Bahçeli muhaliflere rest çekti: Kurultay falan yok

MHP lideri Devlet Bahçeli, olağanüstü kurultay tartışmalarına noktayı koydu. Muhaliflerin yeterli imzayı toplaması halinde bile kurultaya gidilmeyeceğini açıklayan Bahçeli, muhaliflere haklarını mahkemelerde savunmaları önerisinde bulundu. 18 Mart 2018’deki 12. Olağan kongrenin hazırlık sürecinin 9 Ekim 2016’da başlayacağını açıklayan Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:

Yasal haklarını kullansınlar: MHP’nin kongre süreci 18 Mart 2018’dir. Ondan öncesi bizi ilgilendiren bir konu değildir. İmzayı kim ne kadar toplarsa toplasın, müracaatları halinde kabulü mümkün olmayacak. Yasal haklarını kullanma yolu da açık olacaktır. Onun için önümüzdeki günlerde bizimle değil mahkemelerle haklarını savunmalarını tavsiye ederiz. Demokratik hakkın kullanılmasında disiplin cezası olmaz; ancak bu hakkı kullanırken siyasi varlığımıza, partiyi yönetenlere acımasızca hakaret eden kişiler hakaretlerinin karşılığında gerekli cezalarla muhatap olacaktır. Başkalarının imza toplama gibi durumu varsa, parti yönetiminin de partiyi kargaşa ve çatışmadan uzak tutma gibi bir görevi de vardır. O yüzden önce bir imzaları görelim neyin nesidir.

Kanlı manzara: Hiçbir yasal ve anayasal dayanağı olmayan BOP’a, gururla eşbaşkanlık yapan Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu’nun bugünkü kanlı manzarasında payı ve parmağı vardır. Hiçbir öngörüsü tutmamış, hiçbir hedefi gerçekleşmemiştir.

Süreç hendek oldu: YPG terörü geçen hafta Fırat’ın batısına geçmiş, Tişrin Barajı’nı ele geçirmiştir. Buna karşılık hem Erdoğan hem de Davutoğlu, ısrarla bu terör kuşatmasını inkâr etmiştir. Yani gerçekler saptırılmış, milletimiz kandırılmıştır. Sözde Kürdistan’ın inşası devam etmektedir. Cizre, Silopi ve Sur’da Ayn el Arap, yani Kobani provaları yapılmaktadır. Erdoğan’ın mimarı olduğu çözüm süreci hendek olmuş teröristleri saklamış, silah, bomba olmuş Mehmetçiklerimizi ve polislerimizi şehit etmiştir.

Ya kral olmak isterse: Türkiye’ye seçilmiş despot değil, yeni bir anayasa gerekmektedir. Türkiye’nin sorunu sistem değil, var olan sistemin makul ve ahlaki çalıştırılmamasıdır. Bugün başkan olanlar, yarın krallık iddiasında bulunurlarsa buna nasıl mani olacağız?