Eğitim-İş toplu sözleşme öncesi taleplerini açıkladı: Hakkımızı gasp eden düzenin mimarı AKP'dir

Eğitim-İş toplu sözleşme öncesi taleplerini açıkladı: Hakkımızı gasp eden düzenin mimarı AKP'dir

8.07.2025 16:55:00
Güncellenme:
Eğitim-İş toplu sözleşme öncesi taleplerini açıkladı: Hakkımızı gasp eden düzenin mimarı AKP'dir

Eğitim-İş'in toplu sözleşme taleplerini açıklayan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay eğitim sisteminin; tarikatların, cemaatlerin ve sermayenin esiri haline geldiğini ifade etti. Özbay, "Öğretmenin hakkını gasp eden düzenin mimarı çok net AKP iktidarıdır" dedi.

1 Ağustos itibariyle yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak zam oranının belirleneceği 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri başlayacak. Bu çerçevede Eğitim-İş de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde toplanarak toplu sözleşme taleplerini dile getirdi. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım burada açıklama yaptı. Toplu sözleşmenin, eğitim emekçilerinin kaderini belirleyecek bir mücadele anı olduğunu söyleyen Özbay, "Yok sayılan haklarımızı yeniden talep etmek, sesimizi gür biçimde duyurmak için buradayız. Memurların sesi bu ülkenin vicdanıdır. Bu sesin bastırılmasına izin vermeyeceğiz" dedi.

"YÜZDE DOKSANIMIZ BORÇLU"

"Öğretmenin hakkını gasp eden düzenin mimarı çok net AKP iktidarıdır. Eğitim emekçileri maaşıyla, bırakın ayın sonunu ayın ilk haftalarını bile getirememektir. Yüzde doksanı borçludur. Kredi kartı borcunu bile ödeyememektedir" diyen Özbay taleplerini özetle şöyle sıraladı: "Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam modelleri tarihe karışmalıdır. Kadrolu, güvenceli, insanca yaşanabilir ücretli istihdam esas olmalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden düzenlenmeli, kariyer basamakları uygulaması kaldırılmalı, eşit işe eşit ücret ilkesi yaşama geçirilmelidir. Üniversite Rektörleri, Fakülte, Bölüm ve diğer yönetim birimleri ile ve Yükseköğretimin tüm bileşenlerinin katılımı ile yapılacak seçimle belirlenmelidir"

"EĞİTİM TARİKAT VE SERMAYENİN ESİRİ OLDU"

Eğitim sisteminin bilim dışı uygulamaların, tarikat ve sermayenin esiri haline geldiğini ifade eden Özbay, "Öğrencilerin zincirine ideolojik prangalar vurulmuştur. Çocuklar ucuz iş gücü haline getirilmiştir. Eğitim emekçileri barınamıyor ama yeni yüzyıl, yeni müfredat diyorsunuz. Bu yalanlara karnımız tok. Biz sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz. Biat değil, liyakat istiyoruz. Bu düzeni kabul etmiyoruz" dedi.

"ÖĞRETMENLİK İTİBARSIZLAŞTIRILDI'

Özbay'dan sonra konuşan Yıldırım ise şu ifadeleri kullandı: "Son 23 yılda eğitim sistemi, siyasal iktidarın ideolojik yönelimine göre şekillendirilmiş; laiklik ilkesinden uzaklaşılmış, kamusal kaynaklar özel sektör ve dini vakıflar eliyle yeniden dağıtılmıştır. Eğitimin tüm alanlarında bilim dışı, liyakatsiz ve piyasacı uygulamalar yaygınlaştırılmış; öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır. Bu tablonun içinde öğretmenler, bütçesiz bırakılan okullarda görev yapmaya çalışırken; milyonlarca kamu emekçisi yoksulluğun pençesinde yaşam mücadelesi vermektedir. Laik, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitim için, insanca bir yaşam ve güvenceli çalışma koşulları için omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz." 

İlgili Konular: #Kadem Özbay