Buse Terim, hayran olduğu futbol adamını açıkladı
15 yaşındayken nelerin hayalini kuran bir çocuktunuz?
Tek gayem okulu bitirmek, iyi notlar almak ve iyi bir insan olmaktı. Üniversite döneminde yaptığım stajlar sonucu “kendi işimi yapmalıyım” dedim.
Ne istediğinizi hep bilen biri mi oldunuz?
Hep! Annemler de bunu söyler. Hep hayallerimin ve isteklerimin peşinden gitmeye çalıştım.
Amerika’da moda okurken hobi olarak kendime amatör bir blog açtım. Blogspot formatıyla yazı yazmaya başladım. Bütün fashions night out’larda, defilelerde, önemli moda etkinliklerinde fotoğrafları kendim çekiyor, yüklüyor, hatta kendi sitem üzerinden satışlar yapıyordum. İstanbul’a dönünce bunu profesyonel hale getirmeye ve eğitimini aldığım şeyleri bununla harmanlamaya karar verdim.
Burnunuz hep iyi mi koku alır?
Her konuda değil ama trendler ve dijital marketing konusunda böyle bir özelliğim var.
Hem blog yazarıyım hem de dijital projeler gerçekleştiren kendime ait bir ajansım var: BT Moda İletişim. buseterim.com.tr blog’um da yenileniyor ve yepyeni bir web sitesi haline geliyor. Kadın-moda-yaşam ekseninde bir kadının içinde aradığı hemen her şeyi bulabileceği bir portal yaratıyoruz. Aynı zamanda bir Youtube kanalım var.
En çok kimin genlerini taşıyorsunuz?
Babamın. Hayatı boyunca yaptıkları, başardıkları, durduğu çizgi, karakteri... Bunlara hayran olmamak mümkün mü? Böyle bir babaya sahip olduğum için çok mutlu, gururlu ve şanslıyım. Ondan bir şey kapabiliyorsam ne mutlu.
Evde otoritesini hissettirir miydi?
Çok iyi bir arkadaş aynı zamanda beni hiç yanlış yönlendirmeyeceğini bildiğim güvenilir bir dost. Aynı zamanda akıl hocam. İki kız kardeş; babamızla her şeyimizi paylaşırız.
Soyadınızın dezavantaj yarattığını düşündüğünüz oldu mu hiç?
Tabii. İnsanlar ne yaptığınızdan önce soyadınıza bakıyorlar. Keşke daha önce ne yapıldığına bakılsaydı. Gurur duyduğum soyadımın dezavantajları da oldu.
Futbolla ilişkiniz nasıl?
Herkesin bildiği gibi futbolla büyüdüm ben. İlgimin olmama ihtimali yok. Eşim de seviyor futbolu, babam da. Böyle bir ailede büyüyünce futbolu sevmemenize imkan yok.
Bir yıllık evlisiniz. Eşinizle nasıl tanıştınız?
2008 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında. Türkiye-Almanya maçı, turnuvanın son maçıydı, o da maçı izlemeye gelmişti. Orada tanıştık.
İyi anlaşan bir çift misiniz?
Evet. Zaten yedi senedir birbirimizi tanıyoruz. Birçok konuda birbirimizi tamamlıyoruz. Çok güleriz, birbirimize pozitif enerji veririz.
Nasıl geldi evlilik teklifi?
Moda haftası için Milano’ya gidiyordum. Eşim de benimle birlikte geldi. Milano’da okuyan arkadaşlarımız var, onları da görürüz diye düşündük. Milano’ya indiğimizde kendimi Como’da buldum. Orada ufak bir helikopter turu yapacağımızı söyledi. Bu turu yaparken de evlenme teklif etti. Hayatımın en güzel ve en unutulmaz anıydı.
Sevdiğim ve hayatımın sonuna kadar beraber olmayı istediğim biriyle tanıştım. Doğru insan olduğunu bildikten sonra zamanın bir önemi yok.Yaşıtlarım daha liseyi bitirirken ben üniversiteye 17 yaşında gittim. Tek başıma yurt dışında yaşadım. İşimi kurduğumda ise 21 yaşındaydım. O günden beri kendi paramı kazanıyorum. Bazı şeyler benim için erken gelişti.
Anne olma konusunda da erkenci davranacak mısınız?
Evet, genç yaşta anne olmak istiyorum. Enerjim varken bu enerjimi çocuğuma da verebilmeyi isterim. Yetişkin bir yaşta onunla sohbet edebilmeyi, vakit geçirebilmeyi çok istiyorum.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık