"12 Eylül Anayasası'nın da gerisinde düzenlemeler yapıldı"

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, anayasa değişikliğine ilişkin, ''Ne yazık ki ilgili yasal düzenlemeler bizim görüşlerimiz doğrultusunda olmadı. Her zaman eleştirdiğimiz, yargı bağımsızlığını geriye götürdüğünü söylediğimiz 12 Eylül anayasasının da gerisinde düzenlemeler yapıldı'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.05.2010 - 12:33

İstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen ''Dünyada ve Türkiye'de Ceza Hukuku ve Reformları Kongresi''nin açılışında konuşan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, kongrenin Türk yargısına çok büyük katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

Sözlerine gençlere hitap ederek başlayan Gerçeker, şöyle konuştu:
''Sizler bizim yarınlarımızsınız. Aydınlık yarınlarımızın umudusunuz. Geleceğin hukukçuları olarak gönlü bu günlere gelmemizi sağlayan varlığımızın nedeni olan Atatürk sevgisiyle dopdolu, cumhuriyet ilkelerine, özgürlükçü demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere gönülden bağlı gençler olarak, her zaman hukukun üstünlüğünü, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olma ilkesini, bunların güvencesi olan yargı bağımsızlığını koruyup kollayacak, daha da ileri götürme çabası içinde olacaksınız. Buna gönülden inanıyorum. ''

Ceza hukukunun, hukuk sistemi içinde haksızlıkları önlemek, adaleti sağlamak, devletin temel taşı olan kurumları korumak, onların güvencesi olmak konularında çok önemli bir işlevi bulunduğunu vurgulayan Gerçeker, kongrede tartışılacak olan yargı ve medya ilişkisi, savcılık ve kolluk ilişkisi, özel hayatın gizliliği ve kamu davasının açılmasının koşulları, özel hayatın gizliliği ve özel haberleşme özgürlüğü açısından önleme ve adli amaçla yapılan iletişimin denetlenmesi, devlet sırlarının korunması ve ceza hukukuyla ilgili reformlar konusunun önemine dikkati çekti.

Gerçeker, bunların demokratik hak ve özgürlüklerle doğrudan ilgili ve onları güvence altına almaya yönelik konular olduğunu, bu nedenle enine boyuna tartışılıp değerlendirilmesinde öğreti ve uygulama yönünden büyük yarar bulunduğunu vurguladı.


Anayasa değişikliği

Anayasa değişikliği konusuna da değinen Gerçeker, Yargıtay'ın da bu konudaki görüşlerini zaman zaman çeşitli ortamlarda kamuoyuna aktardığını, hazırlanan raporlarla kurumsal düşüncelerini bildirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Ancak ne yazık ki özellikle yargı ile ilgili düzenlemeler bizim görüşlerimiz doğrultusunda olmadı. Her zaman eleştirdiğimiz, yargı bağımsızlığını geriye götürdüğünü söylediğimiz 12 Eylül anayasasının da gerisinde düzenlemeler yapıldı. Bunların detaylarına girmek istemiyorum. Demokratik süreç işliyor. Sonucu hep birlikte göreceğiz ve çıkacak sonuca hepimizin saygı göstermesinin zorunluluğu vardır. Hep söylediğim bir şey var; yargı bağımsızlığı demokratik sistemin temel değerleri olan kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ilkelerinin doğal bir sonucudur. Bu ilkeler olmazsa, yargı bağımsızlığı olmazsa yargı siyasallaşır. Tarafsızlıktan uzaklaşır. Bir ülkenin geleceği için en büyük tehlike de budur.

Tarafsızlık, yargının adaleti sağlamada en önemli unsurudur ama tarafsızlığı sağlayacak olan da yürütmenin etkisinden arınmış tam bağımsız yargıdır.
Yapılan düzenlemelerle yargının temel sorunları, özellikle iş yükü sorunu, hakim, savcı ve personel sayısındaki yetersizlik sorunu çözülmeyecektir. Yargının her gün medyada şu veya bu şekilde gündemde olması, haklı veya haksız birtakım eleştirilerle karşı karşıya kalması, verilen kararlardaki, uygulamalardaki kamuya yansıyan çelişkiler, ne yazık ki yargıya olan güveni azaltmaktadır. Bizleri de son derece üzmektedir. Bunların önlenebilmesi için de her türlü olanaklar sağlanarak ortaya koyduğumuz temel sorunların acilen çözümlenmesi gerekmektedir.''

Yargıda dosyaların arşivleri doldurduğunu, konulacak yer bulunamadığını, yargıda işi olan insanların tepkilerinin günden güne çoğaldığını, bunların üstesinden gelmenin olağanüstü gayretle bile mümkün olmadığını belirten Gerçeker, ''Adalet gecikiyor. Hem de çok gecikiyor. Söylemeye gerek yok. Bilindiği gibi geciken adalet, adalet değildir'' dedi.


Suçlarda uluslararası boyut

Gerçeker, bugün suçların ulusal olmaktan çıkıp uluslararası nitelik kazandığını, bir ülkede hazırlanan suçun bir başka ülkede icra edildiğini, bazı suçların mağdurlarının başka, faillerinin başka ülkelerde olduğunu, bazı suçların işlenmesinde internetin de kullanıldığını vurgulayarak, bu suçlar arasında en önemlilerinin uyuşturucu madde, silah, insan ticareti ve terör olduğunu aktardı.

Türkiye'nin uluslararası suçların ortaya çıkışından bu yana BM ve Avrupa Konseyi nezdinde, ikili ve çok taraflı sözleşmelerle uluslararası yükümlülüklerin altına girdiğini, bu yükümlülüklerini iç hukukuna da yansıttığını dile getiren Gerçeker, 4771 sayılı kanunla ölüm cezasının ortadan kaldırıldığını, 4079 sayılı kanunla adil yargılanma hakkının anayasaya girdiğini, anayasanın 90. maddesinde yapılan değişiklikle temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin yerel mevzuata üstünlüğünün kabul edildiğini bildirdi.

''Özellikle ceza hukuku, niteliği itibariyle temel hak ve özgürlüklerle yakından ilişkili olduğundan bu konudaki hassas dengeyi de çok iyi korumak gerekir'' diyen Gerçeker, bu nedenle yapılacak yasal düzenlemeler öncesinde bu tür kongreler ve hazırlık çalışmalarının çok önemi bulunduğunu sözlerine ekledi.


Gazetecilerin soruları

Kongre çıkışında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Gerçeker, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in anayasa değişikliğine ilişkin kendisinin eleştirilerine katılmadığını belirttiğini ifade eden gazeteciye, ''Olabilir. Gayet demokratik bir şey. Katılsalardı zaten o şekilde bir düzenleme olmazdı'' yanıtını verdi.

''TCK'nın iletişimin dinlenilmesi ve özel hayatın gizliliğinin ihlali konusunda yasal anlamda yeterli tedbir alıp almadığı''na ilişkin bir soruya da Gerçeker, ''Bunlar yasalarımızda var tabii. Bunlar yeterli derecede uygulansa belki daha iyi sonuçlar alınabilir ama önemli olan uygulamak. Uygulandığı oluyor, uygulanmadığı oluyor, yanlış uygulandığı oluyor, yetersiz uygulandığı oluyor. Uygulama her zaman aynı şekilde olmuyor'' dedi.

Bir başka gazetecinin bazı Yargıtay üyelerine yönelik ses kayıtları bulunduğu iddialarını hatırlatması üzerine ise Gerçeker, ''İşte bunların hepsi bu konuyla ilgili. Bu, iletişimin dinlenilmesi... Bunların mutlaka yasal olarak, yasalara uygun şekilde yapılması gerekiyor. Yasalara uygun bir şekilde yapmadığınız zaman, o zaman adaletin de doğru gerçekleşmemesi gibi çok kötü bir sonuç ortaya çıkıyor. Çünkü yasal olarak yapılmadığı zaman hukuki geçerliliği olmuyor'' diye konuştu.

Gerçeker, bir gazetecinin, ''Ankara'da olmadığınız için Birinci Başkanlık Kurulu'nun toplanamadığı ve o yüzde de böyle bir inceleme başlatılamadığı söyleniyor'' sözlerine, ''Hayır. Her zaman toplanır Birinci Başkanlık Kurulu. Benim yerime orada bir başka arkadaşım var. Gerekiyorsa, bugün bile toplanır, gerekli işlemler yapılır'' yanıtını verdi.
Gerçeker, ''Konuyla ilgili bir gelişme var mı?'' sorusu üzerine de ''Hayır. Şu anda daha bana intikal eden bir şey yok'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler