Ahmet Türk'e dava
Eski Milletvekili Ahmet Türk hakkında, kapatılan DTP tarafından 2008'de milletvekillerine gönderilen ''DTP'nin Kürt Sorununa İlişkin Demokratik Çözüm Önerisi'' adlı kitap nedeniyle, ''Halkı kin ve düşmanlığa tahrik'' ve ''Siyasi Partiler Yasasına Muhalefet'' iddialarıyla dava açıldı.
Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral'ın hazırladığı iddianamede, Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün sunduğu, Kasım 2008'de DTP Milletvekili Ahmet Türk imzalı mektup ve ''Demokratik Toplum Partisinin Kürt Sorununa İlişkin Demokratik Çözüm Projesi'' isimli eki üzerine başsavcılığın soruşturma başlattığı bildirildi.
Milletvekilleri ile alınan duyumlara göre yabancı misyon temsilciliklerine gönderilen kitabın Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olduğu ifade edilen iddianamede, kitabın ön yazısında ''Türkiyelilik üst kimliği ve ana dilde eğitim hakkının hiçbir ayrımcılık olmadan herkese tanınması hususlarının belirtildiği'' kaydedildi.
İddianamede kitaptan yapılan bazı alıntılarda, DTP'nin Kürt sorununa ilişkin demokratik çözüm projesi ile Türkiye'nin siyasi-idari yapısında reform ve Kürt sorununda çözüm modeli, demokratik özerklik, ekonomik politikalar ve çözüm önerileri konularında başlıklar bulunduğu belirtildi.
Kitapta, üniter yapıya sahip Türkiye Cumhuriyetinin siyasi ve idari yapılanmasında, kültürel farklılıklar ibaresi altında, bölgesel ve yerel yapılanma bazında; bayrak ve resmi dilin de bölgesel yapılanmalar içerisinde değişik renk ve sembollere yönelik olarak değiştirilmesinin savunulduğu anlatılan iddianamede, ayrıca Türkiye'nin bölünmesini veya bölünmeye yol açacak bir sürecin getirilmesini amaçlayan hususların ayrıntılı olarak saptandığı ifade edildi.
Türk Ceza Kanununun ''Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama'' başlıklı 216. maddesi ile kamu barışının korunması ve halkın çeşitli kesimleri arasında kin ve düşmanlık duygularının önlenmesinin amaçlandığı anlatılan iddianamede, ''Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılan ve bir kısım milletvekillerine siyaset yasağı getirilen bir partinin eylemlerinde artık soyut tehlike değil, somut tehlike varlığının ortaya çıktığı, suçun oluşumu için tahrikin belirli halk kesimlerini karşı karşıya getirmiş olmasının aranmadığı'' kaydedildi.
İddianamede, ''Kitapta yer alan, bölgesel ayrılıkları ortaya koyup, yönetim değişikliği içeren ibarelerde açıkça şiddet içeren tahrik olmasa da toplum yapısı geniş bir mozaik olan ülkelerde, belirlenen hususların hayata geçirilmesi talebinde bulunmanın şiddeti tavsiye eder nitelikte olduğu'' savunuldu.
Türk'ün, Türk Ceza Kanununun (TCK) 216. maddesinde düzenlenen ''Halkı kin ve düşmanlığa tahrik'' suçu ile Siyasi Partiler Yasasının, partilere ''Demokratik devlet düzeninin korunmasına ilişkin'' yasaklar getiren maddeleri ile azınlık yaratılmasının önlenmesi, bölgecilik ve ırkçılık yapılmasını ve siyasi partilerin Türkçeden başka dil kullanmalarını yasaklayan maddeleri uyarınca toplam 2 yıl 6 aydan az olmamak koşuluyla hapis cezasına çarptırılması istendi. Türk, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
En Çok Okunan Haberler
- Berat Albayrak hakkında yeni iddia
- Motorcular şikayetçi oldu!
- 'Soba' faciasında annenin ifadesi ortaya çıktı
- Ülkü Ocakları'ndan protesto: MHP'li başkandan tehdit!
- İşte 150 bin liranın aylık getirisi...
- İlk çıktığında Bitcoin'e 100 TL yatırmış olsaydınız!
- Cep telefonunuzun izlendiğini nasıl anlarsınız?
- Özel'den asgari ücret için açık çağrı
- Bahçeli'nin azarladığı gazeteci konuştu
- İstanbul'dan kaçanlar 5 kente akın etti