10 maddede çArşı davası

10 maddede çArşı davası
15 Aralık 2014 Pazartesi, 05:00
10 maddede çArşı davası
Dünyada ilk kez bir taraftar grubunu, “siyasi bir dava” nedeniyle adliye koridorlarında göreceğiz. Yarın başlayacak olan çArşı davası, alelade bir yargılamanın çok ötesinde! Yargının varlık sınavı olarak da görülen dava öncesinde, “demokratik eylem yapmak haktır, suçlu durumda olan ifade özgürlüğünü engelleyen devlettir” görüşü ön plana çıkıyor. “Futbola siyaset” karıştırmayın diyenlerin, bir taraftar grubunu darbeye teşebbüsle suçlamaları ise, traji komik bir durum olarak dikkat çekiyor.
10 maddede çArşı davası
1-çArşı’yı hiç anlamamışlar çArşı’nın darbe planı yaptığını düşünmeleri grubu hiç anlamadıklarını ortaya koyuyor. Plan yapmak çArşı ruhuna aykırı, bünyesine ters. çArşı, kendiliğinden akar. Gezi’de de aynısı oldu. Sosyal paylaşım sitelerinde yardım çağrısı yapılmaya başladığınında, insanlar Kazan Birahanesi’nin önünde toplandı. Sayı yüzü geçmiyordu. Yolda 5 bin olmuştu. Nişantaşı’nda daha da kalabalıklaştı. Herşey spontane gelişti. Böyle mi darbe yapılır?
10 maddede çArşı davası
Aydın Bulut/Yönetmen: İktidarınızı korumak için insanları satın alabilirsiniz, onları korkutabilirsiniz hatta onları acımasızca yargılayabilirsiniz fakat yine de ele geçiremedikleriniz, hizaya sokamadıklarınız, korkulu rüyanız olan birileri vardır... çArşı işte o kimseye “biat” etmeyen “inatçı” çocukların birbirlerini buldukları yer olmuştur. Nasıl ki Rimbaud’nun ruhu direnen Paris’in sokaklarında isyankar bir şiir gibi dolaşmıştır, çArşı’nın ruhu da Gezi direnişiyle öyle buluşmuştur işte. Tıpkı bu “ateş hırsızları” geleneğinin ustalarından şair Neyzen’in söylediği gibi “bana yar olmayan devr-i devranın izzet-i ikramını....” Şan olsun!
10 maddede çArşı davası
2-Şiddet çağrısı olmadı Türkiye’nin de kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Stankov Kararı’na göre, şiddet çağrısı yapılmadığı sürece her türlü gösteri yürüyüşü ifade özgürlüğü ve barışçıl toplantı hakkı kapsamında değerlendirilir. Bunun engellenmesi sözleşmeye aykırılık teşkil eder. çArşı’nın şiddet çağrısı yapmadığı açıktır.
10 maddede çArşı davası
3-Hukuka aykırı olan devletin kendisi Gezi süreci başından beri hukuksuzdur. Ancak devlet açısından! çArşı ve meydanlara çıkanlar şiddet kullanmamış, bilakis devlet bunu direnişin başladığı ilk andan itibaren yapmıştır. Sadece ifade özgürlüğü haklarını kullanmak isteyen insanlara karşı orantısız güç uygulamıştır. Hukuka aykırılık aranacaksa çArşı’da ya da halkta değil devlet tarafında aranmalıdır. Çünkü şiddet çağrısı olmadığı sürece ‘o toplantıya’ müdahale, insan haklarına müdahaledir.
10 maddede çArşı davası
Ece Zereycan/Programcı: Terör örgütü üyesi olarak değerlendirilen çArşı Lideri Cem Yakışkan, hayatımda tanıdığım en vicdanlı insanlardan biridir. Örnek bir eş ve babadır. Futboldan siyaset çıkardılar. Bu, vicdanları yargıladıkları siyasi bir dava. Cem Yakışkan vicdanların lideridir. çArşı’yı yargılamak sokağa çıkan milyonları yargılamaktır.
10 maddede çArşı davası
4-Davanın dayanağı bir dedikodu Davanı temelinde bir polis memurunun çarşının yürümek için para aldığı iddiası var. Bu kişi hakkında bu beyanı nedeniyle şikayette bulunduk ve hakkında dava açıldı. Duruşması da 20 Ocakta. Başka da delil yok. O polisin telefondaki asılsız iddia ve iftirası, gözaltına hatta hakkınızda müebbet istenmesine dayanak olabiliyor. Dosya o kadar özensiz ki, sözü edilen para 25 bin TL. Bu para bazı yerlerde 24 bin olarak geçiyor sonra yeniden 25 bine yükseliyor. İnsanlar hakkında 49 sene istemişsiniz bin liranın ne önemi var değil mi! Bu da Türk hukuk istemi işte!
10 maddede çArşı davası
Barış Atay/Oyuncu: Faşizm en çok, halkın dayanışmasına düşmandır... Bir halkın örgütlenmesinin gücünü Gezi’de gören iktidar, bunu zayıflatmak için her yolu denemiştir ve denemeye devam edecektir. çArşı’ya açılan saçma sapan dava da bu korkunun sonucudur fakat çArşı halktır, yargılanamaz!
10 maddede çArşı davası
Önder Abay/Gazeteci: Adaletin adil bir şey olup olmadığının, futbolun içine siyasetçilerin karıştığı, üç kornerin bir penaltı edip edemeyeceğini gösteren bir dava olacağını düşünüyorum. Taraftarlar adliye koridorlarından çok tribünlere yakışıyor. Bu adalet maçı tamamen şikeli ve taraflı olacak. Bundan 10 yıl sonra bu davadan utanacağız.
10 maddede çArşı davası
5-İddanamenin içi bomboş Dosya gülünecek halde. Bakkaldan çikolata çalınsa daha ciddi soruşturma yapılır. TOMA kaçırmakla suçluyor, buna dair bir bilgi koymuyorsun. Başbakanlık ofisini ele geçirmeye çalışmak suçunu atfediyor, bunu sadece bir yıkım aracına dayandırıyorsun. Bir kepçeyle onca TOMA nasıl aşılır? Araştırılmadan, özensizce karalanmış, içi bomboş bir iddianameden söz ediyoruz.
10 maddede çArşı davası
6-Kim ne zaman yargılanacak belli değil Dava sürecinde Savcı Muammer Akkaş tarafından düğmeye basıldı. Ne ilginçtir ki, savcı Akkaş ile Zekeriya Öz de “17-25 Aralık soruşturmalarını” yürüttükleri gerekçesiyle HSYK tarafından soruşturuluyor. Yani yargılayanlar, bir şekilde yargılananlar oldu. Algılamaya açık zihinler için inanılmaz dersler var. Hukuk olmadığında herkes risk altındadır.
10 maddede çArşı davası
7-Bu yargının varlık sınavı Dosyadaki teknik eksiklikler ve sadece bir polisin “para aldılar iftirasına” dayandırılan iddianame davayı tamamen değersizleştiriyor. Bununla birlikte çArşı davası için düğmeye basanların hale hazırda başka bir nedenle yargılanmaları “bağımsız yargıyı” tartışmalı hale getiriyor. Bu yargının varlık sınavı! çArşı davasında biz suç ve suçsuzluğu değil, adaletin olup olmadığını test edeceğiz.
10 maddede çArşı davası
8-Dava ertelenir Bu tür davalarda genellikle ilk duruşmada karar çıkmaz, tutuklama kararı beklemiyoruz. Bu aşamadan sonra teyamüllere aykırı olur. Ama burası Türkiye! Şimdiye kadar olmaması olmayacağı anlamına gelmez!
10 maddede çArşı davası
9-Uzun süreçte ne olur? Yinelemekte yarar var, bu davada yargı ‘ya varım ya yokum’ diyecek. Başka bir seçenek yok. Durum çok net. Ortada rahat olunacak bir durum yok. Türkiye’deki hiçbir siyasi davada kolayca beraat kararı beklenmez.
10 maddede çArşı davası
10-Halk davasına sahip çıkmalı Bu halkın en önemli sınavlarından biri. Duruşmaya gitmelerinden çok, sürecin farkında olmaları önemli. Bir taraftar grubu darbeyle suçlanıp yargılanabiliyor. Sonuç kısmında mahkûmiyet çıkarsa, Türkiye'de hiç kimse bundan sonra kendini hukuken güvende hissedip, ‘yargı var’ demesin. Herkes kendini her şeye hazırlasın! Bu açıdan süreç halk tarafından dikkatle izlenmeli.