'ABD ve AB, Erdoğan'a baskı yapmalı'

Jerusalem Post'ta yayımlanan bir makalede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Akdeniz'de "seyrüfeser serbestisi"nin sağlanacağı açıklamalarına ilişkin olarak, "Erdoğan'ı sadece uluslararası baskı"nın etkileyebileceği öne sürüldü.

'ABD ve AB, Erdoğan'a baskı yapmalı'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.09.2011 - 11:33

Filo baskını nedeniyle özür dilemeyi reddeden İsrail'e yaptırım olarak Akdeniz'de "seyrüfeser serbestisi"nin sağlanacağı açıklaması ile ilgili olarak Batı'dan devreye girmesi istendi. Jerusalem Post gazetesince yayımlanan bir makalede Amerika, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, Türk donanmasını "gerçek bir askeri çatışmayı tetikleyecek biçimde konuşlandırmamaya" ikna etmeye, başta Almanya olmak üzere AB, hemen devreye girmeye çağrıldı.

Jerusalem Post gazetesince yer verilen makalede "Erdoğan'ı gerçekten tek frenleyebilecek unsur, üzerinde yapılacak uluslararası baskıdır ancak uluslararası toplum harekete geçmezse eğer Türk Başbakanı, kendisinin başlattığı diplomatik krizi tırmandırmayı sürdürecek" iddiasında bulunuldu.

AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana "Başbakan Erdoğan'ın, İsrail ile ikili ve yararlı işbirliğini torpillemeyi, dış politikasının başlıca bir amacı haline getirdiği" öne sürüldüğü makalede, Türkiye'nin "1984-1997 döneminde 3 bin 185 Kürt köyünü boşaltması"na rağmen, Erdoğan'ın, 2004 yılında Refah'da Filistinlere ait 46 binanın İsrail ordusunca yıkılmasını sert dille eleştirmesi "son derece iki yüzlülük" olarak nitelendi.
 

"Mavi Marmara sadece tabutun son çivisi"

Erdoğan'ın, 2006 yılındaki İkinci Lübnan Savaşı konusunda İsrail'in saldırısını "gayri meşru" olarak saydığına, 2008-2009 Gazze operasyonunun Türkiye tarafından ağır biçimde eleştirildiğine ve Davos panelinde yaşanan fırtınaya dikkat çekildikten sonra, "Bu bakımdan Mavi Marmara provokasyonu ve son sonuçları, sadece tabutun son çivileridir" sözleri kullanıldı.

Makalede İsrail'in büyük tepki gösterdiği "Ayrılık" dizinin bir devlet kanalında göstermesinin "Türk liderliğinin kamuoyunun şekillendirilmesinde büyük rolü"nü ortaya koyduğu yorumu da yapıldı ve "Erdoğan'ın İsrail ile ilişkileri soğutma çabalarına tezat olarak Müslüman dünyasıyla bağları iyileştirmek için gayret gösterildiği" belirtildi.
 

"Türkiye'deki muhalefet partilerine eleştiri"

Türkiye'nin İran'a yaptırımlara karşı çıktığı, Darfur katliamları nedeniyle hakkında dava açılan Sudan Devlet Başkanı El Beşir'i ağırladığı, "Erdoğan'ın da Beşir'i, İsrail Başbakan Netanyahu'ya tercih ettiğini söylediği" diye yazılan makalede, "Maalesef, Türkiye'de iç muhalefet, Erdoğan'ın partisinin iktidarı elinde tutmasına meydan okuyamadığını kanıtladı. Eskiden olsa çoktan müdahale edecek ordu ise, Türkiye'nin AB'ye girişini sağlamaya yönelik reform sürecinde etkisiz hale getirildi" iddiaları da dile gerildi. Makaleye son verilirken de ABD ve AB'ye devreye girmeye şu sözlerle çağrıldı:
"Bu noktada çıkartacağımız sonuç, Erdoğan'ı bir tek frenleyebilecek unsur, üzerinde yapılacak uluslararası baskıdır. Bu strateji, daha kuvvetli bir Amerikan tutumu talep edilerek başlamalıdır, özellikle, Erdoğan'ı, Türk donanmasını gerçek bir askeri çatışmayı tetikleyebilecek bir biçimde konuşlandırılmasından vazgeçirmek için. Bunun kadar önemli diğer bir unsur da İsrail'in, başta Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan Almanya olmak üzere, Avrupalıları hemen devreye girmeye cesaretlendirmesidir. Eğer böyle bir adım atmazlarsa, Erdoğan'ın, kendi elleriyle yarattığı itilafı daha da tırmandırmayı sürdürmesini bekleyebiliriz."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon