Akman'a soruşturma

Federal Almanya tarihinin en büyük bağış skandalı Deniz Feneri e.V. davasına adı karışan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman hakkında "kooperatif yolsuzluğu" iddiasıyla başlatılan incelemede delillerin tamamlandığı ve soruşturma açıldığı bildirildi.

Akman'a soruşturma
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.03.2010 - 09:00

Frankfurt yakınlarındaki Offenbach kentinde avukatlık yapan, Almanya’daki Deniz Feneri yolsuzluğu davasını yakından izleyen Ali Gülen, ikinci dalganın hızlanması için Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, eski RTÜK Başkanı, halen de üyesi olan Zahid Akman, İsmail Karahan ve Harun Kapıyoldaş’ın ifadelerinin gönderilmesi gerektiğine, bu olmadığı için de sürecin kesintiye uğradığına dikkat çekti.

‘Soruşturma açıldı’

Vedat Ali Aydın ile birlikte “AKP’nin Feneri Böyle Söndü” ve “Polis Dosyasında Çifte Başbakan” adlı iki de kitap yayımlayan Gülen, Deniz Feneri e.V.’yi soruşturan Alman savcıların, Zekeriya Karaman, Zahid Akman, Harun Kapıyoldaş ve Mustafa Çelik’in Türkiye’deki ifadelerini bekledikleri ancak bunların halen gelmediğini, dolayısıyla soruşturma dosyasının tamamlanmasının engelendiğini belirtti.

Ali Gülen, “Ancak asıl önemli olan Zahid Akman ile ilgili OFWG kooperatif yolsuzluğudur, işte o konuda yeni gelişmeler var, soruşturma açıldı” dedi.

İnsanların, ev sahibi olacakları vaadiyle dolandırıldığı öne sürülen ve aralarında Akman’ın da bulunduğu OFWG yolsuzluğuyla ilgili incelemede Köln’den iki avukatın başvurusunun eksik olması nedeniyle dosya oluşturulamadığını aktaran Gülen, “Ama o iki avukat yeniden başvurdu, bu kez yeni deliller sunuldu, eksiklikler tamamlandı. Savcılık bu soruşturmayı da açtı” dedi.

‘Paralar ne oldu?’

Deniz Feneri davasında siyasi bağlantıların da incelenmesi gerektiğini belirten Gülen, şunları aktardı: “Bunun siyasi bağlantılarını bulmak ve özellikle paraların Türkiye’de kimleri, nasıl geliştirip zengin ettiğini incelemek gerekir. Türkiye’ye elden götürülen paraların Zekeriya Karaman’a, Kanal 7 binasının ikinci katında elden teslim edildiği biliniyor. Paraların elden teslim edildiğine ilişkin makbuzları ise ‘Amca’ denilen Hakkı Sadal’ın imzaladığı da biliniyor. İşte bu paraların ne olduğu araştırılmalı. Türkiye’deki Deniz Feneri ile olan bağlar araştırılmalı. Bu paralarla hangi siyasetin, hangi yöntemlerle desteklendiği ortaya konulmalı. Yaptığımız araştırmalar, gelen paraların bir siyaseti besleyen çeşitli organların çalışmasını sağladığı, onların da çalışmalarıyla yeniden o siyaseti daha kuvvetli desteklediklerini gösteriyor. Zaten Almanya’daki sanıklar da bu siyasetin ve üstündeki kişilerin kimler olduğunu mahkemede açıklamıştı.”

Yeni Şafak finansman edildi

Deniz Feneri e.V. davasının özünü, yardım duygularının dini motifler kullanılarak sömürülmesinin oluşturduğunu anlatan Gülen, Deniz Feneri’nden gelen sermaye ile Almanya’da Yeni Şafak’ın bir yıl yayımlandığını söyledi.

Gülen, “Yeni Şafak’ın Almanya’daki yöneticisi ise Zahid Akman’dan başkası değildi” dedi.

 

Sıcak gelişme

Öte yandan Anadolu Ajansı'nın haberine göre Almanya'daki Deniz Feneri e.V Soruşturmasını yürüten Frankfurt Bölge Mahkemesi Savcılığı'nın, Türkiye'den adli yardımlaşma çerçevesindeki isteklerine ilişkin çalışmalar tamamlandı. Adli yardımlaşma kapsamında, Talimat Bürosu Savcısı Mehmet Taştan ve Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Harun Kodalak tarafından yürütülen çalışmalar sona erdi.

Alman makamlarının isteği doğrultusunda, 58 kişinin tanık olarak ifadesine başvuruldu.
Türkiye'de bulunan şüpheliler, Z.K, H.S, H.K, E.Y, A.C, Z.A, İ.K, M.Ç, İ.K ve M.S.B'nin, usulüne uygun şekilde teşhise yarar fotoğrafları çekilerek, parmak ve el içi izleri alındı ve istinabe (adli yardımlaşma) evrakına eklendi.

İstenilen bilgi ve belgelerin yer aldığı 6 klasör ve bir koliden oluşan dosyanın, Başsavcılığın onayından geçmesinin ardından, Adalet Bakanlığı kanalı ile Alman makamlarına gönderilmesi bekleniyor.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler