Asla kaçırmamanız gereken Duygu Asena kitapları


Duygu Asena 79 yıl önce bugün dünyaya geldi. Ünlü yazar ve gazeteci, aynı zamanda Türkiye'de kadın hareketicinin öncü ismi tarihin akışını değiştiren pekçok kitaba imza attı.
İşte okumadan asla geçmemeniz gereken Duygu Asena Kitapları...

KADININ ADI YOK (1987)
Duygu Asena bu kitabında, temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyetii kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı, bir kadının ağzından anlatıyor. Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekârlıklar, hıslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyor. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyor da...Ne pahasına olursa olsun!

ASLINDA AŞK DA YOK (1989)
Aslında Aşk da Yok, Duygu Asena'nın ikinci kitabı. Yazar bu kitabında, olay yaratan romanı Kadının Adı Yok'ta yarattığı kişileri ve olayları işlemeyi sürdürüyor. Türkiye'de ve yurtdışında gördüğü yoğun ilgiyle Aslında Aşk da Yok, Duygu Asena'nın satış rekorlarına yenilerini ekliyor. Yazarın 1993'te Hollanda'da, 1994'te de Yunanistan'da yayımlanan bu ikinci kitabını da okumanızı öneriyoruz.

KAHRAMANLAR HEP ERKEK (1992)
Duygu Asena'nın öykü yazdığı kitabı. 1995'te Hollanda'da yayımlanan kitapta 13 öykü ve bir masal var. Aslında masal, on üçbuçuğuncu öykü. Gerçekten bir masal mı bu? Neden o bir masal da, diğerleri birer öykü? Peki kitabın adı niçin "Kahramanlar Hep Erkek !" ? Yani erkekler kahraman olmayı mı isterler yoksa kahramanlar erkek mi olur? Veya asıl kahramanlar kadınlar mıdır? Evet, kahraman kim? Dahası kahraman olmaya gerek var mı?

DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK (1994)
"Yok" sözcüğü pek sevimli değil biliyorum ama yıllar önceki yazınızı bugün de köşenizde kullanabilirseniz ve okuyanlar, "Gerçekten de böyle" diye başlarını iki yana sallarlarsa, evet, değişen bir şey yok demektir. Bu kitapta göreceğiniz gibi yıllar önce yazılmış her yazımı bugün de köşemde yayımlayabilirim ve okuyanların "Evet, haklı" diyeceklerinden de eminim... Peki o zaman akıntıya kürek mi çekiyoruz?.. Elbette değil. Değişimin kıpırtılarını görmek bile keyif... Ben eminim bir gün gelecek, her şey değişecek, güzel olacak.

AYNADA AŞK VARDI (1997)
Duygu Asena, o bildiğiniz akıcı, yalın ve etkileyici anlatımıyla yine karşınızda. Yazarın beşinci kitabı Aynada Aşk Vardı çarpıcı kurgusuyla sizi yine içine alıverecek. Yine kadınlar, yine erkekler, yine aşklar... Üç kuşak kadınlar; anneanne, kız, torun... Nilüfer, Berlin'de Hitler'i dinliyor. Nilgün, Ay'a inen astronotları izliyor. Nil, Sting konserinde... Üçü de 16 yaşında, 35 yaşında, 42 yaşında. Ve elbette üçü de âşık...Aşkların kimi acılı, kimi gülünç, kimi mantıklı. Onlar sizi güldürecek, kızdıracak, hüzünlendirecek. 3 ayda 9 baskı yapan Aynada Aşk Vardı en az Duygu Asena'nın öteki kitapları kadar güzel bir başyapıt.

ASLINDA ÖZGÜRSÜN (2001)
Belgin ve Berna, iki kadın, iki hayat ve bir yolculuk. Bir iç yolculuk...
Belgin ve Berna toplumun ve erkeklerin dayattığı ahlak anlayışına, tabulara karşı çıkıp özgürlüklerini, kimliklerini arıyorlar. Ve de aşkı...
Evli ve umutsuz bir kadın olan Belgin ile aşka âşık Berna'nın, benliklerini keşfetme serüvenlerinde her kadın kendinden bir şeyler bulacak...
Duygu Asena, bu yeni kitabında, iki kadının ekseninde kadın duygularını, kadın psikolojisini ve sorunlarını her zamanki duyarlı ve sürükleyici üslubuyla aktarıyor. Bizi kadın-erkek ilişkilerini yeniden düşünmeye çağıran Asena, okurlarına gene çok farklı bir pencere açıyor.

AŞK GİDİYORUM DEMEZ (2003)
Güler, kendi inanılmaz öyküsüyle karşımızdayken, aslında çok yakın dostu o iki genç kadını bize anlatıyor. İkisini de çok seviyor. Oysa Demet ve Selin birbirlerinden nefret ediyor. Çünkü onlar, tanışmasalar da birbirleri için nefret edilesi kişiler... Belki tanışsalardı, çok iyi birer arkadaş olabilirlerdi. Ama aralarında bir erkek var.
Aşk geldiğinde, her şeyi bırakıp doludizgin gitmek mi gerek? Yoksa kendinle hesaplaşıp, kalmak mı durduğun yerde? Peki o zaman o yaşanılan, aşk mı? Bizim kahramanlarımız masum... Onlar masumsa kim suçlu? Aşk mı?
"... madem karısına bu kadar düşkündü, neden bir başkasına aşık oldu? Madem o kadın duyacak diye bu kadar endişeleniyor demek ki onu önemsiyor, bu da sevgi demektir. Birisini severken bir başka kişiye aşık olunur mu? Acaba beni sevmiyor da yalnızca basit ve geçici bir heyecan mı duyuyor? Heyecanı aşkla mı karıştırıyoruz? Nasıl anlayacağız peki duyduğumuz şeyin gerçek aşk olup olmadığın? Yoksa aşk bu mu yalnızca? Geçici bir heyecan..."

PARAMPARÇA (2004)
Duygu Asena bu kez erkeklerin dünyasına giriyor. O dünyanın en gizemli yanlarına el atıyor. En farklı yanlarını ortaya çıkarıyor. Paramparça’nın kahramanı bir yanıyla klasik bir erkek gibi yaşayan, diğer taraftan da erkeklerle ilişkilerini sürdüren bir adam. Küçük bir kentte, resmî görevli, evli ve çocuklu. Hayatı çözmeye çalışan, ancak çözmeye çalıştıkça daha da zorlanan, kendini, cinselliğini, ruhunu bir türlü tam olarak anlayamayan bir erkek. Asena, bu kez erkek dünyasının bilinmeyen, açıklanmayan, hakkında konuşulmayan yönlerini tartışmaya açıyor. Erkek egemen toplumun yüz karası olarak yargıladığı eşcinsellerin dünyasında geziniyor ve yine sıcak, yine içten, yine insanı ön plana çıkaran bir anlatımı tercih ediyor. Kadın okuyucuları da erkek okuyucuları da alıp götürecek bir roman "Paramparça".

Google'ın Duygu Asena için yaptığı doodle.
En Çok Okunan Haberler
-
İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde deprem!
-
İstanbul Silivri'de korkutan deprem!
-
Asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak
-
Naci Görür'den 'Evlere girelim mi' sorularına yanıt
-
Kurtulmuş'tan Anıtkabir'de büyük gaf
-
Yurttaşlar barikatları aştı, Anıtkabir'e yürüdü!
-
'İstanbul’un ehline ve hak eden ellere emaneti...'
-
Üşümezsoy yanıtladı: Depremler devam edecek mi?
-
Oyuncu Leyla Okay hayatını kaybetti
-
'Deprem riski devam ediyor'