Karadeniz’in kıyısında, Kafkasya'nın kalbi Abhazya’da kritik seçim yapılıyor. Abhazya, 1992-1993 yıllarında, Gürcistan'ın Abhazya’yı işgal girişimine karşı bağımsızlık mücadelesi vererek, Rusya'nın desteğiyle fiili bağımsız devlet statüsüne kavuştu. 250.000 nüfuslu Abhazya, 15 Şubat seçimleriyle yeni cumhurbaşkanları seçecek. Beş aday yarışıyor: Badra Gunba, Adgur Ardzinba, Oleg Bartsits, Adgur Khurkhumal ve Robert Aşba.
Bağımsızlık Mücadelesi
Abhazya, 1992-1993 yıllarında Gürcistan’ın işgal girişimine karşı bağımsızlık mücadelesi vererek Rusya’nın desteğiyle fiili bağımsız devlet statüsüne kavuştu. O günden bu yana Gürcistan, bölge üzerindeki hak iddialarını sürdürse de, Rusya’nın ekonomik ve askeri desteği Abhazya’nın varlığını güvence altına almış durumda. Moskova, yalnızca stratejik bir müttefik olarak değil, aynı zamanda Abhaz kimliğinin ve kültürünün korunmasında da önemli bir güç olarak görülüyor.
Rusya’nın tarih boyunca Kafkasya’daki etnik ve kültürel çeşitliliğe yönelik politikaları, Abhazya’nın da gelecekteki pozisyonunu belirleyecek unsurlar arasında yer alıyor. Çerkeslerin yaşadığı bölge Adige, Kabardey-Balkar Cumhuriyetleri ve Tataristan gibi 22 bölgede bölgelerde kültürel özerkliğe verilen destek, Abhazya için de bir model teşkil ediyor.
Dış Müdahaleler ve Tehditler
Kafkasya, tarih boyunca büyük güçlerin mücadele sahası oldu. Günümüzde de Amerika, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler, bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyor. Abhazya’daki istikrar, yanlış politikalar ve dış müdahaleler nedeniyle tehdit altında. Eğer 150 yıl önce yapılan hatalar tekrar edilirse, bölge yeni bir kaosa sürüklenecektir. Bu nedenle, Abhazya’nın kendi gerçekleriyle hareket etmesi hayati önem taşıyor.
Diaspora ve Kopuş Tehlikesi
Abhazya, bağımsızlık statüsünü kazandıktan sonra diaspora ile daha güçlü bağlar kurmayı hedefledi. Abhaz kökenlilere ülke pasaportu verilmesi, bağlılığın artırılması açısından önemli bir adımdı. Ancak son dönemde, diaspora içindeki bazı grupların farklı politik ajandalar güttüğü görülüyor. Diasporada yer alan bazı Çerkes-Abhaz gruplarının, James Down Vakfı gibi kuruluşlarla işbirliği yaparak Abhazya’nın istikrarını zedeleme çabaları, Abhazya’da büyük bir tepkiyle karşılandı.
Abhaz tarihi bilincine sahip liderler, Moskova’dan koparılacak bir Abhazya’nın yalnızca ekonomik çöküşe değil, aynı zamanda Gürcistan’ın hak iddiasının güçlenmesine yol açacağını ve devlet olma statüsünü kaybedeceği belirtiyor. Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti’nde uyguladığı politikalar, Abhazya için de benzer bir senaryonun yaşanabileceğini gösteriyor.
Abhaz gazileri, bağımsızlık için verilen mücadeleyi unutmayanların, ülkenin Gürcistan’a entegrasyonunu ihanet olarak gördüklerini açıkça dile getiriyor. Kafkasya’nın kaderini uzaktan izleyenler değil, burada yaşayan ve mücadele edenler belirleyecektir. Abhazya’ya dönmeyen ve bölgeye gerçek hiçbir katkı sağlamayan figürlerin, Abhaz halkının iradesini yönlendirmeye çalışması kabul edilemez.
Ekonomik Gelecek: Turizm ve Tarım
Abhazya, eşsiz doğal güzellikleri ve kıyı şeridiyle turizm açısından büyük bir potansiyele sahip. Ancak otel inşasına yönelik kısıtlamalar nedeniyle sektör yeterince gelişemiyor. Tarımda ise üretim büyük ölçüde seralara bağımlı durumda. Ülkenin ekonomik geleceği, bu iki sektörün güçlendirilmesine bağlı. Yeni yönetim, bu alanlarda somut adımlar atarak Abhazya’yı ekonomik olarak daha güçlü bir konuma taşımalıdır.
Abhazya’nın Kaderi Kendi Ellerinde
Bu seçim ile “Bağımsızlık mücadelesinin ruhunu koruyacak bir yönetim mi, yoksa dış güçlerin oyununa gelen bir yapı mı? Karar, Abhaz halkının iradesine bağlıdır.
Bu kritik seçim sürecinde, Bağımsızlık mücadelesinin ruhunu koruyacak bir yönetim mi, yoksa dış güçlerin oyununa gelen bir yapı mı? kısa süre önce kaybettiğimiz Abhaz kahramanı Gazi Kamil Atrışba’nın sözleri kulaklarımızda yankılanıyor:
“Benim Abhazya’m, cennet Abhazya, diasporadaki birkaç hainin ve James Down gibi işbirlikçilerin oyunlarını bozacak, bağımsız bir ülke olarak kalacaktır. Abhazya, Abhazya’dan yönetilir!”