Eğitim-İş sokaktan Bakan Tekin'e seslendi: ‘Buralar sizin şirketiniz değil!’

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önceki gün “meb.gov.tr”den “2025 yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme” sonuçlarını yayınladı. MEB’in 5 Şubat’da yayımlanan kılavuzuna göre başvuranlar arasından yapılan atamalarda hiçbir kriter ve liyakata uyulmadığının görülmesi üzerine sokağa çıkan Eğitim-İş uygulamayı protesto etti. 

‘KIYIM VE TASFİYEYE İZİN VERMEYECEĞİZ!’

Sinop İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim-İş üyeleri adına konuşan şube başkanı Celal Şahbenderoğlu; MEB’in asli görevinin eğitimde eşitliği, adaleti, hakkı ve liyakati öncelemek ve sağlamak olduğunu söyledi. Şahbenderoğlu MEB’in, keyfiliğin, kayırmanın adresi haline geldiğini belirterek; “MEB, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir. Atamaya dair objektif hiçbir kriteri bulunmayan proje okulları, siyasetin ve yandaş sendikaların keyfi şekilde makam, koltuk dağıtmak için kullandığı bir garabete dönüştü.

Bu okullara yapılan son atamalar MEB’in kayırmacılığını ve keyfiliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Proje okullarındaki binlerce öğretmenin görev süresinin neden uzatılmadığına, yeni atamaların hangi ölçütlere göre yapıldığına dair somut hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Görünen o ki okullarımızı protokollerle cemaat ve tarikatlara teslim eden MEB, kendini tüm okulların sahibi olarak görmekte liyakati, hakkı, hukuku yok saymakta, adaletsizliğin odağı olmaktadır” dedi. 

‘TÜM KÖTÜLÜKLERİN HESABINI SORACAĞIZ’

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslenen Şahbenderoğlu; “Tüm kötülüklerin hesabını soracağız. Bunu biz eğitime ve çağdaş eğitimcilerimize vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz. Eğitimdeki çağ dışı, bilim dışı, gerici politikalarınıza, aydın, başarılı eğitimcilerin hakkını yemenize, öğrencilerimizi ve eğitim çalışanlarını ayrıştırmanıza seyirci kalmayacağız. Hem örgütlü hem de hukuki olarak yaptığınız tüm haksızlıkların tüm kötülüklerin hesabını soracağız.

Cumhuriyet değerleriyle, laiklikle, halkın aydınlanmacı, ilerici öğretmenleriyle kavga eden bir iktidarın başarılı olması mümkün değildir. Nitelikli eğitim ancak kendini bu halkın çocuklarına adamış, idealist, cumhuriyetçi öğretmenlerle sağlanır. Okullarımız eğitim yuvasıdır, liyakati yok sayan, kayırmacılığa dayanan, okullarımız, tarikatların, cemaatlerin, yandaşların yuvası haline getirilemez.

Eğitim-İş olarak hiçbir öğretmenimizin mağdur edilmesine, MEB’in öğretmen kıyımı yapmasına, kendisince makbul olmayan öğretmenleri niteliklerine bakmaksızın tasfiye etmesine izin vermeyeceğiz. Bu konuda mağdur olan, ataması yapılmayan her bir üyemizin hakkını sonuna kadar arayacak, tüm eğitim çalışanlarının haklı mücadelesinin yanında olacağız, her türlü yasal hakkımızı kullanacağız” ifadelerini kullandı.