İsveç basını, Kuran yakma eylemiyle Rusya'nın bağlantısını sorguluyor: 'Somut kanıt yok'
İsveç’te Türk Büyükelçiliği önünde Kuran yakan Danimarkalı Rasmus Paludan ile aşırı sağ görüşlü gazeteci Chang Frick arasında bir bağ olduğuna dair iddialar, İsveç basınında geniş yer tuttu.
İsveç’te Türk Büyükelçiliği önünde Kuran yakan Danimarkalı Rasmus Paludan ile aşırı sağ görüşlü İsveçli gazeteci Chang Frick arasında bir bağ olduğuna dair iddialar İsveç basınında geniş yer tuttu. Frick’in Rusya bağlantısı olduğu iddiaları da kendisine soruldu.
Frick, Kremlin ile arasında bağ olduğuna dair iddiaları reddediyor.
İsveçli uzmanlar ve yorumcular, Paludan ve Frick ile Rusya arasında bağlantı olabileceğine dair geçen hafta çıkan iddialarla ilgili İsveç basınına konuştu.
18 Ocak’ta, İsveç’te Syre adlı haber kuruluşu, aşırı sağ görüşlü Nyheter idag isimli bir internet sitesi sahibi olan ve aşırı sağ İsveç Demokratları’na ait televizyon kanalına düzenli programlar yapan Frick’in, Paludan’a eylemine izin başvurusu yapabilmesi için 320 İsveç kronu (30 dolar) ödediğini yazdı.
Ancak Paludan ve Frick’le İsveç basınının yaptığı çok sayıdaki röportaja bakıldığında, Kuran yakma eyleminde kimin inisiyatif aldığı; fikrin kimden çıktığını anlamak mümkün görünmüyor.
Expressen isimli dergiye konuşan Frick, Paludan’a izin başvurusu için ihtiyacı olan parayı ödediğini kabul ediyor. Buna gerekçe olarak da Paludan’ın Danimarka’da yaşadığını; oradan parayı gönderdiğinde zamanında ulaşamayacağını gösteriyor. Ancak ardından “Paludan’ı birey olarak desteklemediğini, bunun daha çok yardımsever olabilmek maksatlı bir hareket olduğunu” savunuyor.
İsveç Televizyonu’na verdiği mülakatta da Frick, “Bu olay özelinde konuşacak olursam, bu tarz aktivizmi destekliyorum. 300 kron çok düşük bir ücret, bu aktivizmin önünde durmamalıydı” dedi. Ödediği paranın gazeteci olarak güvenilirliğini olumsuz etkilemediğini, çünkü okuyucularını kandırmadığını “Ben zaten böyle çalışıyorum, bana baktığınızda ne görüyorsanız oyum” sözleriyle ifade ediyor.
Kuran yakma eylemine dahil olduğu bilinen bir başka aşırı sağ görüşlü gazeteci de inisiyatif aldığı iddialarını reddediyor. Dagens Nyheter gazetesine konuşan gazeteci, “Bu konuda çok fazla konuşma ve tartışma oldu. Sanırım birinin arkadaşının fikriydi” diyor.
Paludan ise Aftonbladet dergisine verdiği röportajda “Eylemi gerçekleştirmesini kendisinden kimin istediğini hatırlamadığını” savunuyor“. Alternatif medyadan ve diğerlerinden muhtemelen 20 kişiyle irtibat halindeydim. Bana söylemeselerdi gelip bunu yapmazdım.” diyor.
CHANG FRICK KİMDİR?
24 Ocak’ta, Amerika merkezli düşünce kuruluşu Robert Lansing Enstitüsü, Rusya ordusunun istihbarat örgütünün, konudan haberi olmadığı halde Paludan’ı, Chang Johannes Frick aracılığıyla kullanmış olabileceğini yazdı. Frick’in de “birçok verinin işaret ettiğine göre psikolojik operasyonlar için kullanılan bir GRU (Rusya ordusu istihbarat örgütü) elemanı olduğunu” yazdı.
Düşünce kuruluşunun yazısında aynı zamanda “Frick’in gizlice GRU ile işbirliği içinde hareket ettiğini ve Rusya ile bağlantılı olduğunu gösteren çok önemli birçok veri var” ifadeleri yer alıyor. Ardından da Frick’in Kremlin’e bağlı çalışan Russia Today adlı (bugünkü adı RT) haber kanalı için düzenli gazetecilik faaliyeti yaptığını söylüyor ve Frick’in uzun zamandır Polina isimli bir Rusya vatandaşı kız arkadaşı olduğunu; Polina ve Frick’in iki çocuğu da olduğu bilgisini ekliyor.
Dagens Nyheter, röportajın ardından yayımladığı bir başka makalede Frick’in geçen yıl, daha önce Moskova’da “gerçek mevki sahibi insanlarla tanıştığına dair” tweetler paylaştığını; 2017’de de Rusya’da seçim gözlemcisi olarak çalıştığını yazdı ve ekledi:
“Rusya’nın Ukrayna’da saldırısı sonrası Frick kendisini eski görüşlerinden uzaklaştırmaya çalıştı; Putin’i defalarca savunmasının sadece bir jest olduğunu savundu.”
Ancak İsveç Radyosu’na konuşan Frick, Robert Lansing Enstitüsü’nün argümanlarının zayıf olduğunu söyledi. Expressesn’e verdiği röportajda da “Rusya devletiyle hiçbir zaman işim olmadı. Rusya’nın Ukrayna’da yaptıkları konusunda derin eleştirilerim var” dedi.
'SOMUT KANIT YOK'
İsveç medyası ise Kuran yakma eylemini, çoğunlukla İsveç’in NATO’ya üyelik sürecini olumsuz etkilediği bakış açısıyla ele aldı.
İktidardaki muhafazakar partili Başbakan Ulf Kristerrson’ın ülkeyi aşırı sağ İsveç Demokratları ile işbirliği halinde yönettiğine ve Frick’in de İsveç Demokratları’yla bağlantılı olduğuna vurgu yapan İsveç basını, partinin kendisinin de Rusya’yla bağlantıları olduğu iddialarına yer veriyor. Şu an İsveç’te asıl tartışma, Kristersson’ın ülke yönetiminde nasıl İsveç Demokratları’na bağlı olduğu ve bunun yaratabileceği sorunlar üzerinden sürüyor.
İsveç Haber Ajansı TT’nin haberine göre, uzmanlar her ne kadar Kuran yakma eylemindeki Rusya etkisini gözardı etmese de “somut bir kanıt gösteremiyorlar”.
Lund Üniversitesi’nden Tony Ingesson da, “Olayda Rusya’nın bir etkisi olduğu konusunda şüphe duymak için elimizde sebeplerimiz var. Bu kadar akıllıca organize edilmiş ve sonuçları Rusya’ya yarayan bir eylem bunu düşündürmek için yeterli ancak bu süreci takip etmek çok zor çünkü süreç, olması beklendiği gibi şeffaf veya görünür değil.”
TT, İsveç Savunma Akademisi’nden Jorgen Holmlund’un sözlerine de haberinde yer veriyor:
“Rus yetkililerin böyle bir eylemi organize edecek kabiliyeti var mı? Kesinlikle var. Peki bunun arkasında onların olduğundan, destek ve ödemeyi aracılar yoluyla onların sağladığından emin olabilir miyiz? Hayır. Peki ilişkilerinde istedikleri şey bu mu? Kesinlikle evet.”
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı