Pera Palas'ta Gece Yarısı dizi ayrıntıları ve dönemin İstanbul'u

Netflix'in heyecanla beklenen yeni Türk yapımı dizisi Pera Palas'ta Gece Yarısı, 3 Mart 2022'de yayına girdi. Dizinin ne zaman yayınlanacağı henüz açıklanmamış ikinci sezonu ise platform kullanıcıları tarafından heyecanla bekleniyor.

"Pera Palas'ta Gece Yarısı-Modern İstanbul'un Doğuşu" kitabından uyarlanan dizinin 1919 İstanbul'unu işgal altında izlediğimiz hikayesinde Osmanlı'nın işgalden kurtulup özgür ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşını başlatmasına bağlı. 

Dizi, Charles King'in aynı isimli "Pera Palas'ta Gece Yarısı-Modern İstabul'un Doğuşu" kitabından uyarlandı. Kitapta etnik, kültürel ve dini motifleriyle şaşkınlık uyandıran İstanbul bir yamalı bohçaya benzetiliyor.

Kitap Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Rum, Ermeni ve Hıristıyan ayrımı olmaksızın dönemin İstanbul'unda tüm halkın birlikte uyumla yaşadığı, her kültürün geleneğinin bir diğeriyle birlikte yer aldığı günlük yaşamı ve tüm bileşenlerin etkisiyle ortaya çıkmış karma bir dili olan dönemin İstanbul'unu büyüleyici bir analiz yöntemi ile anlatıyor. Ancak sanılanın aksine kitap kurmaca bir roman değil.

Tarihi olaylara dayanan fantistik kurgusuyla izleyicilerin beğenisini toplayan Pera Palasta Gece Yarısı'ın başrol oyuncusu Hazal Kaya, genç ve heyecanlı bir gazeteci olan Esra'yı canlandırıyor. Dizinin oyuncu kadrosunda ise Hazal Kaya'ya, Selahattin Paşalı (Halit) ve Tansu Biçer (Ahmet) eşlik ediyor. Elif Usman'ın senaryosunu yazdığı dizinin yönetmen koltuğunda "Rise of Empires: Ottoman" belgesel dizisinin yönetmenliğini de üstlenmiş olan Emre Şahin oturuyor.

Dizi zaman yolculukları, gizemli kaybolma hikayeleri, tarihi belli olmayan doğumlar ve zaman yolculuğunu mümkün kılan mistik anahtarlar ile oldukça dikkat çekti. Diziye yöneltilen en ciddi eleştiri ise olay örgüsünün Woody Allen'ın 2011 yılında yazıp yönettiği "Paris'te Gece Yarısı" isimli film ile olan benzerliği. 

En dikkat çekici benzerlik iki kurguda da zaman yolculuğunun yalnızca gece yarısı mümkün olması ve bu zaman yolculuğunda Woody Allen, filminde kahramanını 1920'lerin büyülü Paris'ine gönderirken Pera Palas'ta yolculuk işgal altındaki 1919 Osmanlı'sına...

Esra dizinin ilk bölümünde Agatha Christie'ye olan hayranlığına vurgu yapıyor. Christie'nin tüm külliyatını okuduğunu söyleyerek bir cinayet haberi yapmayı talep ediyor ancak ona Pera Palas'ı görmek için 130 maddeden oluşan bir liste yapması söyleniyor ve böylece Esra'nın Pera Palas'taki sürükleyici macerası başlıyor. 

YOLCULUK İŞGAL ALTINDAKİ 1919 OSMANLI'SINA...

Dizi ayrıca Esra'nın zamanda yolculuk yapan birine göre yeterince şaşkınlık yaşanmadığı ve günlük olay akışı içerisindeymişçesine rahatlıkla 1919'a döndüğü söylenerek eleştirildi.

Bu sebeplerle hem olay örgüsü hem de Hazal Kaya'nın oyunculuğu eleştirilen dizinin bu ilk bölümünde ise Pera Palas'ın tarihine adını altın harflerle yazdırmış önemli isimler karşımıza çıkıyor. 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE AGATHA CHRİSTİE

Mustafa Kemal Atatürk ve Agatha Christie, Pera Palas'ın göz alıcı yemek salonunda birlikte görülüyorlar. Bu eşzamanlılık izleyenlerce eleştirilse de Mustafa Kemal Atatürk'ün yıllardır aşina olduğumuz asker portresinin yanında aynı zamanda sosyal hayatına da tanık olmamızı sağlaması sebebiyle büyük bir kesmin beğenisini kazandı.

GÖZLERİ YAŞARTAN O SAHNE

Diziye yöneltilen yorumların en öne çıkanı ise Mustafa Kemal Atatürk'ün süikastının önlendiği sahneye işaret ediyor. Esra'nın Mustafa Kemal'e yönelik hayranlık dolu bakışları ve ardından gelen sarılma sahnesi izleyicilerin tüylerini diken diken ederken sözlüklerde karşımıza çıkan yorumlardan gözleri dolan seyirilerin bu etkileyici sahneye hayran olduklarını anlıyoruz.

OLMASAYDIN OLMAZDIK

Dizinin paralel bir tarihte kurgulanan bölümünde Mustafa Kemal'e yönelik süikast girişiminin önlenemediğini görüyoruz.

Türk düşmanı İngiliz Komutan'ın yönettiği bu alternatif İstanbul ise, büyük bir Türk katliamı ile kurulmuş, kalan az sayıdaki Türk vatandaşları ise Türkçe konuştuğunda hapse atılan ve özgürlükten, insan haklarından uzak yalnızca İngilizlerin saygı gördüğü bağımsız olmayan bir sömürge şehri olarak resmedilmiş.

Mustafa Kemal'in dönem şartlarında sadece işgaller ve savaş cepheleriyle değil, akla gelebilecek her alanda sistemli ve stratejik bir mücadele yürütüğünü gözler önüne seren dizi, hem Mustafa Kemal'in hem de döneminde vatan haini olarak adlandırılan Türk direniş birliklerinin onurlu mücadelesini ve Atatürk'e sahip olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu izleyiciye bir kez daha hatırlatıyor ve izleyicinin taktirini kazanıyor.