Trump'tan Martin Luther King hamlesi: 240 bin sayfalık gizli dosya açıldı

Trump'tan Martin Luther King hamlesi: 240 bin sayfalık gizli dosya açıldı

22.07.2025 14:41:00
Güncellenme:
Trump'tan Martin Luther King hamlesi:  240 bin sayfalık gizli dosya açıldı

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla, FBI’ın Martin Luther King Jr. hakkında yürüttüğü istihbarat ve gözetim faaliyetlerine ilişkin 240 binden fazla sayfalık arşiv kamuoyuna açıldı. Aileden ve sivil toplumdan gelen itirazlara rağmen gerçekleşen açıklama, siyasi niyetler ve etik tartışmalarla birlikte gündemin ilk sırasına oturdu.

Martin Luther King Jr.’ın hayatta kalan iki çocuğu, Martin Luther King III (67) ve Bernice King (62), yayımladıkları ortak açıklamada, babalarının suikastının onlar için derin ve kişisel bir kayıp olduğunu hatırlattı:

“Dosyaların açıklanması, kamuoyunun merakını anlıyoruz ancak bu belgeler aynı zamanda bizim yasımızın bir parçası. Lütfen empati ve saygıyla yaklaşın.”

King ailesi, FBI’ın Martin Luther King Jr.’ı yalnızca izlemekle kalmadığını, itibarsızlaştırmak ve sivil haklar mücadelesini bastırmak için sistematik bir kampanya yürüttüğünü vurguladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“FBI, J. Edgar Hoover’ın liderliğinde, babamızı izlemekle kalmamış; hayatına, ailesine ve mücadelesine müdahale eden, karalayıcı ve yıkıcı bir devlet operasyonu yürütmüştür.”

Bu operasyonların büyük kısmı, FBI’ın tartışmalı COINTELPRO (Karşı İstihbarat Programı) kapsamında yürütülmüştü.

King ailesi, uzun yıllardır Martin Luther King’in yalnızca James Earl Ray tarafından öldürülmediğini savunuyor. Ray, suikasttan kısa süre sonra yakalanmış ve suçunu kabul etmişti. Ancak daha sonra ifadesini geri çekerek masum olduğunu ileri sürmüştü.

1999 yılında açılan bir sivil davada, bir Memphis jürisi Martin Luther King’in “bir komplo sonucu” öldürüldüğü sonucuna varmıştı. Aile, şimdi yayımlanan belgelerin bu iddiayı destekleyip desteklemediğini inceleyeceklerini bildirdi.

TRUMP'TAN ZAMANLAMASI TARTIŞMALI ŞEFFAFLIK

Trump yönetimi, 1960’ların suikastlarıyla ilgili dosyaları açma vaadini yerine getirerek önce John F. Kennedy, ardından Robert F. Kennedy ve şimdi de Martin Luther King dosyalarını kamuoyuna sundu.

Ancak bu açıklama, bazı kesimlerce Jeffrey Epstein davasıyla ilgili artan kamuoyu baskısından dikkatleri başka yöne çekmek için yapılmış “zamanlaması manidar” bir hamle olarak değerlendirildi.

Sivil haklar lideri Al Sharpton, bu durumu şöyle değerlendirdi:

“Trump, bu açıklamayı şeffaflık için değil, kendi üzerindeki baskıyı saptırmak için yapıyor. Bu bir adalet hamlesi değil, bir dikkat dağıtma stratejisidir.”

King ailesinin yanı sıra, Martin Luther King Jr.’ın eşi Coretta Scott King tarafından kurulan King Center da belgelerin açıklanmasına karşı çıktı. Merkez, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün açıklanması, yalnızca siyasi gündemden kaçış değil, aynı zamanda toplumsal olarak daha önemli meselelere odaklanılması gereken bir dönemde dikkat dağıtıcıdır. Bu dosyalar, gerçek bir yüzleşme değil, yüzeysel bir hareket gibi duruyor.”

YENİDEN YAZILACAK BİR TARİH Mİ?

Belgelerin büyük kısmı, daha önce mahkeme kararıyla 2027’ye kadar gizli tutuluyordu. Ancak Adalet Bakanlığı, bu kararı erkenden kaldırarak belgeleri Ulusal Arşivler üzerinden erişime açtı. Belgelerde, King’in yurt içi ve dışı faaliyetleri, CIA’in ilgisi, FBI’ın yasa dışı dinleme ve takip girişimleri ile ilgili çok sayıda bilgi yer alıyor.

Tarihçiler, araştırmacılar ve gazeteciler şimdi belgeleri satır satır tarayarak yeni bilgiler edinmeyi umuyor. Ancak birçok kişi, belgelerin siyasi amaçla kullanılması yerine, King’in mücadele mirasına katkı sunacak bir tarihsel değerlendirme yapılması gerektiğini savunuyor.

Martin Luther King’in çocukları, açıklamalarını şu çağrıyla noktaladı:

“Tarihle yüzleşmek, bir liderin mirasını lekelemek için değil, adaleti ve gerçeği yüceltmek için yapılmalıdır. Bu belgeler, yanlışları meşrulaştırmak için değil, gelecekte aynılarının yaşanmaması için kullanılmalıdır.”