Abdulkadir Kahraman’a göre düzenlemenin bazı yönleri ödeme gücü ilkesine aykırı

Son günlerde, taslak düzeyinde konuşulmaya başlanan ve ek vergi, bazı istisna-muafiyetlerin kaldırılması, yurtdışı çıkış harcının artırılması gibi detayları içeren yeni vergi düzenlemesi büyük tartışma yarattı.

Bu taslakla ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan EY (Ernst&Young) Vergi Ortağı Abdulkadir Kahraman, en başta düzenlemenin izlerinin 2024-2026 Orta Vadeli Mali Programı’nda yer aldığını anımsattı. Bu kapsamda öncelikle “Kayıtdışılıkla mücadele ve vergilendirilmemiş kazançlara yönelik vergi düzenlemeleri, cezaların caydırıcılığına dair olanlar, etkin olmayan istisna ve muafiyetlerin kaldırılması anlamlı. Fakat, iştirak kazançlarının kısmi bölünme kapsamından çıkarılması neden kaldırılıyor? Etkin değil mi?” yorumunu yapan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: 

ENFLASYONU ETKİLER

“Devreden KDV’nin gider yazılması çözüm değil, olası düzenleme KDV’nin indirime dayalı esasına aykırıdır ve fiyatlara yansıyacak olmasından dolayı enflasyonist etkisi. Ek vergiler ile kayıtlı mükelleflerin işletme sermayeleri azalacak ve bu durum büyüme ile istihdama olumsuz etki edecek. Ancak bazıları oldukça sert ve geçiş öngörülmeden yapılırsa yansımaları oldukça sert olabilir.” Kahraman ayrıca, basına yansıyan taslağın ne kadarının yasa teklifine gireceğinin bilinmediğini ifade etse de şu noktaya özellikle dikkat çekti: 

“Bu düzenlemelerin bir kısmı vergi ile ilgili anayasadaki ‘ödeme gücü ilkesi’ne aykırılık teşkil ediyor. Çünkü modern vergi sistemlerinde vergileme ‘safi kazanç  esasına’ dayanır. Kazanılmamış gelir üzerinden vergi almak ‘büyüme, istihdam ve kalkınma’ hedefleri ile çelişiyor. Bu şekildeki düzenlemeler vergilemede adalet ve etkinliği ortadan kaldırır.” 

TASLAKTA TEKNİK ÇALIŞMA SÜRÜYOR

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada vergi konusunda teknik çalışmaların devam ettiğini ve çeşitli alternatiflerin değerlendirilmekte olduğunu açıkladı. Vergide adalet konusunun orta vadeli programın hazırlık sürecinde üzerinde uzlaşılan önerilerden biri olduğunu dile getiren Yılmaz, “Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere itibar edilmemelidir” dedi.