metin olarak da bu canlıya ait bir bilgiye de yapay zekâ aracılığıyla ulaştım. Bu dev çiçek böcekleri erkeklerde yaklaşık 55-85 milimetre uzunluğa ulaşırken dişiler biraz daha küçüktür ve yaklaşık 50-60 milimetre uzunluğa ulaşıyor.

Unutmadan Refik Anadol proje kapsamında oluşturulan veri tabanı ve yapay zekâ modelinden yararlanarak ülkemizin doğal yaşamını temsil eden bir veri heykeli tasarlamak üzere çalışmalarını sürdürüyor.

2 MİLYONDAN FAZLA CANLI TÜRÜ

Our World in Data’nın verilerine göre 2021’de dünyada 2.13 milyon canlı türü belirlendi. Bu sayının 1 milyon 50’si böcekler böcekler, 11 binden fazlası kuşlar, 11 binden fazlası sürüngenler ve 6 binden fazlası memeliler. Biyoçeşitlilik bakımından zengin bir coğrafyadayız. Türkiye yalnızca bitkisel biyoçeşitlilik olarak 4 bini endemik olmak üzere 12 bin bitkinin evi.