'Gölge CIA' Rand Corporation'dan çarpıcı Gazze raporu: Bölgesel savaş ihtimalini artırıyor
CIA'ya yakınlığıyla bilinen RAND Corporation'ın yeni raporunda, İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonucunda "Gazzelilerin toplu halde Mısır'a ya da başka yerlere itilirse, Filistinli mülteci krizi metastaz yaparak daha da kötüleşebileceği ve öngörülebilir kalıcı küresel yansımalar yaratabileceği" kaydedildi.
CIA'ya yakınlığıyla bilinen RAND Corporation'ın Shelly Culbertson imzalı yeni raporunda, İsrail'in saldırıları sonucu Gazze'den göç eden Filistinlilerin akıbetine dikkat çekildi.
İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda Gazze nüfusunun yüzde 81'inin, yani 1.7 milyon kişinin yerinden olduğuna işaret edilen raporda, "Gazzeliler topluca Mısır'a ya da başka yerlere itilirse, şu anda kötü olan Filistinli mülteci krizi metastaz yaparak daha da kötüleşebilir ve öngörülebilir kalıcı küresel yansımalar yaratabilir. Muhtemelen çok az kişi Gazze'ye geri dönecektir" denildi.
"Filistinlilerin, Gazze'ye geri dönüşünün olası kılınmadığı" vurgulanan raporda şunlar kaydedildi:
"Filistinlilerin taşınması başlangıçta çatışmalar sırasında geçici bir insani önlem olarak tanımlansa bile, İsrail'in mültecileri geri kabul etmeme geçmişi ve bu küresel modeller, nihai bir geri dönüşü olası kılmamaktadır. Filistinlilerin daha fazla yerinden edilmesi, Filistin topraklarının İsrailliler tarafından uzun vadeli ilhakına ilişkin mevcut anlatıları besleyecektir. Bu da Orta Doğu'da İsrail'e ve dolayısıyla ABD'ye karşı daha fazla tepkiye yol açabilir."
"BÖLGESEL SAVAŞA DÖNÜŞME İHTİMALİNİ ARTIRIYOR"
Tüm bunların bölgedeki "hassas statükoyu daha da zorlayacağı ve bölgesel bir savaşa dönüşme ihtimalini artıracağı" belirtilen raporda, şu ifadeler kullanıldı:
"Gazze Şeridi'ne sınırı olan tek ülke olan Mısır için bu ilave insanları kabul etmenin istikrarı bozucu etkileri de olacaktır. Mülteci nüfus bazı durumlarda, özellikle de yoksullaştıklarında, ev sahibi toplumlar tarafından dışlandıklarında ve eğitim ve iş fırsatlarından mahrum bırakıldıklarında radikalleşmiş ya da iç savaşlara katkıda bulunmuştur. Filistinli mülteciler 1970'lerde Ürdün'deki iç savaşa ve Güney Lübnan'daki isyana katkıda bulunmuşlardır. Bu tarihin açıkça farkında olan Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, mülteci akınını önlemek için Gazze sınırına tanklar yığdı. Ayrıca Mısır'ın çok sayıda Filistinliyi kabul etmeyeceğini çünkü bunun bir Filistin devleti umutlarının sonu olacağını söylüyor."
Raporda, "Filistinli mültecilerin bir başka çıkış yolunun, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşme anlaşması beklentileri de dahil olmak üzere, İsrail'in komşularıyla uzun vadeli barış umutlarını daha da aşındıracağı" olduğu kaydedildi.
"YERİNDEN EDİLEN SİVİLLERİN DURUMU VAHİM"
Gazze'nin güneyinde yerlerinden edilen 1,5 milyon sivilin içinde bulunduğu koşulların "vahim" olduğu vurgulanan raporda, "Yaklaşık üçte ikisi BM tesislerinde, hastanelerde, kiliselerde, okullarda ve diğer kamu binalarında barınmakta, geri kalanı ise ev sahibi ailelerin yanında yaşamaktadır. İsrail su, gıda ve tıbbi malzeme girişini kısıtladı. Savaştan da zarar görmüyorlar; İsrail Gazze'nin güneyindeki bazı bölgelere hava saldırıları düzenledi ve Hamas muhtemelen buradaki sivilleri canlı kalkan olarak kullanacak. Gazzeli sivilleri korumak için sunulan diğer seçenekler arasında onları İsrail'in başka yerlerine ya da Batı Şeria'daki çadır kentlere taşımak da var. Ancak yine de insanlar bir kez kaçtığında çoğu bir daha geri dönmez. Bu yerler muhtemelen yerinden edilmiş insanların yeni kalıcı şehirleri haline gelecektir" denildi.
Yedi yıl önce IŞİD'in harabeye çevirdiği Irak'ın Musul kenti ile Gazze'nin kıyaslandığı raporda, şunlar kaydedildi:
"Musul'un istikrara kavuşturulmasına yönelik RAND planımız, bu tür bir çatışmadan sonra sivillerin geri dönmesinin ne kadar zor olduğunun altını çizdi. Moloz ve enkaz, hasarlı binalar, patlayıcı tehlikeleri var. Bu sadece bir temizlik değil, aynı zamanda patlamamış mühimmatın yavaş ve tehlikeli bir şekilde ortadan kaldırılması ve 2.1 milyon insanı destekleyecek elektrik, su, kanalizasyon, okullar, evler, hastaneler gibi tüm altyapının yeniden inşa edilmesi anlamına geliyor. Bu, Gazzelilerin çoğunun kalıcı bir barınak olmadan yaşayacağı onlarca yıl sürebilir. Gazze'deki sivilleri korumaya yönelik seçeneklerin hiçbiri iyi değil ya da acımasız ödünler içermiyor. Ancak tüm kötü seçenekler arasında en az kötü olanı nedir? Sivilleri Gazze'nin güneyinde tutmak, bulundukları yerde koruma ve insani yardım sağlamak. Kısa vadede iyi gibi görünen çözümlerin uzun süreli ve nesiller boyu sürecek bir yıkıma yol açması gerçek bir risktir."
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı