150 yıllık projeler... Toplu ulaşım abartmaları
Erdoğan meydanlarda Boğaz’daki tüplü geçişleri yapmakla övünüyor ve “Kimin aklına gelirdi” diyor. Oysa bu, 150 yıldır her iktidarın aklına gelmiş. İlk ciddi adım DSP-MHP-ANAP iktidarı döneminde atıldı.
Erdoğan’ın “Kimin aklına gelirdi” dediği tüp geçit 150 yıldan beri her iktidarın aklına gelmiş. Cahit Kayra’nın İBB arşivinde 1990’da bulduğu haritaya göre 1860’larda bile tüp geçit projesi yapılmış. Abdülhamit döneminde ikinci proje yapılmış. Özal döneminde üçüncü proje, Sözen döneminde ise dördüncü proje. Ancak proje için ilk ciddi adım DSP-MHP-ANAP iktidarı döneminde atıldı. Ulaştırma Bakanlığı projenin mühendislik ve danışmanlık ihalesini gerçekleştirdi ve Japonya’dan proje için 866 milyon dolar kredi sağlandı. Yapımına ise Erdoğan hükümeti döneminde başlandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üç gün Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet” programında “Kimin aklına gelirdi, şu denizin altından biz Marmaray’ı yaptık” dediği tüp geçit 150 yıldan beri her iktidarın aklına gelmiş. Tüp geçit için tam beş kez proje çizilmiş, konsorsiyumlar kurulmuş, kredi anlaşmaları bile yapılmış. 1999 yılında DSP-MHPANAP hükümeti döneminde temel atma aşamasına kadar gelinmiş. AKP gelince proje epey bir ötelenmiş ve nihayet önceki yıl gerçekleşmiş, Erdoğan, “Her iktidar bu projeyi gerçekleştirmek istedi ama bize nasip oldu” dese sorun yoktu. Ancak, “Kimin aklına gelirdi” deyince Abdülmecit ve Abdülhamit dahil padişahların ve geçmiş hükümetlerin çalışmaları inkâr edildi.
Kayra buldu
Asya ile Avrupa yakasını denizin altından birbirine bağlayan, metro ile entegre ulaşım sistemi ilk olarak 1866 yılında gündeme geliyor. Eski Maliye Bakanı Cahit Kayra’nın “Eski İstanbul Haritaları” üzerine çalışmalar yaptığı 1990’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Arşivi’nde 1866 yılına ait 3 metre boyutundaki ilk Sarayburnu - Üsküdar tüp geçit projesini buldu.
1877 yılında İstanbul’a gelen Eugene - Henry Gavand adlı mimar, önce tünel projesini hazırlıyor ve bir İngiliz Şirketi tarafından finanse edilen tünel inşaatını gerçekleştiriyor. Gavand’ın hazırladığı ikinci önemli proje ise “İstanbul Metrosu” ile “tüp geçit”tir. Aynı proje içinde Yenikapı İskelesi ile Yedikule - Sarayburnu arasında bir liman yapımının yanında Galata Köprüsü de yer alıyor. Gavand’ın raylı sistemi Kadıköy yakasına Boğaz’ın Marmara Denizi’ne kavuştuğu noktadan yapılacak bir tüp geçit ile ulaşılıyor.
1891’de Fransız mühendis Simon Prealut, II. Abdülhamit’e Sarayburnu - Üsküdar arasında Boğaz’ı alttan geçecek “Denizaltı Çelik Tüneli” projesini sundu. 1902’de Amerikalı mühendisler “Tünel-i Bahri” (Deniz Tüneli)” iznini aldılar. Salacak - Sarayburnu arasında, denizin altına dikilecek 16 sütun üzerinden geçen bir tünel öngörülmüştü.
Yine gündemde
Padişahlar döneminde üç proje hazırlanmasına rağmen ekonomik sıkıntılardan dolayı yapılamayan tüp geçit ancak 1983 döneminde yeniden ele alındı. Dönemin Ulaştırma Bakanı Mustafa Aysan, 26 Mayıs 1983’te basına yaptığı açıklamada “Önce 2. Boğaz Köprüsü’nü sonra da finansmanını bulduğumuz takdirde tüp geçidi yapacağız” dedi.
Özal hükümeti döneminde ise iş ciddiye bindi ve o dönem Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı olan DHLİ, İstanbul ulaşım sorunlarının etüdü için bir ihale açıldı. Bu ihaleyi iki ABD ve iki Türk firmasından oluşan bir konsorsiyum kazandı. Proje üç yıl sürecek ve 5 milyar 719 milyon liraya mal olacak, bunun 1 milyon 400 bin doları (yaklaşık 1 milyar TL) ABD tarafından karşılanacaktı. ABD’li Parsons firması başkanlığında yürütülen proje kısa süre sonra öteden beri eksikliği hissedilen İstanbul Ulaşım Master Planı çalışmasına dönüştü.
En gerçekçi proje
İstanbul Metrosu ve tüp geçit projelerinin fizibilite çalışmaları için ABD’nin Türkiye’ye 400 bin dolar yardım yapmasını öngören anlaşma Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirli ile ABD Ankara Büyükelçisi Straus - Hupe tarafından imzalandı.
ABD Parsons firması başkanlığındaki ekip, en gerçekçi projenin Boğaz altından bir raylı tüp geçit yapılmasını, tüp geçidin Yenikapı çıkışının Levent metrosuna bağlanmasını önerdi. Dönemin İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, önce metronun Piyalepaşa ve Dolapdere’den geçilmesini istedi. Bu öneri ekonomik bulunmayınca Dalan, metro projesinden vazgeçti.
ODTÜ’den proje
Dalan döneminde metro ve tüp geçit projesi askıya alınarak yerine yer üstünden giden tramvay hattı yapıldı. 1989 yerel seçimlerinde göreve gelen SHP’li Başkan Nurettin Sözen, DPT’nin ve DHLİ’nin metro ve raylı tüp geçit projesini yaşama geçirmek için hazırlıklara başladı. Metronun inşaatını başlatan Sözen, raylı tüp geçit için ODTÜ döner sermayesine yeni bir raylı tüp geçit projesi hazırlattı.
Metro inşaatı belli bir aşamaya geldikten sonra tüp geçit projesi ihaleye çıkacaktı. Ancak Sözen’in ömrü yetmedi ve 1994 seçimlerinde göreve RP’li Recep Tayyip Erdoğan geldi. Bu dönemde İBB Genel Sekreteri Kahraman Emmioğlu, tüp geçit için Fransız Bouygues firmasıyla prensip anlaşmasına vardıklarını açıkladı ama 1999 yılına kadar bir daha tüp geçitten söze edilmedi.
İlk ciddi adımlar
1999’da iktidara gelen DSPMHP- ANAP iktidarı döneminde tüp geçit için ilk ciddi adımlar atıldı. Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz tarafından başlatılan ve Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanan tüp geçit projesi için mühendislik ve müşavirlik ihalesi yapıldı. Japon Denizaşırı Ülkeler Ekonomik İşbirliği Fonu’ndan (OECF) 360 milyon dolarlık şartlı kredi sağlandı.
Adı bile Marmaray
İlk kazmanın altı ay sonra vurulacağı açıklandı. Projenin adı bile Marmaray olarak o dönemde açıklanmış, istasyonları Yenikapı-Üsküdar olarak belirlenmişti. Ancak ani bir erken seçim kararı alınması ve seçimde AKP iktidarının gelmesiyle proje bir süre daha beklemek zorunda kaldı. Sonunda 2004 yılında Marmaray’ın temeli Başbakan Erdoğan tarafından atıldı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke