"AKP olarak rahatsızlık duymayız'

Samsun Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nce Samsun Şehir Kulübü'nde düzenlenen yemeğe katılan AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

Esnafın desteklenmesine dönük her türlü nakit transferleri, kredi ve katkıların esnaf örgütleriyle yapılan görüşmeler, edinilen bilgiler doğrultusunda şekillendiğini söyledi.

Kamu kaynaklarının sağlayabileceği bütün imkanları esnaf teşkilatını rahatlatabilecek bir yaklaşımla sunmayı kendilerine hedef edindiklerini ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
''Türkiye, dünyayla birlikte zor bir dönemden geçti. Amerikan ekonomisi yattı, kalktı. Avrupa borsaları, Çin'den Japonya'ya uzak doğu piyasaları derin bunalımlar, çöküşler yaşadı. Avrupa'nın bazı ekonomik sistemleri tamamen yerle bir oldu. Finlandiya'da ekonomi tamamen iflas etti. Komşumuz Yunanistan'da gördünüz ekonomi tamamen iflas etti, bankalar çöktü, fabrikalar bitti, işsizlik bir anda yüzde 50'lere tırmandı, insanlar birbirlerini öldürecek hale geldi. Biz komşuda bile ekonomik kriz yaşanmasın istiyoruz. Allah'a bin şükür, dünya ekonomik krizle yerin dibine geçerken, Türkiye ufak sarsıntılarla ayakta kalmayı başardı.''

Konut edindirme yardımları ile ilgili TBMM'den bir kanun çıkardıklarını ve toplanan 3 katrilyon TL'yi hak sahiplerine iade ettiklerini de hatırlatan Kılıç, şöyle devam etti:
''Alacaklı bir milyon vatandaş aradan 15-20 sene geçmesi nedeniyle devletten alacağını unuttu. ''Bu paralarla duble yol yaptıralım, toplu konut yatırımlarına aktaralım, belediyelere aktaralım'' diyen milletvekili arkadaşlarımız oldu. Ancak Başbakanımız ''Devlet borcun üzerine yatmaz, devlet dediğin vatandaşa borcunu öder. Ödenecek bu para 50 TL, 100 TL, 500 TL size az gibi görünebilir ama benim vatandaşım bu parayla piyasaya olan borcunu ödeyecek. Kara kaplı deftere borcunu ödeyecek. Dolayısıyla bu 3 katrilyon piyasaya taze kan pompalaması olarak geri dönecek'' diye belirtmişti.

''IMF artık buhar oldu"

Türkiye'de artık IMF'nin olmadığını da belirten Kılıç, ''IMF artık buhar oldu. Biz iş başına geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye borcu, 23.5 milyar dolardı. Bu borcu ödeye ödeye 8 milyar dolara kadar indirdik. Devam ediyoruz, bitireceğiz bu borcu. Dünya'da kriz varken IMF 2 sene Türkiye'nin kapısında bekledi. 10 milyar dolar Türkiye'ye borç vermek istediler. Ama biz bu parayı kullanmadık. Türkiye'de IMF'li dönemin defteri tamamen kapanmış durumdadır'' dedi.

Türkiye'nin İran'la imzaladığı nükleer anlaşma konusunu da değerlendiren Kılıç, ''Bu Ortadoğu'da yeni bir savaş riskinin ortadan kaldırılması demektir. Şu an Ortadoğu'yu İran merkezli bir savaş riskinden kurtarmış durumdayız. Başbakanımız, 3 günde Yunanistan, İran, Azerbaycan, Gürcistan ve İspanya'ya gitti. Bir ülkenin başbakanı bu kadar gayret gösteriyorsa bunun bir tek açıklaması vardır, o da bu millete olan aşk ve hizmet sevdasıdır'' diye konuştu.

''İktidar en çok, güçlü bir muhalefete ihtiyaç duyar"

Bir soru üzerine Kılıç, iktidar partilerinin en çok ihtiyaç duyduğu şeyin güçlü bir muhalefetin varlığı olduğunu da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Eğer Türkiye'de güçlü bir muhalefet partisi olabilirse, güçlü bir sol olabilirse Türkiye'nin anayasa ihtiyacına katkı sağlar, Türkiye'nin demokratik açılım sürecine katkı sağlar, Türkiye'nin özgürleşme, demokratikleşme, hukukun üstünlüğünü sağlama sürecine katkı sağlar. Ama maalesef CHP bugüne kadar güçlü bir sol söylem geliştiremedi. Eğer CHP'nin kongreyle birlikte açılacak yeni süreci, hem bu partiyi güçlendirecek, hem de söylemlerine güç katacaksa Türkiye'de iktidarın en büyük yardımcısı güçlü bir muhalefet olacaktır. Biz maalesef 8 yıldır iktidarda olmamıza rağmen güçlü bir muhalefet desteği alamadık. Güçlü bir muhalefet desteği alamamak bir iktidar partisinin en büyük sıkıntısıdır. Rakipsiz rekabet olmaz.''

AKP olarak güçlü bir muhalefetin kendileri açısından sıkıntı yaratmayacağını da ifade eden Kılıç, ''Biz yarışa yeni yeni rakipler katılsın isteriz. Eğer, Kılıçdaroğlu veya bir başka adayla CHP, kendi siyasetini toparlama sürecine girecekse AK Parti olarak biz bundan rahatsızlık duymayız, tam aksine memnuniyet duyarız'' diye konuştu.