Arda Turan: Nasıl sevdiğimi anlatamam
Galatasaray'ın tecrübeli kaptanı Arda Turan, MB21 YouTube kanalına konuştu. İşte deneyimli oyuncunun açıklamalarından satır başları:
"Hayatta insanın en zorlandığı şeylerden biri sevdiğini anlatmasıdır. İnsan annesini, çocuklarını nasıl sevdiğini anlatamaz. Galatasaray da bizim için böyle. Ben kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Galatasaray okulundan mezun olmuş biriyim. Dünyada çok şükür Galatasaray'ı temsil etme fırsatı verdi Allah bana. Sevginin tarifi yok. Ben sadece bu yaptıklarımı fedakarlık diye söylemek istemiyorum, sadece örnek olsun diye."
"Galatasaray'ın bir özelliği var, Galatasaray'ın bir kültürü var. Biz Galatasaraylılar bunu yaşatmalıyız. Ben bir alaylı olarak şunu çok seviyorum, Galatasaray'ın liseden gelmesini, lisesinin kültürünün olmasını, az üyesinin olmasını... Yani farklı bir kulüp olmamızı, değerlerimizi seviyorum. Galatasaray'ı ne kadar çok sevdiğimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum. İnsan çok sevdiğini anlatamaz. Galatasaray'ın iyi olması, değerlerini ve kültürünü taşıması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Çünkü Galatasaray mutlaka şampiyon olur, kupalar kazanır, kazanacaktır. Değerleri yaşatabilmek, kültürü devam ettirebilmek, örnek olabilmek benim için çok önemli. Ben bu konuda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bunun değerlendirilmesi Galatasaray taraftarının."
"Fatih Terim'i seviyoruz ama sevme sebeplerimiz var. Bu adam neden bu kadar başarılı diye kendi kendime düşünüyorum bazen. İnanır mısınız, o kadar çok çalışıyor ki, rahatsız edici derecede çok çalışkan. Bir maç seyrediyoruz, bir maç seyrediyoruz, sonra bir maç daha. Bitiyor. Yok mu Almanya Ligi'nden bir maç diyor. O oyuncu ne oldu, o oyuncu ne yaptı. O andaki oyunla ilgili bir çözüm. Futbola olan sevgisi, geliştirme istediği ve pek göstermediği içindeki merhamet beni her zaman çok etkilemiştir. Çok fazla insanlara dokunmak istiyor. Herkese yardım etme isteği insanı çok yorar. Hocanın kafası her gün bunlarla dolu. Herkese yardım etmeye, paylaşmaya çalışıyor. Onları yaparken Fatih Terim olmayı da korumak zorunda. Bir taraftan aile, torunlar... Bir de Fatih Terim olmanın zorluğu. Allah kolaylık versin, Allah onu başımızdan eksik etmesin."
"Hayatımızda, hayatımda hocamla sorunum da oldu ama her zaman baba oğul sorunuydu. Yine biz onu baba oğul gibi hallettik hep. Ben onun elini öptüm. Evinde baş başa oturduk. İnsan sevinci başka bir şey. Eşim bana bazen 'Fatih Hoca'dan bahsedince, eski sevgilinden bahsediyor gibisin' der. Açıkçası aynı şeyler, hocanın etrafından da gelir."
"Kamptan çok kaçtım. Maç 1 hafta, 10 gün sonradır kamptan kaçarsın. Futbolcular da insandır. Duyguları, hayatları var. Böyle şeyler olabilir. Ne yaparsan yap, Fatih Hoca'ya doğru söylersen affeder. Benim küçüklükten beri çok haylazlığım vardır ama Fatih Hoca'ya asla yalan söylemem. Hoca da bunu bilir. Sorduğu zaman söylerim. Sormasına gerek yok bilir de mutlaka."
Arda Turan'ın ilk 11'i:
Kaleye her şeye rağmen Courtois'ı koyarım. Kaleci Neuer de olabilir. Sola Alphonso Davies olsun. Stoperler Van Dijk ve yaşının sınırda olmasına, her şeye rağmen Sergio Ramos diyorum. Hakimi sağ bek. Orta sahada Kante, Kevin de Bruyne, Barella. Forvet Lukaku. Sol tarafa Mbappe. Sağ tarafa Messi.
"Profesyonellikte olan şeyler. Valverde geldiği zaman sebepsiz yere, bir şekilde oynatılmadım. Ben de buna saygı duydum. Ben şöyle bir adam değilim; Barcelona'da oynamıyorum, kiralık gideyim, nasıl olsa 2.5 sene garanti kontratım var, kiralık gideyim geleyim, Inter'e gideyim, geri döneyim. Ben bir yerde mutlu olmuyorsam, kendimi önemli hissetmiyorsam orada 1 dakika bile kalmam. Fark etmez Barcelona veya başka bir yer. Sonuç olarak Barcelona'yı çok seviyorum, Atletico Madrid'i çok seviyorum ama hiçbir yer benim için Galatasaray değil. Orada profesyonellik çerçevesi içinde yaşamalı ve davranmalıyım. Barcelona'dan ayrılmayı ben istedim, kimse bana 'Git' demedi. Barcelona'da rahattım, mutluydum ama oynamamak... Ben bu oyunu seviyorum, oynamak istiyorum."
"Birçok kez haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Ben birileri bir şey söyleyecek, yapacak diye hayatımdan kısmam. Fatih Hoca'nın da dediği bir şey var; Galatasaray futbolcusu iyi giyinir, iyi saat takar, iyi yerde yemek yer, bekarsa en güzel hanımefendiyle gezer, beraber olur. Bir oyuncu yapmak istediklerini etraftakiler istemiyor diye etkilenmemeli. Ben bir şey yapıyorsam, doğruysa yaparım. Algıya yenik düşmek onların fikri, hikayesi. Haksızlıktan önce bu konularla ilgili benim bilmediğim, onların çok iyi bildiği bir konu vardı bu mücadelede, fesatlık. Bilmediğim bir duygu. Ben hep yanımdaki de iyi olsun istedim. Benim tabağımda bir şey varsa, onda neden şu var demem. Benim bir arabam varsa, ondaki neden daha iyi demem. Ben kendim kontrata imza atarım, takım arkadaşımın kontratına bakmam. Geçen sene oynadığım ücret ortadaydı. Takım arkadaşlarım benim kadar kariyerli, benden daha az kariyerliler ne rakamlara oynuyordu. Ben hiç ona bakmam. Helali hoş olsun da. Ben öyle bakarım."
"Yaptığım her davranışla örnek olmaya çalışıyorum. 90. dakikada oyuna girdiğimde de, hiç oynamadığımda da, oynadığımda da aynı şevkle Galatasaray formasının değerini takım arkadaşlarıma anlatmaya çalışıyorum. Hatay'da çok kötü oynadığım zaman, ertesi gün aynı şevkle takımla antrenman yapıp takım arkadaşlarıma örnek olmaya çalışıyorum. Ankaragücü maçında penaltı yaptırdığımda ayakta durmaya çalışıyorum ki onlar da asla pes etmesinler."
"Hocanın Galatasaray camiasına, takıma verdiği mesajı ben arkadaşlarıma iletmeye çalışıyorum sahanın içinde. Bunlar hayatı boyunca hep oynamış, hep star psikolojisinde yaşamış veya star olmuş bir oyuncu için kolay şeyler değil. Bazen 90. dakikada, bazen son 5 dakikada oyuna giriyorum. İçimde hissettiğim sadece mutluluk ve heyecan. Oyunun kaderinin değiştiği Beşiktaş, Trabzonspor maçları oldu, değiştiremediğim, kötü oynadığım zamanlar da oldu."
"Arda Galatasaray forması için her dakikayı değerlendirebiliyorsa, bu takımdaki her oyuncu bunun kıymetini bilmeli. Arda Turan çok kötü oynadığında ve ertesi gün antrenmanda en iyisini vermek istiyorsa her oyuncu pes etmeden sonuna kadar devam etmeli. Çünkü neden? Fatih Terim onu ister. Galatasaray camiası bunu ister. Galatasaray pes etmez. Ben bu mesajları, değerleri taşımak için oradayım. Bir tartışma, bir sorun olduğunda, beraber hareket etmemiz gerektiğinde bunu devam ettirebilmemiz için oradayım. Bu benim için çok önemli. Bence takım arkadaşlarım bu değerli alıyorlar."
"Ben orada Galatasaray ne ifade ediyor, ben bunları göstermeye çalışıyorum takım arkadaşlarıma; davranışlarımla, antrenmandaki ve maçtaki davranışlarımla... İyi örnek olmak istiyorum. Galatasaray Kulübü maddi açıdan zor durumlardan geçiyor. Karşılığı olmayan sportif durumlardan geçiyoruz. Avro/dolar maalesef böyle oldu. Dünyada oyuncular çok büyük paralarla transfer oluyorlar, bu da Türkiye'ye gelmelerini zorlaştırıyor. Biz de daha makul şartlarla daha iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz. Açıkçası yaptığımızı düşünüyorum."
"Türk futbolunda yapılan yatırımın karşılığı alınmıyor maalesef. Oyun olarak, atmosfer olarak her unsur, taraftar, stadyum, biz oyuncular, yönetimler... Yapılan yatırımın karşılığını veremiyoruz. O yüzden insanlar futboldan uzaklaşmaya başladı. Çok fazla oyunu sebeplere yormaya başladık. Bu oyun keyifli ve güzeldir. Biz bunun zevkinden uzaklaşmaya, sadece kazanmaya odaklanmaya ve şartlarda bizi buna yönlendirdiği için herkes adalet aramak istiyor. Bundan şüphe duyulduğu sürece oyun kötüleşmeye başladı. Oyunu güzelleştirmemiz lazım. Çocukları bu oyuna çekebilmek için futbolu güzelleştirmek, eğlendirmek lazım."
"Kaptanlık, çocuk bakıcılığı gibi bir şey değil. Herkesin kendi sorumlulukları var. Birinin soyunma odasında kötü şeyleri, olumsuz şeyleri yüzümüze söylemesi lazım. Bunu ben yapıyorum. Muslera yapıyor. Bazı oyuncuların söylemek için kaptanlık pazubandına da ihtiyacı yok. Bunu Taylan da, Marcao da, Ömer de, Babel de yapabilir. Kaptanlık çok önemli ama bir kaptan, takım arkadaşlarıyla beraber daha önemli ve büyük olur. Kaptanlıkla ilgili şöyle bir algı var. Kazanan takımın kaptanı büyük olmaz her zaman. 1996-2000'de Bülent büyük kaptandı da 2003 sonrası dönemde kötü kaptan mıydı? Sonuçlar tabii ki çok önemli ama bir takımın beraber olması, içindeki şartları dışarıya yansıtmaması, iyiyi kötüyü beraber göğüslemesi çok önemlidir. Bu şampiyonluktan daha önemlidir. Birine kaptanlık verilmez, sen alırsın zaten. Hoca bu güveni verdi zaten. Hoca bu güveni, sorumluluğu vermese olmaz. Benim için büyük onurdur Galatasaray kaptanlığı. Küçüklükten beri bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum ama kolay değil."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi