Tesla'nın hayali gerçek mi oluyor? Uzaydan kablosuz elektrik çekmeyi test ediyorlar...

Tesla'nın hayali gerçek mi oluyor? Uzaydan kablosuz elektrik çekmeyi test ediyorlar...

16.09.2025 12:25:00
Güncellenme:
Tesla'nın hayali gerçek mi oluyor? Uzaydan kablosuz elektrik çekmeyi test ediyorlar...

Güneşten elde edilen enerji uzayda, yeryüzüne kıyasla 13 kat daha verimli. Japonya, OHISAMA projesiyle elektrik iletimini kablosuz olarak uzaydan dünyaya aktarmayı hedefliyor. Bu adım, temiz enerji teknolojilerinde yeni bir çağın başlangıcı olabilir.

Japon bilim insanları, güneş enerjisinde yaşanan sorunlara çözüm bulmak amacıyla, gözlerini dünyanın dışına dikti. Amaç, kablolara veya geleneksel şebekelere ihtiyaç duymadan uzaydan dünyaya elektrik iletmek.

OHISAMA adı verilen proje, güneşi doğrudan elektrik kaynağına dönüştürerek, atmosferin ötesinden yeryüzüne ulaştırmayı hedefliyor. Bu girişim, yenilenebilir enerji kullanımının önündeki en büyük engelleri aşmayı amaçlıyor. 

Bu engeller arasında, üretimde hava şartlarına bağlı dalgalanmalar, devasa arazi ihtiyacı, nadir ve toksik malzemelerin kullanımı ile görsel kirlilik öne çıkıyor.

PROJE NASIL İŞLEYECEK?

Proje kapsamında 180 kilogram ağırlığında küçük bir uydu, 400 kilometre yükseklikteki yörüngeye fırlatılacak. Uydu, 2 metrekarelik bir güneş paneliyle enerji üretecek, bunu dahili bataryalarda depolayacak ve ardından mikrodalga dalgalarıyla dünyadaki özel bir istasyona iletecek.

Başlangıç kapasitesi sadece 1 kilovat olacak — küçük bir ev aletini çalıştırmaya yetecek kadar. Ancak uzmanlara göre bu adım, gelecekte şehirleri 24 saat kesintisiz ve temiz enerjiyle besleyecek devasa uzay enerji santralleri için kritik bir dönüm noktası.

ZORLUKLAR VE POTANSİYEL

NASA’nın raporuna göre, uzay tabanlı güneş enerjisi sistemleri, roket fırlatmalarının yarattığı emisyonlar, yüksek üretim ve nakliye maliyetleri gibi çevresel ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya. 

Ancak RatedPower gibi kuruluşların raporları, fırlatma teknolojileri ve güneş paneli verimliliğinde yaşanan gelişmelerle bu seçeneğin daha uygulanabilir hale gelebileceğini ortaya koyuyor.

Üstelik hesaplamalara göre, uzayda üretilen güneş enerjisi yeryüzündekinden 13 kat daha fazla, bu da onu nükleer enerjiyle rekabet edebilir bir noktaya taşıyor.

Japonya bu alanda yalnız değil. Çin, ilk yörünge güneş enerji istasyonunu geliştirmek için çalışıyor. Almanya ise uzay için yeni güneş paneli modellerini test ediyor. Görünen o ki, dünya enerji sektöründe yepyeni bir döneme giriyor: temiz enerji artık yalnızca daha iddialı değil, belki de yıldızlara daha yakın.

TESLA'NIN DA HAYALİYDİ

Nikola Tesla, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında elektriğin geleceğine dair en radikal fikirlerden birine sahipti: kablolara gerek kalmadan dünyanın her yerine elektrik göndermek.

New York Long Island’da inşa edilen devasa Wardenclyffe Kulesi (1901–1906), elektriği atmosfer ve yer kabuğu aracılığıyla uzun mesafelere kablosuz taşımak için tasarlandı.

Tesla’nın hedefi yalnızca elektrik iletimi değil, aynı zamanda kablosuz iletişim (radyo, telgraf, telefon) sağlamaktı. Yani günümüzde internetin öncülü olabilecek bir vizyon kurmuştu.

Projenin finansörü bankacı J.P. Morgan’dı. Ancak Morgan, Tesla’nın elektriği 'herkese ücretsiz' ulaştırma hedefini öğrendiğinde desteğini çekti. Çünkü kablosuz, ücretsiz elektrik, iş modeli yaratmıyordu.

Proje, maddi sorunlar ve dönemin teknolojik kısıtları nedeniyle tamamlanamadı. 1917’de kule yıkıldı.

Tesla’nın hayali, elektrik üretim ve dağıtımında tüm insanlığı kapsayan evrensel bir sistem kurmaktı. O dönemde bu fikir ütopya gibi görünse de bugün 'uzaydan enerji' projeleriyle yeniden gündemde.

OHISAMA PROJESİ

Japonya’nın üzerinde çalıştığı OHISAMA projesi, Tesla’nın vizyonunu farklı bir yöntemle hayata geçirmeyi amaçlıyor:

Yeryüzünde kurulu güneş panelleri yerine, uzaya fırlatılacak küçük uydular kullanılıyor.

Bu uydular güneşten enerji üretiyor, bataryalarda depoluyor ve ardından mikrodalga dalgalarıyla kablosuz şekilde dünyaya iletiyor.

İlk denemelerde yalnızca 1 kilovatlık güç (bir küçük ev aleti kadar) üretilebilse de, uzun vadede şehirleri besleyebilecek dev uzay enerji santralleri hedefleniyor.

Bu yöntem, Tesla’nın 'kablolara ihtiyaç yok' fikrini uzay teknolojileriyle günümüze uyarlıyor.