Altıparmak: OHAL komisyonu bir kandırmaca

Yrd. Doç. Dr. Altıparmak, kamudan ihraç edilenlerin hak arama mercii olarak gösterilen komisyonun daha çok mağdur yaratacağını söyledi.

Altıparmak: OHAL komisyonu bir kandırmaca
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.01.2017 - 06:48

Olağanüstü hal döneminde kamudan ihraç edilen 95 bin kişi ile kapatılan tüzelkişilikleri ilgilendiren OHAL İnceleme Komisyonu’nun tarafsız ve bağımsız bir denetim yapamayacağı ve mağduriyetleri artıracağı uyarısı yapıldı.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Kerem Altıparmak, KHK ile kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun mağduriyetleri gidermekten çok, AİHM’i aşmaya yönelik olduğunu belirterek şu değerlendirmeleri yaptı:

Yargı yok: Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun mağduriyetleri gidermekten çok, AİHM’yi aşmaya yönelik olduğu her halinden belli. Bağımsız ve tarafsız bir organ değil. 7 üyesinden 5’ini başbakan ve bakanlar atıyor, biraz yargısalmış gibi gözüksün diye 2 üyeyi HSYK atıyor.

Herkül olsalar yapamazlar: Komisyon sadece ihraçlara değil, tüm dernek, vakıf, tv , radyo kapatma kararlarına da bakacak. Kabaca 100 bin işlemden bahsediyoruz. Bu 100 bin işlemi komisyonun 2 yıl içinde karara bağlaması bekleniyor. Yani bu, günde 250 dosyayı karara bağlamasını gerektiriyor. Atanan üyeler Dworkin’in bahsettiği türden bir Hercules (Herkül) olsa bu kadar hızlı ve adil çalışması mümkün değil.

10-15 yıl sürer: Komisyon incelemeyi dosya üstünden yapacak. Bu karara karşı yargı yolu açık. Yargılama olmayacak, dosya üzerinden karar verilecek. Tanık dinletilmeyecek, delil sunulmayacak. Bu kesinlikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ölçütlerine uygun değil. 2 yıl komisyonda bekleyeceksiniz. İyimser bir tahminle 3 yıl da idari yargı sürecek. AYM’ye gideceksiniz. 2-3 yıl sürecek. 8-9 yıl iç hukuk yolu sürmüş olacak. AİHM’e giderseniz, 3-4 yıl da orada devam edecek. 10 ila 15 yıl sonra haklılığını kanıtlarsa kişi kamu görevine geri dönebilir, tabii hâlâ yaşı buna uygunsa.

Üyelerin güvencesi yok: Milli güvenliğe aykırı oluşum vb. ile irtibatlı diye haklarında idari soruşturma başlatılanların üyelikleri düşecek. Yani kararını beğenmediği üye hakkında idari soruşturma açacak ve tak diye üyelikten atacak. Bu yapının hiçbir şekilde tarafsız ve bağımsız haraket edebilme imkânı yok.

Zararlar karşılanmayacak: Komisyon için iki ihtimal var. Hiç savunması alınmadan hakkında somut suçlama yapılmayan herkesin başvurusunu kabul etmek veya esasa ilişkin iddiaları incelemek. İlkini yaparsa bu kadar sayıda başvuruyu sonuçlandırabilir. İkincisini yaparsa sonuçlandırması mümkün değil. Üstelik komisyon göreve iade ya da kurumların açılmasına karar verdikten sonra uğranılan zararlara dair karar veremeyecek. Kişiler bunu için genel hükümlere göre dava açsa bile bu AİHM önüne gelene kadar 10-15 yılı bulacak bir yargılama demek.

Yargı denetimi sorunlu: Komisyon kararlarına karşı idari yargı yoluna gidilebiliyor ama yargı komisyon kararının denetimini yapacak, ilk ihraç kararının değil. KHK’ye göre kurulan komisyonun dosya üzerinden yaptığı incelemeyi neye göre denetleyecek yargı. Sonuçta KHK ile kurulmuş bu komisyon ve KHK’yi iptal mümkün değil. İdari yargı bu sayılan eksiklikleri giderecek güvence sunmuyor. Onun önünde yine komisyon bu işlemi hukuka uygun yaptı mı yapmadı mı diye denetleyemeyecek. AİHM bunu etkin iç hukuk yolu olarak kabul etmemeli. Ederse burada yapılan her türlü hukuksuzluğa yeşil ışık yakmış olur.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler