‘AKP’liler alkışlamasa bile alkışlardım’

HDP Eş Başkanı Selehattin Demirtaş, yemin törenindeki ayakta alkışı savundu

‘AKP’liler alkışlamasa bile alkışlardım’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.09.2014 - 04:00

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TBMM’deki yemin töreni sırasında kendisi ayakta alkışlamasına yöneltilen eleştirilere, “Rakibin kazanmış, kürsüde yemin ediyordu. Hiçkimse alkışlamasaydı, AKP’liler alkışlamasaydı dahi ben alkışlardım. Ben Erdoğan’ı değil, yüzde 52’yi alkışladım” karşılığını verdi.

Demirtaş dün TBMM’de hükümet programını dinlemedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasının sonuna doğru TBMM’ye geldi ve odasında bir grup gazeteciyle sohbet etti. Demirtaş, yemin törenindeki tavrına yönelik eleştirilerle ilgili sorulara şu yanıtı verdi:

“Salonda iki cumhurbaşkanı adayı vardı, biri kazandı, biri de bendim. Rakibim kazanmış kürsüde yemin ediyordu. Salonda hiç kimse alkışlamasaydı, AKP’liler alkışlamasaydı dahi ben alkışlardım. Bana düşen, yakışan oydu. Bu, Erdoğan’ın düşüncesini, kişiliğini alkışlamak değil, yüzde 52 oy almış birinin yemin töreninde yüzde 52’nin iradesine duyduğum saygının ifadesi. Adaletsiz bir yarış olduğunu biliyoruz ama ona oy verenler aptal değil, geri zekalı, hırsız, katil değil, halktır ve halkın iradesi ayakta alkışlanır. Teorik olarak ben de yemin ediyor olabilirdim; o zaman isterdim ki rakiplerim beni alkışlasın. O beni alkışlar mıydı bilmiyorum, onun bileceği iş ama ben rakiplerim beni alkışlasın isterdim. Bana anayasa ve içtüzük kitapçığı fırlatmasın isterdim. Bizler çözüm diyalog adına siyasete destek için oy istiyoruz, o diyalog kanallarını kapatmak için oy istemiyoruz. O gün orada benim kitapçık ya da ayakkabı fırlatmamı istemiyordu bana destek verenler. Çizgimize yakışan bir duruş sergilediğimizi düşünüyorum.”

Demirtaş “Cumhurbaşkanı adayı olmasaydınız tavrınız aynı olur muydu” sorusuna, “Farklı olabilirdi belki, ama aday olarak o saygıyı göstermemek bize yakışmazdı. CHP protesto hakkına sahiptir. Ama kimse kusura bakmasın, Meclis Başkanına kitapçık fırlatmak nezaketsizliktir” karşılığını verdi. Demirtaş, tartışmasının büyümesinin arkasında “CHP kongresinin yaklaşmasının yattığını” savundu. “Asıl tartışılması gerken Demirtaş’ın alkışı değildir, ilk turda Erdoğan’ı o kürsüye çıkaran CHP yönetiminin tartışılması lazım” derken, şu görüşleri dile getirdi:

“Ben üzerime düşeni yaptım, oyumu arttırdım, umudu, heyacanı arttırdım. CHP ve parti yönetimi de biraz çalışsa o gün o tarihte yemin töreni olmayacaktı. Kendileri özür dilemek yerine, Demirtaş seçtirmiş gibi kıyamet koparmalarına gerek yok. CHP yönetimi benimle uğraşacağına, bizimle birlikte demokratik mücadeleyi nasıl güçlendirebiliriz tartışması yürütse daha faydalı olur. CHP ve HDP’nin işi kavga etmek değil, demokrasi mücadelesinde ortak alanlar yaratmaktır. CHP yönetimi yanlış yapıyor, Erdoğan yerine Demirtaş’ı eleştiriyorlar. Krizlerini benim üzerimden örtmeye çalışmasınlar. 12 yıldır AKP’yi güçlendiren CHP’nin bu muhalefet tarzıdır. Bu şekilde mızıkçılık yaparak bu noktaya getirdiler. Mızıkçılık yerine, biraz projecilik yaparlarsa daha iyi olur.”

“Savaş olmasın, Kılıçdaroğlu görüşmesin!”
Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini hedef alan sözlerine de, “Berkin Elvan’ın annesine haksızlık yaptığımızı söylemiş. Ağır olmuş. Sayın Kılıçdaroğlu beyefendi insandır, insanların kanı, canı üzerinden siyasi rantçılık yapmayacağımızı bilecek kadar birbirimizi tanıyoruz diye düünüyorum. 50 bin kişinin canını yitirdiği bir sorundan sonra Türkiye cumhuriyeti hükümetiyle görüşme yapıyoruz, arkamızda 50 bin cenaze var. Her ölümden sonra kan davası saikiyle hareket edilse dünyada hiçbir sorun çözülmezdi” dedi.

Demirtaş, Kılıçdaroğlu’nın “Savaş hali dışında Cumhurbaşkanı ile görüşmem” sözlerine de “Ben de ‘savaş hali olmasın diye her gün Cumhurbaşkanı ile görüşürüm, tokalaşırım’ diyorum. Savaş olmasın; Kılıçdaroğlu Erdoğan ile görüşmek zorunda kalmasın” diye tepki gösterdi. Demirtaş, Erdoğan’ın seçim sürecinde ve sonrasında yaşanan anayasa ihlalleri ve hukuksuzluklar anımsatılarak yöneltilen bir soruya da şu yanıtı verdi:

“Yüzde 52 oy aldı. İlk yaptığı hukuksuzluk bu değil. Resmi Gazete’de yayınlanmaması öncekilerin yanında devede kulak kalır, deveyle yüzde 52 oy aldı. Muhalefet olarak o deveyle nasıl yüzde 52 oy alıyor diye kendimize sorsak daha akıllıca hareket ederiz. Erdoğan’ı Erdoğan yapan fırlatılan kitapçıktır. Yüzde 52’yi görmezden gelerek siyaset yapamayız. Ben yüzde 52’yi alkışladım, bu iradeye saygı duymadan kimse iktidar olamaz. AKP’den oy almadan kimse AKP’den iktidarı alamaz. Kitapçık fırlatılarak AKP’den oy alınamaz. Ben siyasetçiyim, kan davası gütmek için meclise girmedim. Yarın yemin töreni olsa kimse alkışlamasa da; aday olduğum ve o iradeye saygı duygumuz için yine alkışlarım.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler