Atakan'ı geleceğe taşımak...

Toplumun aşırı ilgisi, ekranların parlak görüntüleri, yaşıtlarıyla ilişkilerini nasıl etkileyecek? Karşılaşacağı yalnızlaşma, kıskançlık duyguları, tepkisel davranışlar 10 yaşındaki bir çocuk- genci nasıl etkileyecek?

Yayınlanma: 06.03.2020 - 19:18
Abone Ol google-news

Atakan adındaki 10 yaşında toplumun ilgi odağına oturan çocuk- gencimizi izliyoruz. Yaşının üstünde, alışılmadık bir yetkinlikle kitaplar okuyor, konuşuyor, şaşırtıyor.  Spinoza gibi, Jean - Jack Rousseau gibi düşünürlerden söz ediyor, açıklamalar yapıyor. Bir “üstün zekâlı çocuk”, bir “gifted child” olayı gibi görünüyor. Elbette, medya olayı atlamıyor, sosyal medya parlatıyor ve Atakan bir ekran yıldızı olmaya doğru yol alıyor. 

Şimdi sorumuz şu olmalı: Biz bu gidişle acaba bu yetenekli çocuğumuza destek mi oluyoruz, köstek mi?

Çocuk yıldızlar hep bu ikilemin kavşağına gelmişlerdir. Amerika’nın çocuk yıldızı Shirley Temple çok sevimli bir beyazperde yıldızı olarak filmler çekmiş, büyüyünce unutulmuştur. Çocuk yıldızların parlak dönemleri sonra nasıl bir seyir izler?

Erken gelişen çocuklar düş kırıklığına uğrayabilir

Şimdi, Atakan gibi, yetenekli olduğu açık bir çocuğumuz bu yoğun ilgiyle, bu heyecan verici hızlı yolculukla nasıl baş edecek?

Gelişkin akademik zeâasının parlak yoğunluğunu duygusal yapısı taşıyabilecek mi?

Bir çocuğun, bir gencin, bir erişkinin “bilişsel etki merkezi” zihinsel gelişimi yönetir. Bu yönetim merkezi, akıl yürütme, muhakeme etme, bellek gibi işlemlerle insanın “bilme, anlama, sorun çözme” gibi edimlerini sağlar. Aynı zamanda “duygusal zekâ sistemi” de gelişmektedir. Bu sistem de, duygularımızı tanımamızı, denetlememizi, duygusal etkileri yönetir.

Doğuşumuzla birlikte aktif olan “dürtülerimiz” ise çocukluk çağında denetimi zor isteklerimizi öne sürer, büyüdükçe, eğitildiklerini denetimi artar.

İşte bu üç yaşam merkezinin yaşa uygun, duruma uygun “senkron- eşzamanlı” gelişimi çok önemlidir. Eğer bu gelişim “asenkron- zamansız” olursa, gelişkin bilişsel gelişimi henüz olgunlaşmamış duygusal çatı taşıyamaz.

Bu durumda, erken gelişen çocuklar bir süre sonra düş kırıklığına uğrar, özgüvenleri sarsılır ve çevrelerine küserler. Kendilerine haksızlık yapıldığını, anlaşılmadıklarını, çevreleri tarafından kullanılıp atıldığını düşünür, duraksamalar, gerilemeler yaşarlar. Atakan olayına bu açıdan da bakmamız gerekiyor.Toplumun aşırı ilgisi, ekranların parlak görüntüleri, yaşıtlarıyla ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Karşılaşacağı yalnızlaşma, kıskançlık duyguları, tepkisel davranışlar 10 yaşındaki bir çocuk- genci nasıl etkileyecek?

Onun gibi çocuklarımızı geleceğe taşımak görevimiz

Bir yandan gördüğü ilginin verdiği haz, öbür yandan farklılaşan konumunun yaratacağı sorunlar dikkate alınıyor mu?

Kanımca, hem Atakan hem de ailesi psikolojik destekle desteklenmelidir.

Bu yetenekli çocuğumuzun birçok benzeri gibi hayal kırıklığına uğramasına izin verilmemelidir.

Aslında, daha pek çok çocuğumuz çeşitli yetenekler taşımaktadır. Ancak, standart eğitim sistemimiz bu yeteneklerin gelişmesine uygun bir ortam yaratmamaktadır. Hele de son dönemin getirdiği “şartlanmış inanç baskısı” eleştirel düşüncenin önüne yeni engeller koyarken yetenekli çocuklarımıza daha da dikkat etmemiz gereklidir. Atakan ve onun gibi çocuklarımızı geleceğe kazandırmak hepimizin sorumluluk alması gerek bir görevimizdir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler