12 yaşındaki Nihat'ı bu kurşun öldürdü

HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş, Cizre'de 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın ölümüne sebep olan kurşunu kürsüden gösterdi.

12 yaşındaki Nihat'ı bu kurşun öldürdü
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.01.2015 - 12:36

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, 12 yaşındaki Nihat'ı öldüren fişeklerden birini kürsüden gösterdi.

Demirtaş, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmaya, gazeteci Hrant Dink'i anarak başladı. Dink cinayeti soruşturmasının üstünden 8 yıl geçmesine rağmen muğlak ve belli siyasi amaç doğrultusunda yürütüldüğünü ifade eden Demirtaş, "Bu AKP hükümetinin utancıdır. Erdoğan, 'bu bizim için namus borcu' demişti, 8 yıl sonra bu meseleyi paralele bağlayıp kapatma kararı aldıkları görülüyor" diye konuştu.

Cemevlerine ödeyemedikleri elektrik faturaları nedeniyle haciz işlemi yapıldığını anlatan Demirtaş, bunun cemevlerinin resmi ibadethane olarak kabul edilmemesinden kaynaklandığını söyledi. Demirtaş, "Belediyelerimiz cemevlerini resmi ibadethane olarak tanımlayacak ve sularını ücretsiz verecek" dedi.

Tunceli Baro Başkanı Uğur Yeşiltepe'nin yasadışı örgüt üyeliğinden aldığı 6,5 yıl hapis cezasının dün Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onandığını anımsatan Demirtaş, Yeşiltepe'nin baro başkanlığından doğan görevlerini yerine getirdiği için mahkum olduğunu öne sürdü. Selahattin Demirtaş, "Sizin mahkemeleriniz bizi yargılamıyor, artık yargısız infaz yapıyor. Sizin mahkemelerinizin eline düşen çocuk, genç, yaşlı kadın muhalif olsun yeter, mahkemelerinizden kurtulamıyor. Mahkemeleriniz yandaşlarınız için yol geçen hanına döndü. Yeşiltepe'nin dosyası olağanüstü temyiz yoluyla yeniden Yargıtay'a gönderilmeli" diye konuştu.

 

Gaz fişeği gösterdi

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın, "Cizre'yi eşkıyalardan temizleyeceğiz" dediğini anımsatan Demirtaş, "Cizre'yi eşkıyalardan temizlemek lazım. Özellikle de sizin gönderdiğiniz, AKP olarak bizzat örgütlediğiniz eşkıyalardan Cizre halkı elbet kurtulacak" dedi.

Cebinden bir gaz fişeği çıkarıp gösteren Demirtaş, şunları söyledi: "Eşkıyalarınızdan birinin 12 yaşındaki çocuğu öldüren fişeği bu. Bunlardan binlerce atılıyor. Bu, 12 yaşındaki çocuğun ensesinden girip alnına kadar geldi, beynini parçalayıp katletti. Eşkıyalık bu değilse nedir? Bunu açıklayın, bunun hesabını verin, sonra HDP'den hesap sorun. Biz zaten durumun normale dönmesi için elimizden geleni yapıyoruz ama eşkıyalarınız buna izin verirse durum çok kısa sürede normale döner. Katkı sunmak istiyorsanız, Cizre'yi sizin eşkıyalarınızdan temizleyelim. Sadece Cizreyi mi? Bütün Türkiye'yi inşallah AKP'nin eşkıyalarından temizleyeceğiz. Yoksula, emekçiye tıkır tıkır işleyen adliyeler, kendi eşkıyalarına işlemiyor."

 

'Toplum yolsuzluğu, hırsızlığı hoş görmez'

Demirtaş yolsuzlukla, hırsızlıkla suçlananların mahkemelerde aklanabildiğini ifade ederek, bugün dört eski bakan hakkında Yüce Divan oylaması yapılacağını belirtti.

Meclis Soruşturma Komisyonu'ndan çekilmelerinin doğru bir karar olduğunu savunan Demirtaş, "Keşke diğer muhalefet temsilcileri de çekilseydi. Komisyonun bu rezil kararı vereceğini daha ilk toplantılarda anladık" dedi.

Komisyonun başkanı, başkanvekili, sözcü ve katip üyesinin, siyasi partiler arasında varılan uzlaşmanın aksine AK Parti'li milletvekillerinden seçildiğini anlatan Demirtaş, dosyanın muhalefet milletvekillerine kapatıldığını, AK Parti'nin istediği kişilerin tanık olarak belirlendiğini, iş adamları Rıza Sarraf ve Ali Ağaoğlu'nun AK Parti'li milletvekilleri tarafından İstanbul'da dinlendiğini, gizlilik kararı aldırıldığını, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın yurt dışına çıkacağı gün bir saat dinlendiğini ve muhalefetin soru soramadığını söyledi.

Bu gelişmeler üzerine komisyonun aklama faaliyetine katılmama kararı aldıklarını dile getiren Demirtaş, şöyle devam etti: "Bugün de oy vermekle yetinmeyeceğiz, teşhir edeceğiz, Yüce Divan'a gitmeleri için elimizden geleni yapacağız. AKP'li milletvekillerinden suça ortak olmak istemeyen, vicdanı olan, onurunu, haysiyetini cüzdanına sıkıştırmamış olanlar 'evet' oyu vermelidir. Ben bakanların yerinde olsam 'evet' oyu kullanır, 'Beni Yüce Divan'a gönderin, yargılanayım' derim. Madem çalmadın, çırpmadın, yolsuzluk yok, 'tarihe bunun üstünü örten eski bakan olarak geçmektense, oraya gideyim anlatayım, beraat edeyim' derim. Parmak sayınıza güvenerek meseleyi örttünüz diyelim. Peki Türkiye, yolsuzluk kapatma operasyonunuza ikna olacak mı? Toplumun vicdanındaki dosyayı kapatmış olacak mısınız? Halk zaten neyin nasıl yapıldığını biliyor. Halktan bunu gizlemeyelim. Yargılama faaliyetiyle ortaya çıksın. Toplumun genel ahlak düzeyi bu değil. Yolsuzluğu, hırsızlığı, rüşveti toplumumuz hoş göremez. Görenler bu halkı temsil etmiyor. Buradan 'hayır' kararı çıkarsa, topluma ahlaki çürümeyi dayatmış olacaklar. Topluma, 'Hırsızlık, yolsuzluk normaldir, siz de bizim arkamızda durun' deyip seçimde kabul ettirmeye çalışacaklar. Toplum buna duyarlı olmalı. Hırsızlığa lanet okuyanlar, 'emeğimiz çalınıyor' diyenler, bugün parlamentoda gözünüz olsun. Kimler sizin paranızı, alın terinizi, emeğinizi çalıyorsa bugün ortaya çıkacak. Biz 'çaldılar' demiyoruz, 'mahkemeye gitsinler' diyoruz. Yargılanacak, belki de aklanacaklar ama bu haliyle aklanmaları asla mümkün olmayacaktır. İnşallah 'evet' oyu çıkar, biz de parlamento üyeleri olarak utanmadan, sıkılmadan halkımızın karşısına çıkıp 'parlamento olarak gereğini yaptık. Halkımıza layık karar aldık' deme cesareti gösterebiliriz. İnşallah parlamento bugün, milletvekillerinin ve milletvekilliğinin yüzünü ağartacak karar alır."

Demirtaş, atanamayan öğretmenlerin sorununa çözüm bulunmasını, belirli planlama dahilinde daha fazla öğretmen atanmasını istedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler