Adım adım kanlı geceye doğru
15 Temmuz darbe girişimi hakkında hazırlanan polis fezlekesine göre darbenin altyapısı için çalışmalar 2016 Ocak ayında başlatıldı. Eldeki verilere göre, 8 Temmuz’da TSK içinde darbenin dumanı çoktan tütmeye başlamıştı.
Türkiye siyasi tarihinin en kanlı kalkışmalarından biri olan 15 Temmuz darbe girişiminin ne zaman planlandığı ve hazırlık sürecine ilişkin kesin bilgiler ortaya çıkmış değil.
Böyle bir kalkışmanın birkaç günde planlanıp organize edilmesi güç. Şu ana kadar medyaya sızdırılan bilgiler ve bazı şüpheli ifadelerinden yola çıkarak tahminlerde bulunmak mümkün.
Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde dijital veri incelemesi, telefon bağlantıları, itirafçılar ve şüpheli ifadelerinden darbe planlamasına dair bir ‘taslak fezleke’ hazırlandı.
OCAK 2016’DA BAŞLADI
Henüz son şekli verilmeyen polis fezlekesine göre, darbenin altyapısı için çalışmalar 2016 Ocak ayında başlatıldı. İddiaya göre darbe talimatı, Fethullah Gülen tarafından, örgütün TSK imamı olduğu öne sürülen ilahiyatçı profesör Adil Öksüz’e iletilmişti. Bu süreçte sürekli yurtdışına gidip gelen Öksüz, darbe ile ilgili planları örgüt lideri ve darbeye katılacak komutan düzeyindeki generallere iletiyordu. Bu hazırlıklar sırasında Öksüz’ün, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki darbeci askerlerle Ankara’da çeşitli tarihlerde ve farklı adreslerdeki evlerde toplantılar yaptığı da iddialar arasındaydı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada ifade veren “Kuzgun” ve “Şapka” kod isimli gizli tanıkların anlattıklarına göre de darbe planlamaları Ankara’da bir villada yapılmıştı. Gizli tanıklar, “FETÖ/PDY örgütü içerisindeki üst düzey imamlar” olduğunu öne sürdükleri asker ve sivillerin toplantılara katıldığını iddia ediyorlardı. Darbe hazırlıkları haziran - temmuz döneminde hayli yoğunlaşmıştı. Fezleke taslağına göre, Fethullah Gülen’in talimatlarını ileterek askerlerle darbe planlaması yapan Adil Öksüz ve 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’ndeki askerlere talimatlar verirken görüntüleri ortaya çıkan Kemal Batmaz, darbenin sivil ayağındaki ilk iki isimdi.
Cuntanın askeri lideri
TEM polislerinin tespitlerine göre cuntanın askeri lideri ise darbe gecesi Yıldırım Harekât Planı’nı imzalayarak ülke genelindeki birliklere gönderen Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’tü. TRT’de silah zoruyla okutulan “Yurtta Sulh Konseyi” bildirisinde de imzası bulunan Partigöç, Genelkurmay Karargâhı’nda darbe gecesine ilişkin dijital veri incelemelerine göre Türkiye genelinde darbenin emir-komutasını elinde tutan askerdi. Kalkışma gecesi talimatları verdiği belirlenen Partigöç’ün, aynı zamanda darbeye katılan komutanlara darbe öncesi görev alacakları yerleri ve emirlerinde çalışacak diğer askerlerin listelerini ilettiği iddiaları da dosyada yer aldı. Sıkıyönetim ilan edilecek illerde kimin komutanlığı yürüteceği listesinin de Partigöç tarafından hazırlanarak ilgili kişilere iletildiği de öne sürüldü.
Polise göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi Tümgeneral Mehmet Dişli de darbenin askeri ayağında ikinci sırada gelen kişiydi. Genelkurmay Proje Yönetim Daire Başkanı Dişli’nin kalkışma gecesi görevi ise darbeye karşı koyacak komuta kademesinin derdest edilip darbeye katılımlarının sağlanması için ikna edilmesiydi.
Darbenin dumanı tütüyor
Darbenin hazırlıklarına ne zaman başlandığına ilişkin şu ana kadarki tek bilgi kaynağı bazı şüphelilerin savcılık ifadeleri. Bu ifadelere göre, darbenin Ankara’daki merkezi olan Akıncı Ana Jet Üs Komutanlığı’nda 11 Temmuz’dan sonraki dört gün boyunca her akşam toplantı yapılmıştı. Cuntacıların İstanbul’daki darbe planlama toplantılarının merkezi ise Yeşilköy’deki Hava Harp Okulu binasıydı. Eldeki verilere göre, 8 Temmuz’da TSK içinde darbenin dumanı tütmeye başlamıştı.
ORGENERAL ÖZEL’İ YALANLAYAN BELGE
Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, darbe kalkışmasının ardından, ihbarlara rağmen Gülen Cemaati’nin TSK içindeki varlığına yönelik etkili çalışmalar yapmamakla suçlanarak en çok eleştiri yöneltilen isim olmuştu. Suçlamalar için “asılsız” diyen Özel, bütün ihbar ve iddiaların hem adli hem de idari yönden incelendiğini, buna ilişkin belgelerin de Genelkurmay arşivlerinde bulunduğu yanıtını vermişti. Ancak darbe soruşturmasına giren 4 Ocak 2016 tarihli bir belge, Necdet Özel’i yalanlayacaktı.
Darbe girişimi sonrası Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen belge, istihbarat birimlerinin rapor ve uyarılarına rağmen Cemaat’in TSK içinde örgütlenmeye devam edebildiğini kanıtlıyordu. Belge, “FETÖ bağlantılı personel” denilerek isimleri bildirilen 1774 askerle ilgili Genelkurmay Personel ve İstihbarat başkanlıklarının yaptığı araştırmanın sonuçlarını içeriyordu.
Genelkurmay Başkanı’nın onayına da sunulan belgede, isimleri bildirilen askerlerden 1277’sine yönelik bir bulguya rastlanmadığı, 457’sinin ise detaylı araştırılması gerektiği rapor edilmişti. Darbeden sonra başlatılan soruşturmalarda ise isimleri aylar öncesinden belirlenen ancak görevlerine devam eden 1774 askerden 1668’inin kalkışmaya katıldığı tespit edilecekti. Zaten, bunlarla ilgili “temiz” raporunun altında imzası bulunanlar da darbe şüphelisi olarak tutuklanacaktı.
Darbenin kronolojisi8 TEMMUZ / ANKARA Darbenin ilk kez 8 Temmuz’da konuşulmaya başlandığı Yarbay Murat Bolat’ın ifadelerinde yer alıyor. Ankara Güvercinlik’teki Kara Havacılık Alayı’nda Tabur Komutanı olan Yarbay Bolat, kendisini akıllı telefonundan görüntülü olarak arayan Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Halil Gül’den darbeyi öğrenmişti. İfadesinde, izinli olduğu 1 - 16 Temmuz tarihleri arasında Alay Komutanı Albay Fevzi Okka ile Yardımcısı Yarbay Gül’ün kendisini arayarak tatilini yarıda kesmesini istediklerini, ancak bunu reddettiğini belirten Bolat, “8 Temmuz günü yaptığım görüntülü konuşmada Gül, eliyle sus işareti yaparak, dudak hareketleri ile ‘durum çok ciddi’ dedi ve bana 9 mm. çapında mermi gösterdi. O zaman ciddi bir şey anlatmaya çalıştığını anladım” dedi. 12 TEMMUZ SAAT 19.00 / İSTANBUL İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, Maltepe’deki General Nurettin Baransel Kışlası’nda üç gün boyunca toplantı yapıldı. 2, 13 ve 14 Temmuz’daki toplantılara İstanbul’daki birliklerin katıldığı kamera görüntüleriyle tespit edildi. İddianamede, darbecilerin kullanıdğı “Yurtta Sulh” ismi verilen Whatsapp grubunun da, 12 Temmuz saat 19.00’da başlayıp 14 Temmuz saat 01.30’da sona eren toplantıda oluşturulduğu öne sürüldü. Toplantıya katılanlar arasında, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tümgeneral Eyüp Gürler, Kuleli Askeri Lisesi’nin eski komutanı Mürsel Çıkrıkçı ve Kahramanmaraş Garnizon Komutanı Uzay Şahin’in de olduğu yine kamera görüntülerinden tespit edildi. 12 TEMMUZ / ANKARA Şüpheli ve gizli tanık ifadelerine göre, darbenin Ankara’daki merkezi olan Akıncı Hava Üssü’nde de bir grup darbeci toplantılar yapıyordu. Bu toplantılarda kalkışmada kimin nerede görevlendirileceği, hangi birliklerin kalkışmaya katılacağı, kimlerin gözaltına alınacağı gibi ayrıntılarüzerinde konuşuluyor, giderek daha çok subayın bilgi sahibi olduğu darbenin hazırlıkları hızla sürüyordu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı’nda görevli Yarbay Ümit Gençer de kalkışmayı üç gün önce öğrenmişti. Hâkimlik ifadesine göre Gençer, 12 Temmuz’da kendisini çağıran Albay Enver Topal’ın, “Bir görev aldık, cuma günü gece 03.00 civarı darbe olacak” demesiyle kalkışmayı öğrenmişti. Yarbay Gençer, 15 Temmuz gecesi 20.30’da, Cumhurbaşkanı Muhafız Alay Komutanı Albay Kutsi Barış’tan da görevini öğrendi: Eline tutuşturulan Genelkurmay imzalı sıkıyönetim emrini içeren darbe bildirisini TRT’de okutacaktı. 14 TEMMUZ / ANKARA Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, kalkışmadan bir gün önce, Marmaris timine komuta edenlerden olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan (ÖKK) Binbaşı Şükrü Seymen ile Ankara’da bir araya gelmişti. Binbaşı Seymen’in ifadesine göre, kendisi gibi ÖKK’de görevli Albay Osman Kılıç’la buluştuktan sonra adresini hatırlamadığı bir evde Sönmezateş ile bir araya gelmişlerdi. İfadesine göre, Tuğgeneral Sönmezateş, “Sen dahil 12 kişilik tim hazırla. Silahı, teçhizatı, helikopteri ben tedarik edeceğim, TSK emir komuta zinciri içerisinde yönetime el koyacak. İhtiyaç halinde Davut Uçum da helikopterle sizi intikal ettirebilir” talimatı vermişti. 14 TEMMUZ / ANKARA - OSTİM Aynı gün 19.00’da üç yarbay aralarına katılan Kara Havacılık’tan Binbaşı Okan Kocakurt ile birlikte iki araçla Ankara Ostim’de bir site içerisindeki daireye gittiler. Bolat’ın ifadesine göre Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan olduğunu tahmin etiği 4 kişi daha vardı. Bolat, kendisinin dahil edilmediğini söylediği bu toplantıda 7 subayın darbenin son koordinasyonu üzerinde konuştuklarını anlattı. Bolat’ın, gece boyunca üzerinde konuşulduğunu anlattığı plan, 16 Temmuz gecesi saat 03.00’te devreye girecekti. Ancak, 15 Temmuz günü saat 18.00 sıralarında üslerde yapılan üst düzey denetimler sırasında deşifre olduklarını düşünen Bolat, plandan vazgeçilmediğini, kendisini yanına çağıran Yarbay Halil Gül’ün “Hadi başlıyoruz” sözleriyle anladı. |
YARIN: 15 TEMMUZ GÜNÜ DARBE NASIL BAŞLADI?
Yazı dizisinin 2'inci bölümü: Cemaat orduyu nasıl ele geçirdi
Yazı dizisinin 1'inci bölümü: Zoraki nikâhtan zoraki darbeye
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!