AB’den krize yara bandı
Sığınmacı krizini çözemeyen AB, 100 bin kişiyi Balkanlar’a yerleştirecek
Kışın kapıya dayanmasına rağmen sığınmacı akınının yavaşlamaması karşısında telaşlanan Avrupa, başını savaştan kaçan Suriyelilerin çektiği 100 bin mültecinin Balkanlar’da barındırılmasını kararlaştırdı. Belçika’nın başkenti Brüksel’de olağanüstü toplanan 10 AB üyesi ve aday ülkelerden Arnavutluk, Sırbistan ve Makedonya liderleri, sekiz saat boyunca alınacak tedbirleri görüştü.
‘Tarlalarda uyumasınlar’
Zirve sonrası basın toplantısı düzenleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “2015 Avrupa’sında insanlar kendi başlarının çaresine bakmak, tarlalarda uyumak zorunda kalamaz” diyerek kontrolsüz insan akınının durdurulması gerektiğini söyledi. Juncker’ın açıkladığı 17 maddeli karar bildirisine göre Yunanistan’da yıl sonuna dek 30 bin kişinin kalacağı karşılama merkezleri oluşturulacak. Yirmi bin kişiye de aile yanında ya da kiralık evlerde barınma imkânı sağlayacak. Almanya ve İskandinav ülkelerine gitmek isteyen mültecilerin güzergâhındaki Balkan ülkelerinde 50 bin ilave yerleşim oluşturulacak.
Çözüm Türkiye’de
Sonuç bildirgesinde Türkiye’yle işbirliğinin önemine değinilmesine rağmen zirveye Türkiye’nin davet edilmemiş olmasına Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras tepki gösterdi. Çipras, “Sığınmacı akını koridorlarını konuşuyoruz ama koridorların ucunda bir giriş olduğunu herkes biliyor. Girişteki ülkeyle anlaşmadan bir çözüm bulmamız çok zor” dedi. Uluslararası Göç Örgütü’ne göre bu yıl yaklaşık 650 bin sığınmacı Avrupa kıyılarına varırken, en az 3 bin kişi Akdeniz’de boğuldu.
‘İnsani ama geçici bir çözüm’ Sığınmacılarla ilgili araştırmalarıyla tanınan Çukurova Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Fulya Memişoğlu, AB planını Cumhuriyet’e değerlendirdi: Sığınmacıların kabul merkezlerinde temel ihtiyaçlarının sağlanacağının, Balkan ülkelerine finansal ve teknik yardım yapılacağının açıklanması, elbette ki tren istasyonlarında uyuyan ya da sınırlar arasında günlerce yürüyen sığınmacılar için en azından kısa vadede daha insani yaklaşım olduğu için olumlu. Ancak, uzun vadede kalıcı ve somut çözüm bulunması açısından yetersiz. Barındırılacak sığınmacı sayıları, krizin ölçeğiyle kıyaslandığında çok zayıf kalmaktadır. Kalıcı ve somut çözüm, Balkan rotasındaki kabul merkezlerinin standartlarının geliştirilmesi ya da sınır güvenliğinin arttırılmasıyla sağlanamaz. Çünkü günümüzde çok büyük bir sektöre dönen göçmen kaçakçılığı, mutlaka yeni rotalarla göçmenlere diledikleri yere ulaşmalarını sağlayan riskli alternatifler sunacak. Kaldı ki, göçmenlerin de standartlar ne kadar iyi olursa olsun, toplum ve yetkililer tarafından kabul görülmediklerini hissettikleri ülkelerde kalmak istemediğine, Danimarka’dan İsveç’e yürüyen kitleler örneğinde tanık olduk. Burada mültecilerin temel motivasyonu güvenlik içerisinde kendilerine ve ailerine yeni bir hayat kurmaktır. Bu optimum ülkeye erişene kadar göç hareketinin devam edeceğini düşünüyorum. Bu kısa vadeli önlemler, ancak göçü bahara kadar yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Burada gerekli olan acilen AB ülkelerinin mülteci kabul kotalarını arttırmalarıdır.” |
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!