1939 doğumlu Francis Ford Coppola, 5 Oscar Ödülü kazanmış Amerikalı bir film yönetmeni. Yapımcılık ve senaryo yazarlığı da yapan Coppola en çok, “Godfather” üçlemesi ve “Apocalypse Now” adlı filmleriyle tanınıyor.
İşte dünyaca ünlü yönetmenin hayat öyküsü...
Francis Ford Coppola, 7 Nisan 1939 tarihinde Michigan’da İtalyan göçmeni ailesinin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi.
Erken yaşta çocuk felci atlattı. Bu nedenle dışarı çıkmak yerine çocukluğunu evde kendi hazırladığı kuklalarla gösteriler hazırlayarak geçirdi.
10 yaşındayken, babasının 8mm’lik kamerasıyla filmler çekmeye başladı.
Coppola, New York’taki Hofstra Üniversitesi’nde tiyatro okuyup 1960’da mezun olduktan sonra, UCLA’daki prestijli film programına katılmak için California’ya taşınarak sayısız kısa film çekti.
Burada önemli bir yönetmen ve senaryo yazarı olan Dorothy Arzner de dahil olmak üzere pek çok harika eğitmenden eğitim aldı. 1960'lı yılların başında, yüksek lisans okulunda B-film kralı olan Roger Corman'la düşük bütçeli filmler çekerek ve senaryolar yazarak, profesyonel sinema kariyerine başladı. Dikkate değer ilk sinema filmi, Corman için 1963’te yaptığı “Dementia 13” oldu ve daha sonra senaristlik üstlendi.
Ayrıca, 1968’de müzikal film olan Rainbow’u ile yönetmenlik başarısı elde etti.
California Üniversitesi Film Departmanındayken, sonradan en ünlü yapıtlarından “Apocalypse Now” adlı filminde müziklerini kullanacağı, Jim Morrison ile tanıştı.
İlk yönetmenlik başarısı sayılan 1968’deki Finian’ın Rainbow’unun ardından, senaryo yazarlığı yetenekleri ile 1970’lerin uluslararası eleştirmenlerinin dikkatini çekti.
Kısa bir süre sonra Patton filminin senaryosuyla ilk Oscar ödülünü kazandı. 1972'de kendi yapım şirketini kurdu ve iki yıl sonra 1972'de The Godfather'la adını daha da duyurdu.
Yaptığı filmler arasında kendisine en çok övgü getiren, "Godfather" üçlemesi oldu. Ailesinden bir kaç ismi de bu üçlemeye dahil eden Coppola, büyük bir başarıya imza attı ve sinemadaki kariyerini sağlamlaştırmış oldu.
Büyük bir kitle tarafında Dünya’nın en iyi filmi olarak nitelendirilen klasik film The Godfather’ın yönetmeni aynı zamanda ünlü oyuncu Nicholas Cage'in de amcası.
Francis Coppola’nın ünlü bir besteci ve müzisyen olan babası, oğluna bir çok film müziği yaptı. Coppola’nın 1986 yılında bir sürat motoru kazasında hayatını kaybeden büyük oğlu Gian-Carlo Coppola da yaşamını yitirmeden önce sinema kariyerinin ilk basamaklarındaydı. Ünlü yönetmenin diğer oğlu Roman Coppola da film yapımcısı ve klip yönetmeni olarak babasının izini sürdürüyor.
The Godfather ve devam filmi The Godfather 2, gelmiş geçmiş en iyi filmlerden sayılıyor.
The Godfather’ı 1972'te yayımladı.
Mario Puzo’nun romanından uyarlanan eleştirmenlerce alkışlanan destanda, organize suçla uğraşan bir İtalyan Amerikalı ailesi olan Corleones üzerinde yoğunlaştı. Marlon Brando, oğlu ve gönülsüz halefi olarak ailenin patriği ve Al Pacino ile oynadı.
Coppola, Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nden yönetmen olarak ilk adaylığını aldı. Ayrıca ikinci senaryoyla birçok övgüler alan Coppola 1974'te, devamı niteliğindeki The Godfather Part II ile de aynı şekilde övgü topladı.
Olağanüstü filmler üretmeye devam eden Coppola, 1979'da Vietnam Savaşı hikayesi olan "Apocalypse Now" adlı filmi ile de büyük ilgi gören yönetmen filmin ardından: “Ormandaydık, kalabalıktık, oldukça fazla paraya ve malzemeye ulaşabiliyorduk ve yavaş yavaş, çıldırdık” şeklinde yaptığı açıklamayla, çekimler esnasında yaşadıkları psikolojik sıkıntıyı anlattı.
Coppola, 1970'lerin en ünlü yönetmenlerinden biri oldu. Vietnam Savaşı'nı konu edinen dramatik, irkiltici filmi "Apocalypse Now" (Kıyamet, 1979) ile iyice ünlendi ve yerini sağlamlaştırdı. Bolca tartışmaya konu olan film günümüzde hala bir sinema klasiği sayılıyor.
Coppola'nın kariyeri bu filmden sonra düşüşe geçti ve pek başarılı olamayan birçok film çekti. 1980'lerin sonunda ise yapım şirketi iflas etti. Fakat 1992'de gişede çok başarılı olan "Bram Stoker's Dracula" filmi ile geri döndü.
Coppola bir süre için yönetime de adım attı. Enerjisinin çoğunu diğer girişimlere, özellikle Kaliforniya şaraphanesine odakladı.
Sahnelerin arkasında çalışan Coppola, kızı Sofia’nın ilk yönetmenlik denemesinde, 1999’da "The Virgin Suicides"da yapımcı olarak çalıştı.
Ayrıca Lost in Translation (2003), Kinsey (2004), Marie Antoinette (2006) ve The Good Shepherd (2006) gibi bir dizi film ve televizyon dizisi için yapımcı olarak görev yaptı.
Coppola, 2007’de Mircea Eliade’nin bir romanından uyarladığı Youth Without Youth (Genç Olmadan Gençlik) filmiyle film yapımına döndü. O dönemde Coppola, Entertainment Weekly’ye “Daha kişisel filmler hazırladığım yeni bir aşamayı duyuracağım” dedi. 2009’da İtalyan göçmeni bir aileyle ilgili olan Tetro’yu yönetti.
Coppola daha sonra 2011 yılında Twixt isimli bir gerilim filmi yazdı ve yönetti.
