İranlı yetkililer, Nobel Barış Ödülü sahibi insan hakları savunucusu Nergis Muhammedi’yi gözaltına aldı. Gözaltı bilgisini, Muhammedi’nin kardeşine dayandıran Paris merkezli Narges Vakfı duyurdu.
Vakıftan yapılan açıklamada, Muhammedi’nin kısa süre önce ofisinde ölü bulunan avukat Khosrow Alikordi için düzenlenen anma töreni sırasında güvenlik ve polis güçleri tarafından “şiddet kullanılarak” gözaltına alındığı belirtildi. Olayın, İran’ın ikinci büyük kenti Meşhed’de yaşandığı aktarıldı.
2023 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi olan Muhammedi’nin gözaltına alınmasına Norveç Nobel Komitesi sert tepki gösterdi. Komite yaptığı açıklamada, “brutal” olarak nitelendirdiği gözaltıyı kınayarak, Muhammedi’nin derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamada, “İranlı yetkililer Muhammedi’nin nerede olduğunu derhal açıklamalı, güvenliğini sağlamalı ve kendisini koşulsuz olarak serbest bırakmalıdır” ifadelerine yer verildi.
YILLARINI EVİN CEZAEVİNDE GEÇİRDİ
İran’ın en tanınmış insan hakları savunucularından biri olan Muhammedi, son 20 yılın büyük bölümünü, rejim karşıtlarının tutulduğu Tahran’daki Evin Cezaevi’nde geçirdi.
İranlı yetkililer, Kasım 2024’te sağ bacağında kanser şüphesi taşıyan bir lezyonun alınması için geçirdiği ameliyatın ardından Muhammedi’nin cezasını Aralık ayında üç haftalığına askıya almıştı.
Muhammedi’nin kısa süre sonra yeniden cezaevine dönmesi beklenirken, gözaltına alındığı güne kadar izinli sayıldığı belirtildi. Nergis Vakfı’na göre Muhammedi, “ulusal güvenliğe karşı faaliyet yürütmek” ve “propaganda yapmak” gibi suçlamalarla toplam 36 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Son bir yılda da aktivizmini sürdüren Muhammedi, İran’daki insan hakları ihlallerini uluslararası platformlarda sık sık gündeme getirdi. Geçen hafta Time dergisi için kaleme aldığı yazıda, İran’da halkın gerçek anlamda barış içinde yaşayamadığını savundu.
Muhammedi yazısında, “Gözetim, sansür, keyfi gözaltılar, işkence ve sürekli şiddet tehdidi insanların barışını bozuyor” ifadelerini kullandı.
“DEMOKRASİYE ULAŞANA KADAR DURMAYACAĞIZ”
Aralık 2024’te, sağlık izni sırasında CNN’den Christiane Amanpour’a konuşan Muhammedi, “Evin Cezaevi’nin içinde ya da dışında olmam fark etmez. Demokrasiye ulaşana kadar durmayacağız” demişti.
Nergis Vakfı, anma töreni sırasında başka aktivistlerin de gözaltına alındığını, ancak durumlarına ilişkin bilgilerin sınırlı olduğunu açıkladı. Vakıf, törene katılan tüm kişilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Muhammedi, cezaevinde kaldığı süre boyunca kadın tutuklulara yönelik kötü muamele, tecrit ve cinsel şiddet iddialarını kamuoyuna taşımıştı. İran hükümeti ise bu iddiaları reddederek “asılsız” olarak nitelendirmişti.
Muhammedi’nin eşi Taghi Rahmani de uzun yıllar siyasi tutuklu olarak cezaevinde kaldı. Çiftin ikiz çocukları Kiana ve Ali Rahmani, Nobel Barış Ödülü’nü anneleri adına Oslo’da teslim almıştı.