6 soruda Katar krizi
7 Arap ülkesinin Katar ile tüm siyasi ilişkilerini kesmesi, Körfez bölgesinde son yıllarda görülen en büyük diplomatik krize yol açtı. Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Libya, Maldivler ve Yemen, Katar ile tüm hava, kara ve deniz trafiğini kesiyor. Ayrıca Katarlı diplomatlara kendi ülkelerine dönmeleri talimatı verildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Katar ile Körfez ülkeleri arasında yaşanan diplomatik krize üzüldüklerini söyledi.
"Biz Körfez bölgesinin istikrarını kendi istikrarımız olarak görüyoruz. DAEŞ'le, radikalizmle, mezhepçilik ve İslamafobi gibi konularla mücadelede dayanışma önemli" diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette ülkeler sorunlar ya da görüş ayrılıkları yaşayabilir. Ancak her şartta diyaloğun devam etmesi lazım. Mevcut tablodan üzüntü duyduk. Durumun normalleşmesi için de elimizden gelen her türlü desteği veririz."
Katar ve diğer Körfez ülkeleri arasındaki gerilim son aylarda artmıştı.
Suudi Arabistan Katar'ı, 'Orta Doğu'da terörizme destek vermekle' suçluyor ve Doha yönetiminin Suriye'de adını "Şam'ın Fethi Cephesi" olarak değiştiren Nusra Cephesi'ni ve Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünü desteklediğini iddia ediyor.
Yaklaşık 2 milyon nüfuslu Katar, nüfus ve yüzölçümü açısından büyüklüğüne kıyasla çok daha etkin bir ülke.
Katar adını ulusal hava yolu şirketi Qatar Airways ve uluslararası haber kanalı El Cezire'nin yanı sıra 2022 Dünya Kupası'nın ev sahibi olması ve dünyanın en ünlü kulüplerinden Barcelona'ya sponsor olmasıyla adını duyurdu.
Doha yönetimi birçok uluslararası şirketi Katar'da ofisler açmaya ikna etmişti.
Diplomatik ilişkilerin kesilmesine kadar uzanan kriz, bir günde ortaya çıkan bir gerilim değil.
Mayıs ayı sonunda Katar'ın resmi haber ajansı QNA, Emir Şeyh Tamim Bin Hamid es-Sani'nin askeri okul mezuniyet töreninde yaptığı bir konuşma yayımlandı.
Haberde es-Sani, İran ve Körfez ülkeleri arasında artan gerilim eleştiriyor, Hizbullah ve Hamas'a karşı anlayış gösterilmesi gerektiğini söylüyor ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'da uzun süre kalamayacağını belirtiyordu.
Her ne kadar Katar haberin QNA sunucularına sızan bilgisayar korsanları tarafından yerleştirilmiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını söylese de, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri, El Cezire dahil Katar yayın organlarını ülkelerinde yasaklama kararı aldı.
Katar Dışişleri Bakanı Saif Ahmed es-Sani, ülkesinin siber saldırı kurbanı olduğunu, çıkan haberlerin yalan olduğunu iddia etmişti.
Suudi Arabistan'ın El Arabiya televizyon kanalı ise "QNA'nın hacklenmediğinin kanıtı" başlıklı bir haber yayınlayarak, Emir es-Sani'nin açıklamalarının QNA Instagram hesabında da yer bulduğunu söylemişti.
Katar hükümeti 'teröre destek verdiği' iddialarını uzun süredir yalanlıyor ve bu iddiaların hiçbir kanıta dayanmayan mesnetsiz suçlamalar olduğunu söylüyor.
Doha yönetiminden yapılan son açıklamalarda da Katar'a karşı bir karalama kampanyası başlatıldığı savunuldu.
Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı yazılı açıklamada diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararının şaşkınlıkla karşılandığı belirtilirken suçlamalar için "dayanağı olmayan, gerçek dışı iddialar" yorumu yapıldı.
Trump yönetimi, Körfez ülkeleri arasında tırmanarak diplomatik krize dönüşen gerilimin bölgede dengeleri değiştirmeyeceğini söylüyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, yaptığı açıklamada "Bölgede bir süredir var olan ve giderek artan rahatsızlıklara şahit olduğumuzu düşünüyorum. İşlerin büyümesi sonucu ülkeler adım atma gereği duydu" dedi.
Ancak Tillerson, "Yaşananlar bölgede teröre karşı kararlı mücadeleyi engellemeyecektir" diyerek, Trump'ın Riyad'daki son temaslarında da IŞİD'e karşı mücadeleye vurgu yapıldığını hatırlattı.
Trump, Riyad ziyareti sırasında Suudi Arabistan ile 110 milyar dolarlık bir silah satış anlaşması imzalamıştı.
Ancak ABD'nin Orta Doğu'daki en büyük askeri üssü de Katar'da bulunuyor. Ülkenin başkenti Doha'nın yaklaşık 30 kilometre güneybatısında bulunan El Udeyd askeri üssünde 11 bin ABD askeri görev yapıyor. Üs Suriye ve Irak'ta IŞİD karşıtı operasyonlarda da etkin rol oynuyor.
Petrol ihraç eden ülkeler birliği OPEC'in üyelerinden birisi olan Katar'a uygulanan diplomatik yaptırımlar, petrol fiyatlarında da sert yükselişe neden oldu.
Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2'ye yakın yükselerek 50 dolar seviyesinin üzerine çıktı.
Katar'ın bölge ülkelerin karasularını kullanarak sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatlarını yapamayacağı endişesi, enerjhi piyasalarında tedirginlik yarattı.
Japon yatırım bankası Mitsubishi UFJ, yatırımcılara gönderdiği piyasa notunda, "Bölgedeki krizin büyümesi durumunda Katar'ın OPEC'ten ayrılması ihtimali bulunuyor. Böyle bir senaryo, petrol fiyatlarında ciddi artışa yol açabilir" dedi.
(BBC Türkçe)
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama