Bahçeli, Sakık'ın o sözlerine çok sert yanıt verdi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak'ta Türkmenler'in yüz yüze kaldığı olayların açıkça kıyım ve etnik temizlik olduğunu söyledi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, geçen çarşamba günü Gaziantep'teki bir galvaniz fabrikasında meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 7 kişiye Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konularında önleyici tedbirlerin alınmasının, iş yeri denetimlerinin sıklaştırılmasının ve risklerin başlangıç aşamasında giderilmesinin en büyük temennileri olduğunu dile getiren Bahçeli, çalışanların güvenli ortamlarda bulunmasının, ihmal ve kayıtsızlıklara prim verilmemesinin iş yeri sahiplerinin sorumlulukları arasında olduğu kadar, hükümetin de yapması gereken görevlerinden birisi olduğunu söyledi.
Kerkük'te pazar günkü gerçekleştirilen bombalı saldırıya değinen Bahçeli, ''Maalesef Irak Türkmenleri'nin çilesi bitmemekte, acısı dinmemekte, feryadı kesilmemektedir'' dedi.
Saldırıyı kınayan Bahçeli, Türkmenlere yönelik bombalı saldırıların çok ciddi düzeye ulaştığını ifade etti.
Bahçeli, Türkmenlerin sindirilmesi, yıldırılması ve yok edilmesi amacıyla adeta sürek avı başlatıldığını dile getirerek, şunları söyledi:
''Baskı, zulüm, işkence ve asimilasyon Türkmenler'i inim inim inletmektedir. Özellikle Kerkük'ün Türkmen kimliğini gasp etmek, Türkmenler'i eritmek için AKP'nin gurur kaynağı ve bölgesel bazda biricik müttefiki olan peşmerge yönetimi örtülü operasyonlara başvurmaktadır. Kerkük'ün Türklükle simgeleşmiş anıları, Türklükle anlam kazanan idealleri ve Türklükle pekişmiş gerçekleri kıskaca alınmış durumdadır. Kerkük zehirlenmekte, Kerkük darbelenmektedir.
Türkmenlerin yüz yüze kaldığı olaylar açıkça kıyımdır, açıkça etnik temizliktir. Türkmenler topluca katledilmekte, soykırıma tabi tutulmaktadır. Ancak AKP'den ses çıkmamakta ve tepki gösterilmemektedir. Türkmenler, Türk devletinin yardım ve desteğinden mahrum hale gelmiştir. Başbakan Erdoğan şayet, asla istemeyiz ama, Gazze'de benzer hadiseler yaşansaydı kıyameti çoktan koparmış, çoktan sesini İsrail'e karşı yükseltmişti. Filistin'de İsrail saldırılarından dolayı hayatlarını kaybeden kardeşlerimiz insandır da Türkmeneli'de periyodik olarak infaz edilen Türkmen kardeşlerimiz insan değil midir?''
''Kerkük bizim için Ankara'dır, aşktır''
Devlet Bahçeli, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, terör olaylarının Kerkük ve Tuzhurmatu gibi etnik ve mezhepsel bakımdan çoğulcu nüfus yapısına sahip şehirlerde yoğunlaştığının belirtildiği, Türkmenler'den ve Türkmen şehirlerinden bahsedilmediğini anlattı.
Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan Türkmenler'i neden görmemekte, şikayet ve çağrılarına neden kulağını tıkamaktadır? Erbil'e, teröristlerle müzakere ve mütareke görüşmeleri amacıyla gitme hazırlıkları yapan AKP memurlarının aklında ve ajandalarında Türkmenler'e yapılan saldırılar var mıdır? Başbakan'ın açılım ortağı, çözüm yoldaşı ve yıkım fotoğrafında hemen yanı başında duran Barzani'ye karşı Türkmenlerin hak ve hukuku ne zaman savunulacak, ne zaman korumaya alınacaktır?'' diye sordu.
Hükümetin, Kerkük'ün tarihsel gerçeği olan ve hiç kimsenin değiştirmeye gücünün yetmeyeceği Türkmen kimliğinin lağvedilme girişimlerine sessiz kaldığını öne süren Bahçeli, ''Unutulmasın ki Barzani'ye, AKP'ye, bölücülere, küresel vampirlere inat Kerkük Türk'tür ve ilelebet Türk kalacaktır'' dedi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkmenler'i merkezine alan tedhiş, tedip ve tenkil adımlarının Türk milletinin ciğerini yaktığını belirten Bahçeli, ''Ne var ki AKP hükümeti İmralı'da terörist başıyla yürüttüğü görüşmelerin bir diğer ayağını sıkı fıkı olduğu Barzani'nin himayesinde Erbil'de PKK ile birlikte ilerlettiğinden ve Türk kimliğine özürlü bakışından dolayı her şeyi sürüncemeye bırakmıştır. Eşe ve dosta Irak'ın kuzeyinden temin edilen enerji ihaleleri dahi Türkmenliğin ve Türkmen illerinin önüne geçmiştir'' şeklinde konuştu.
Bahçeli, Türkmeneli'nin Türk milletinin hayat damarlarının geçtiği önemli bir bölge olduğunu vurgulayarak, ''Kerkük bizim için Ankara'dır, İstanbul'dur, Erzurum'dur. Kerkük bizim için aşktır, tutkudur ve bağlanıştır. Türkmen yurtları göz bebeğimiz, canımız ve içimizde dolaşan kandır. Nasıl ki vatanın pazarlığı olmazsa, Türkmeneli'nde sıra sıra dizilmiş milli ziynetlerin de tavizi asla olmayacaktır'' diye konuştu.
Irak'ın birlik ve bütünlüğe ulaşmasını dileyen Bahçeli, Irak merkezi yönetiminin Türkmenler'i koruyacak, varlık ve haklarını güvenceye alacak tedbirler geliştirmesini istedi.
''Güvenlikte çok ciddi açık ve zafiyet var''
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ni hedef alan terörist saldırıyı da değerlendiren Bahçeli, intihar saldırısının gerçekleşme zamanının son derece dikkat çekici olduğunu söyledi.
Eylemin Ankara'nın göbeğinde meydana gelmesinin herkesi düşündürmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, bunun ne ilk ne de son vahşice olay olduğunu söyledi.
Bahçeli, Türkiye'nin güvensizliğin, şaibeli simaların, sabotaj ve eylemlerin kol gezdiği bir ülke haline geldiğini savunarak, şöyle devam etti:
''Canlı bombalar, teröristler, kan akıtmanın hedefinde olan karanlık emeller başkent Ankara'ya kadar elini kolunu sallayarak gelebilmekte ve işin püf noktası da planladıkları eylemleri kolaylıkla icra edebilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Emniyet teyakkuzdaydı, maalesef önlenemedi' beyanı da başarısızlığın, yetersizliğin ve beceriksizliğin işareti olarak görülmelidir. Bu akıl almaz tedbirsizliğin, izahı mümkün olmayan aymazlığın ortaya çıkardığı gerçek; güvenlik konularında çok ciddi açık ve zafiyet olduğunun gün yüzüne çıkmasıdır.
Bundan sonra ses getirecek büyük bir eylemin olması halinde AKP hükümeti bunun hesabını nasıl verecektir? Başbakan Erdoğan, 'Ne yapalım İmralı'da pazarlık yapıyorduk, tüm dikkatimizi buraya vermiştik, fark edemedik mi' diyecek, bu şekilde mi bahane üretecektir? Oslo'da PKK ile yapılan görüşmelerde, MİT eski müsteşar yardımcısı tarafından gündeme taşınan, metropollere PKK tarafından yerleştirilen bombaların bulunup bulunmadığı, bunlar hakkında hangi işlemlerin yapıldığı hala muammadır.''
''Kaotik ortam keskinleşiyor''
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Paris'te üç PKK'lı kadının öldürülmesiyle başlayan sancılı ve kaotik ortamın gittikçe keskinleştiğini de savunarak, ''Son derece kuşkulu bir ortam, tehlikelerle çevrelenmiş bir süreç milletimizi tehdit etmekte, vatandaşlarımızın günlük hayatını ve gelecek hayallerini örselemektedir'' dedi.
İstanbul'daki ABD'li Sarai Sierra cinayetinin derin bir sır olmaya devam ettiğini anlatan Bahçeli, cinayetin aydınlatılması ve faillerinin bulunması gerektiğini kaydetti.
Bahçeli, ''Türkiye iyiye gitmemektedir. Türkiye doğru yolda bulunmamaktadır. AKP'nin teröristlerle düşüp kalkması, utanmadan İmralı'ya kapılanması, Kandil'e gönül vermesi büyük belaları üzerimize çekmektedir. AKP hükümeti terörle açık açık, göstere göstere müzakere yaparken, terör örgütleri arayıp da bulamadıkları uygun, rahat ve risksiz bir ortama ulaşmışlardır'' diye konuştu.
''Asıl sahipleri onlardır''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın ''Kafkaslar'dan, Boşnaklar'dan gelenlerin bu ülkenin sahibi olmadığı ve hadlerini bilecekleri'' yönündeki ifadesinin ibret verici olduğunu belirterek, ''Bize göre dağda Mehmetçiğe sıkılan kurşunla, Meclis'te sarf edilen bu aşağılık düşünceler arasında hiçbir fark yoktur. Bilinsin ki Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan bir sebeple göç eden aziz milletimin muhterem fertlerine son yurdumuz analarının ak sütü gibi helal olup, asıl sahipleri onlardır'' dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Türkiye'nin kötü günleri, fecaate yakın olayları normalleşme, özgürleşme ve demokratikleşme adı altında yaşamak zorunda bırakıldığını savundu.
''Etnik temelli bölücü mihraklar, AKP mutfağında sütten çıkmış ak kaşık haline dönüşmektedir'' diyen Bahçeli, milli kimliğin mimlendiğini, milli kültürün fişlendiğini ve Türklük değerlerinin hakarete ve tacize uğradığını öne sürdü.
Bahçeli, milletin ağır bir baskı ve dayatmayla karşı karşıya olduğunu iddia etti. ''AKP ile BDP'nin yapışık ikiz'' olduğu fikrini yineleyen Bahçeli, şöyle konuştu:
''Gelişmeler AKP ile BDP'nin bunun da ötesine geçtiğini ispat etmiştir. AKP; tam olarak BDP'nin klonlanmış, PKK'nın genetiği değiştirilmiş değişik formatından başka bir şey değildir. Polise silah çekmeye teşebbüs eden, aklı ve gönlü dağda kalmış, fikri ve insan sevgisi kurumuş BDP'li sefiller, Başbakan'ın yanında hizalanmış, yanında çözüm sırasına girmiştir. Bu insaniyet ve merhamet yoksunlarının eğer ellerine fırsat geçerse ne yapacakları, hangi zalimlikleri gösterecekleri ve kinlerini nasıl kusacakları ortadadır.''
''BDP'li ırkçılar heyecan içinde''
Devlet Bahçeli, son günlerde yaşanan ırkçılık tartışmalarına da değindiği konuşmasına şöyle devam etti:
''BDP'li ırkçılar, AKP'den aldıkları yardım ve destekle Türk milletinin arasına nifak sokmak, fitneyi güçlendirmek için heyecan içindedirler. Şu ibret verici sözler geçtiğimiz günlerde BDP'li bir milletvekili tarafından TBMM'de dile getirilmiştir: 'Sonradan bu ülkeyi kendisine vatan edenler, Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz.'
Bize göre, dağda Mehmetçiğe sıkılan kurşunla, Meclis'te sarf edilen bu aşağılık düşünceler arasında hiçbir fark yoktur. Bilinsin ki Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan bir sebeple göç eden aziz milletimin muhterem fertlerine, son yurdumuz analarının ak sütü gibi helal olup, asıl sahipleri onlardır. Hiç kimse asalet, hamiyet ve vakarla bütünleşmiş kardeşlerimize yabancı ve sığıntı muamelesi yapamayacaktır. Bu ahlaksızlığın, bu marjinal ve ufalayıcı kafa yapısının her şartta da karşısına dikilir ve Allah'ın izniyle haddini bildirmekten de çekinmeyiz.''
''Çözülen terör değil, Türkiye Cumhuriyeti''
Bahçeli, Erdoğan'ın çelişkilerinin eşiği aştığını savunarak, ''Bir ara bölücü militanlarla buluşan bazı BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmaktan, İmralı canisini idam etmekten bahseden Başbakan Erdoğan, şimdilerde bundan 360 derece çark etmiş ve hatta İmralı'yı da kapsamına alan gizemli bir dokunulmazlık kümesi oluşturmuştur'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın Mart ayının sonuna kadar yeni anayasa hazırlığıyla ilgili yürütülen çalışmalara vade biçtiğini belirten Bahçeli, ''Referandum kartını tekrar gündeme taşıması da İmralı canisiyle bu hususta söz kestiğinin işareti olsa gerektir. AKP-CHP-BDP-PKK Türk milletini ayırmak, kimliğinden koparmak ve anılarından mahrum etmek için işbirliği halindedir'' diye konuştu.
Bahçeli, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, hükümetin doğrudan doğruya PKK ile görüştüğünü ikrar ettiğini savunarak, ''Şerefsizlik bir kez daha adresini ve asıl sahibini bulmuş, yakasına asılmıştır'' dedi.
AK Parti'nin silahlı bölücülerin taleplerini millete hazmettire hazmettire kabul ettirmek için olağanüstü bir çaba ve gayret gösterdiğini iddia eden Bahçeli, ''PKK'nın silahla yapamadığı ne varsa hükümet çözüm maskesiyle aşama aşama yerine getirmektedir. Ve milletimiz aldatılmaktadır. Çözülen terör değil, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Çözülen ağır bölücülük sorunları değil, tarihi ve sosyolojik mevcudiyetimizdir'' ifadelerini kullandı.
Fidan duyarlılığını komutanlar için de istedi
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, Genelkurmay başkanlarına ve diğer generallere terör örgütü mensubu demenin ciddi bir yanlış ve affedilemez olduğunu söylemesini ilgi ve hayretle karşıladıklarını belirtti.
Başbuğ'un tutukluluk halini eleştirmesinin Başbakan'ın geçmişteki tutumuyla taban tabana zıtlıklar içerdiğini savunan Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan kendine güveniyor ve bu düşüncelerinde dürüst ise elini taşın altına koyma vakti gelmiş demektir. Bir kanun değişikliğiyle, MİT Müsteşarı ile ilgili İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kesintiye uğratılmış ve Başbakan'ın iznine bağlanmıştır. Bilindiği üzere, Genelkurmay başkanları da Başbakan'a bağlı çalışmaktadır. Aynı duyarlılık ve yakınlık Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en yüksek noktasında bulunmuş komutanlar içinde sergilenmelidir'' diye konuştu.
Artan mağduriyetler ve hak kayıplarından dolayı yeni bir yasal düzenleme yapılmasının zorunluluk halini aldığını vurgulayan Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan televizyonlarda sızlansa da Sayın Başbuğ başta olmak üzere, birçok muvazzaf ve emekli askerin tutukluluk halleri devam etmektedir'' dedi.
Başbakan Erdoğan ve AKP'yi, emekli orgeneral Başbuğ'un, görevde veya emekli diğer askerlerin muhatap kaldıkları usulsüzlük ve hukuksuzlukları ortadan kaldıracak yasal hazırlıkları yapmaya davet eden Bahçeli, bu yönde atılacak her adıma MHP'nin sonuna kadar destek vereceğini açıkladı.
''Dalkavukluklar kurtaramayacak''
MHP Genel Başkanı, TSK'nın terör örgütü, Genelkurmay başkanlarının da terörist başı olarak suçlanmasının arkasındaki zanlılar ve müstehzi ifadelerle ellerini ovuşturan faillerin belli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''Adalet ve Kalkınma Partisi ile işbirlikçilerini gören, tanıyan ve bu zamana kadarki icraatlarının bilincinde olan herkes siyasallaşmış yargı yoluyla Türk ordusunu köşeye sıkıştıran nankörleri, riyakarları ve helale yüzünü dönen gafilleri ayırt edebilecektir. Bunlar Brüksel'de AB'ci, Moskova'da Şangay'cı, Libya'da NATO'cu, Suriye'de El Kaide'ci, Mısır'da İhvan'cı, Filistin'de Hamas'çı, Erbil'de peşmergeci, Kıbrıs'ta EOKA'cı, Atina'da Megali İdea'cı, Ortadoğu'da sultancı, ABD'de BOP'çu, Kandil'de barışçı, İmralı'da çözümcü, Doğu'da Kürtçü, Batı'da özgürlükçü, ama gelgelelim bir türlü Türk olamayan, Türkçülüğe de çakaralmaz silahlarıyla namlu çeviren fikirsizlik vebasına yakalanmış zavallılardır. Bunlar gemici olmuş denizlere açılmıştır, ama millet gemisinin yönünü kayalıklara çevirmekten çekinmemişlerdir. Bunlar mısırcı olmuştur ama Türk devletini mısır taneleri gibi dağıtmayı kafalarına koymaktan geri durmamışlardır. Bunlar, yağcılıkta sınır tanımayan, yeminlerle ilelebet, ezeli ve ebedi başkanlık ilanı yapan aklını kaçırmış güruhun bizzat aynadaki akisleridir. Ne fayda ki Başbakan Erdoğan'ı bu dalkavukluklar kurtaramayacaktır.''
Erdoğan'ın Avrupa Birliği'ni eleştirmesine de değinen Bahçeli, ''2004 yılında havai fişeklerle yapılan kutlamalardan sonra, 2013'te hava gazına dönüşen AB macerası her anlamda sorgulanmaya muhtaçtır. Sayın Başbakan, madem 50 yılı aşkındır oyalandığımızı haklı olarak ifade ediyorsun, o zaman müzakere defterini kapat, üyelik sürecini tek taraflı olarak askıya al da senin samimiyetini, cesaretini görelim ve alkışlayalım'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti