Çin-Tayvan anlaşmazlığının sebebi nedir? Çin-Tayvan askeri gerilimin tarihçesi
Tayvan Boğazı, Çin'de iç savaşın sona ermesini izleyen 10 yılda ana karada ve Ada'da kurulan ayrı hükümetlerin güçleri arasında doğrudan çatışmaların yaşandığı cephe hattı oldu. Çin-Tayvan anlaşmazlığının sebebi nedir? Çin-Tayvan askeri gerilimin tarihçesi
Çin-Tayvan anlaşmazlığı, Asya kıtasına yayılan Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan adasına yayılan Çin Cumhuriyeti arasındaki hükümranlık sorunudur.Tayvan, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Çin'de çıkan iç savaştan bu yana Çin ana karası ile Ada'daki hükümetler arasında egemenlik ihtilafı kaynaklı askeri gerilimlere sahne oluyor.
ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞININ SEBEBİ NEDİR?
Tayvan ile Çin ana karası arasındaki cepheleşme, 1949'dan bu yana geçen 70 yılı aşkın sürede bölgede çok sayıda çatışma ve askeri gerilime sebep oldu. Eskiden Portekiz sömürgesi olup "Formoza" adıyla bilinen Ada, Pasifik Okyanusu'nun batı kıyısında, Amerikalı tarihçi ve askeri strateji uzmanı Alfred Thayer Mahan'ın büyük güçlerin deniz hakimiyeti stratejilerinin temelini oluşturduğunu öne sürdüğü, okyanusun dar geçitlere ve boğazlara bağlandığı "daralma noktalarının" en önemlilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Güney Çin Denizi ile Doğu Çin Denizi ve Filipin Denizi arasındaki kritik geçiş noktasında bulunan Ada, dünya ticaretinin yaklaşık üçte birinin güzergahı olan bir bölgenin merkezinde yer alıyor.
ÇİN-TAYVAN ASKERİ GERİLİMİN TARİHÇESİ
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin ardından, Tayvan'da 1895'teki Birinci Çin-Japon savaşından bu yana süren Japon işgali son buldu. Ada, o sırada Çin Cumhuriyeti'nde iktidarda olan Milliyetçi Parti (Koumintang/KMT) himayesine girdi.
Bu dönemde Ada'nın yerli halkı ile Koumintang yönetimi arasında gerilimler meydana geldi. 1947'de, "28 Şubat" vakası olarak anılan isyan girişimi Milliyetçiler tarafından kanlı şekilde bastırıldı.
O dönemde, ana karada Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile KMT arasında kanlı bir iç savaş patlak verdi. Savaş, 1949'da Komünistlerin kesin zaferiyle sonuçlandı. Mao Zıdong önderliğindeki ÇKP, 1 Ekim'de Pekin'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin (ÇHC) kuruluşunu ilan etti.
Yenik düşen KMT mensupları ise Komünistlerin deniz gücünün zayıf olmasından yararlanarak Tayvan Adası'na çekildi. Çan Kay-şek önderliğindeki partizanlar, 1912'de kurulan Çin Cumhuriyeti'nin (ÇC) egemenliğinin Ada'da devam ettiğini ileri sürerek Aralık 1949'da Taipei'yi geçici başkent ilan etti.
Taraflar arasındaki savaş hali 1979'a kadar sürdürdü. İlk olarak KMT güçleri Haziran 1949'da tüm Çin limanlarının kapatıldığını ilan ederek, bölgeden geçen yabancı gemilere müdahaleye başladı. O yıllarda Çin ana karasında demir yolu ağı yaygın olmadığından bu müdahale kuzey ve güney Çin arasındaki ticareti sekteye uğrattı.
ÇHC'nin ilanının hemen ardından Komünistler Ekim 1949'da Tayvan Boğazı'nda KMT kontrolündeki Kinmen (Quemoy) Adaları'na saldırı başlattı. Milliyetçiler saldırıyı püskürterek Komünistlerin Tayvan'a ilerlemesini önledi.
Komünistler ertesi yıl düzenledikleri saldırılarda ise başarılı oldu. Nisan 1950'de güneybatıdaki Hainan Adası'nı, mayısta Cıciang eyaleti açığındaki Couşan Adası'nı, ağustosta ise Guangdong eyaleti açığındaki Vanşan Adası'nı ele geçirdi.
Koumintang, ana karadaki Fucien eyaleti kıyısında kontrol ettiği adaları, gelecekte Komünistlere karşı düzenleyeceği bir harekatın sıçrama tahtası olarak görüyordu.
Komünistlerin 3 Eylül 1953'te Kinmen Adaları'nı bombalamaya başlayıp aynı anda Doğu Çin Denizi'ndeki Daçen Adaları'nı tehdit etmesiyle Birinci Tayvan Boğazı krizi patlak verdi.
ÇHC'nin 20 Ocak 1955'te Doğu Çin Denizi'ndeki Yicangşan Adaları'nı KMT'den geri alması üzerinde ABD Kongresi, 24 Ocak'ta dönemin ABD Başkanı'na Çin Cumhuriyeti'nin deniz aşırı topraklarını koruma yetkisi veren "Formoza Kararı"nı kabul etti.
İkinci Dünya Savaşı boyunca Çan Kay-şek önderliğindeki Milliyetçi Parti güçlerini bilfiil destekleyen ABD, ilk kez Tayvan konusunda kendine bir tür garantör rolü biçiyordu.
ABD hükümetinin bu tutumu benimsemesinde, aynı yıllarda Kore Savaşı'nda Çin Halk Cumhuriyeti'nin Sovyetler Birliği ile Kuzey Kore güçlerini desteklemesi etkili oldu.
Kriz, Bağlantısızlar Hareketi'ne öncülük eden ülkelerin devreye girmesi ve Komünistlerin Mart 1955'te Kinmen bombardımanına son vermesiyle çözüldü.
İKİNCİ KRİZ
İkinci Tayvan Boğazı Krizi ise Komünistler ve Milliyetçiler arasında 23 Ağustos 1958'de hava ve denizde çatışmaların başlamasıyla patlak verdi. Komünistler Tayvan Boğazı'ndaki Kinmen Adaları'nı, Milliyetçiler ise ana karadaki liman şehri Şiamen'i top ateşine tuttu.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) gemileri, Kinmen Adaları'nı ablukaya alarak KMT'nin ikmal gemilerinin adalara yaklaşmasını engelledi. ABD, Çan Kay-şek'in PLA topçu bataryalarını bombalama isteğini geri çevirse de savaş jetleri ve uçaksavar silahlarıyla KMT güçlerine destek sağladı, adalara ikmal sağlanması için amfibi hareket gemilerini devreye soktu.
ABD gemileri, 7 Eylül'de KMT ikmal gemilerinden oluşan konvoya eşlik ederken, filoyu Komünistlerin top ateşinden korudu.
Kriz, Komünistlerin 25 Ekim'de kısmi ateşkes ilan etmesiyle sona erdi.
Sonraki yıllarda doğrudan çatışmalar olmasa da taraflar iç savaşı sona erdirecek bir mütareke veya barış anlaşmasına da imza atmadı.
ÜÇÜNCÜ TAYVAN BOĞAZI KRİZİ
Tayvan Boğazı'nda yeni kriz, Temmuz 1995'te dönemin Tayvan lideri Lee Teng-hui'nin, mezunu olduğu ABD'nin Cornell Üniversitesinden konuşmaya davet edilmesi ve ABD Kongresinin, diplomatik tanıma olmadığı için vize verilemeyen Lee'nin ülkeye vizesiz girişi için karar almasının ardından geldi.
Lee, davete icabet ederek ABD'nin yolunu tutarken ziyarete öfkelenen ÇHC yönetimi 7 Temmuz'da Tayvan Boğazı'nda füze denemeleri yapacağını bildirdi. Fucien eyaletindeki Çin askeri birlikleri harekete geçirilirken ağustosta yapılan füze denemelerini ekimde gerçek mermi ve mühimmatın kullanıldığı çıkarma tatbikatı izledi.
ABD ise buna tepki olarak, Başkan Bill Clinton'ın talimatıyla bölgeye iki uçak gemisi filosu ve bir de çıkarma gemisi göndererek gövde gösterisi yaptı. Uçak gemilerinden biri ve çıkarma gemisi Tayvan Boğazı'ndan geçti.
Çin, ABD'nin Tayvan'a yardım göndermesi halinde herhangi bir karşı hareket yapamayacağını kabul etmek zorunda kaldı. Ancak Pekin, 23 Mart 1996'da Tayvan'da yapılacak liderlik seçiminde Lee'nin yeniden seçilmesini önlemek üzere yeni füze denemeleriyle Ada'daki seçmenlere mesaj verme girişiminde bulundu.
PLA, 8-15 Mart'ta Tayvan'ın Keelung ve Kaohsiung limanları açığında, Ada kara sularına düşecek şekilde füze denemeleri yaptı. Boğaz'daki deniz ticareti ve hava yolu trafiğinde aksamalara yol açan denemeler, Lee'nin yeniden seçilmesini de engelleyemedi.
HAVA SAVUNMA TANIMLAMA SAHASI
Ada'da 2016'da yapılan seçimlerde bağımsızlık yanlısı Demokratik İlerici Parti (DPP) iktidara gelmesi, Çin-Tayvan ilişkilerinin yeniden gerilimli seyre geçmesine yol açtı.
ÇİN-TAYVAN ANLAŞMAZLIĞIB- NEDEN TEKRAR GÜNDEMDE?
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi'nin bu hafta Singapur, Malezya, Güney Kore ve Japonya'yı ziyaret edeceği Pasifik turunda Tayvan'ı ziyaret edeceği iddiası, Boğaz ve çevresinde yeni bir askeri gerilimin kapıda mı olduğu sorusuna yol açtı.
Çin Savunma Bakanlığı, iddiaya ilişkin geçen hafta yaptığı açıklamada, ziyaretin gerçekleşmesi halinde askeri karşılık verilebileceği uyarısında bulunarak, "Pelosi Tayvan'ı ziyaret ederse Çin ordusu boş durmayacak." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı da olası ziyaretle ilgili "Her tür olasılığa hazırlıklıyız. Eğer ABD tarafı ziyarette ısrar ederse egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü korumak için güçlü ve kararlı tedbirler alacağız." açıklamasını yaptı.
Pelosi'nin olası ziyareti nedeniyle ABD ve Çin ordularının Tayvan yakınlarındaki askeri hareketliliği artırdığı gözleniyor.
ABD donanmasının Pasifik'teki 7. filosuna bağlı görev yapan Ronald Reagan savaş gemisi, geçen haftanın başında harp filosuyla Singapur'dan ayrılarak kuzeydoğu yönünde Güney Çin Denizi'ne doğru hareket etti.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu donanması da hafta sonunda Tayvan Adası'nın karşı kıyısındaki Fucien ve Güney Çin Denizi kıyısındaki Guangdong eyaletlerinde tatbikatlar düzenledi ve bölgeyi gemi trafiğine kapattı.
Öte yandan bölgede iki ülkenin savaş ve keşif uçaklarının hareketlerinin arttığına dair işaretler görülüyor.
Pelosi'nin olası ziyareti halinde iki ülke ordularının bölgede karşı karşıya gelebileceğinden endişe ediliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!