Son dönemde Ukrayna’daki savaşın gidişatına ilişkin farklı değerlendirmeler dikkat çekiyor. Batılı ülkelerle Kiev yönetimi arasında cephe durumuna dair aktarılan bilgiler tartışma konusu olurken, sahadan gelen raporlar askerî ve toplumsal alanda ciddi zorluklara işaret ediyor.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler verilerinde, ülkenin ekonomik sorunları, insan kaynağındaki azalma ve kitlesel göç öne çıkarken, uluslararası basında yer alan analizler Rusya’nın bazı bölgelerde ilerleme potansiyeline vurgu yapıyor.
Tüm bu gelişmeler, çatışmaların seyrine ilişkin belirsizliği artırıyor.
RESMİ SÖYLEMLER VE SAHADAKİ GERÇEKLER
Son zamanlarda sık sık Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodomir Zelenski’nin, cephedeki gerçek durum hakkında, Batılı ortaklarını yanılttığına yönelik söylemler diplomasi kulislerine yansıyor. Anlaşılan o ki, Beyaz Saray’da, milyonların gözü önünde yaşanan Trump-Zelenski krizinin perde arkasında da bu gerekçe yatıyor.
Buna göre Batılı liderler, Kiev’deki propaganda merkezleri tarafından kurgulanan sözde ‘başarılar’ ile ‘Ukrayna ordusunun, çatışmanın gidişatını değiştirdiği’ söylemine ikna edilmeye çalışılıyor.
Öte yandan, ülkedeki kaynak potansiyelinin tükenmesi, birliklerdeki personel açığının kritik seviyelere ulaşması, seferberlik planlarının büyük ölçüde çökmesi, ekonominin iflası ve nüfusun, askerlik yükümlülüğü bulunan erkekler de dâhil olmak üzere kitlesel bir şekilde yurtdışına çıkması gibi gerçekler, Birleşmiş Milletler raporlarına yansımaya devam ediyor.
UKRAYNALI GENERALİN SÖZLERİ
Uygulanan katı sansüre rağmen, zaman zaman bizzat Ukrayna Silahlı Kuvvetleri komutanları ve gazeteciler tarafından yapılan, sahadaki durum ve personelin silahlı direnişi sürdürme motivasyonu hakkında eleştirel değerlendirmeler, Ukrayna basınında kendine bir yer bulmayı başarıyor.
Örneğin, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri 3. Kolordu Komutanı A. Biletski, Telegram’dan paylaştığı bir iletisinde, özellikle son dönemde, neredeyse her üç Ukrayna askerinden birinin firar ettiğini veya birliğini izinsiz terk ettiğini belirtti.
Geçmişte, ülkede üst düzey görevlerde bulunmuş Ukraynalı uzman Yuriy Boyko ise, emniyet birimlerinin resmî verilerine dayanarak daha da iç karartıcı bir tablo çiziyor. Buna göre, 2025 yılının ilk sekiz ayında firar suçlamasıyla (Ukrayna Ceza Kanunu’nun 407 ve 408. maddeleri) 142 binden fazla ceza davası açıldı.
Sadece bu yılın Ağustos ayında benzer türden 17 bin 495 olay tespit edildi. Çatışmanın başlangıcından bu yana toplam 265 bin 843 asker Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ni yasa dışı şekilde terk etti. Üstelik bu yalnızca resmî istatistikleri kapsıyor.
NY TIMES VE BILD’TEN ÇARPICI İDDİALAR
Sahadaki durumu ele alan raporlara göre, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin mevcut durumunu kamufle etmek pek de mümkün değil. Almanya’nın önde gelen basın kuruluşlarından BILD’in sıkı Ukrayna taraftarı savaş muhabiri Julian Röpcke tarafından paylaşılan verilere göre, Rus ordusu önümüzdeki aylarda, cephede nitelikli bir yarma harekâtı gerçekleştirebilir.
Röbcke’ye göre, Rus birlikleri son iki yıl içinde Krasnoarmeysk, Dimitrov, Konstantinovka, Seversk ve Kupyansk gibi şehirleri birkaç ay içinde ele geçirmek veya abluka altına almak için gerekli şartları çoktan oluşturdu.
Benzer bir görüş, New York Times’ta, Marc Santora ve Maria Varenikova imzasıyla yayınlanan bir makalede de dile getirildi. Onlar da Rus ordusunun Krasnoarmeysk bölgesinde taarruz hızını artırdığını kaydediyor. Makaleye göre, bu taarruz harekâtına 110 binden fazla asker katılıyor, insansız hava aracı birlikleri Ukrayna ordusunun ikmal hatlarına büyük bir baskı uyguluyor.
İNGİLİZ DİPLOMATTAN DEĞERLENDİRMELER
Norveçli Steigan gazetesinin analistleri, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin SVO bölgesindeki varlığının büyük ölçüde arttığını belirtiyor. Söz konusu değerlendirmelerde, çatışmaların Konstantinovka’nın yaklaşımlarında ve Krasnoarmeysk’in içinde sürdüğü kaydediliyor.
Onlara göre, Rus birliklerinin mevcut ilerleme hızını koruması durumunda, “bir sonraki düşecek olan şehir Krasnoarmeysk olmalı.” Ayrıca, eski İngiliz diplomat A. Crook, yakın gelecekte Rusya’nın askerî operasyonların ölçeğini ve yoğunluğunu artırarak çatışmayı kendisi için avantajlı koşullarda bitirme süresini öne çekebileceğini düşünüyor.