Baret takmayan işçiye ceza kesilsin

Denizli İnşaat Müteahhitleri Derneği (DEİM) Başkanı Fehmi Demirten, yaptığı yazılı açıklamayla, istatistiklere göre en çok ölümlü kazaların fabrika, maden ocakları ve inşaatlarda meydana geldiğini belirtti. Demirten, inşaat sektörünün risk analizlerine göre en tehlikeli sektörlerin içine girdiğini, ancak burada da tedbirlerin uygulanmamasından dolayı sıkıntı yaşandığını açıkladı. İnşaatta yaralanmalı veya ölümlü bir kaza olduğunda hakim karşısına çıkan işverenlerin, çeşitli cezalara çarptırıldığını belirten Demirten, trafikte emniyet kemeri takmayan sürücüye ceza kesildiği gibi inşatta da baret takmayan işçiye ceza kesilmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye, dünyada en fazla iş kazalarının yaşandığı ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Demirten, hiç kimsenin hukuk kurallarına uymama lüksüne sahip olmadığını kaydetti.

"İnşaatçı kesim olarak çok tehlikeli sınıftayız" diyen Demirten, şöyle devam etti: "İnşaat işyeri kazalarında ilk sıralarda gelen sıkıntılar, kişisel koruyucu denen malzemelerin personel tarafından kullanılıp kullanılmamasıdır. Bunlar başı korumak için baret, yüksek yerlerde çalışan personel için emniyet kemeri ve özellikle de elleri, ayakları ve yüzü koruyan çelik burunlu bot, eldiven ve işin hassasiyetine göre de gözlüktür. Kazalar gösterdi ki emniyet kemeri, çok ciddi bir şekilde can kurtarıyor. Devlet, 'Bunu sizin iradenize bırakmıyorum, bunu denetliyorum. Eğer ben trafik denetimlerimde sizin bu emniyet kemerlerinizi takmadığınızı görürsem ceza yazarım' dedi ve yazmaya başladı. Personel bilsin ki, 'Kişisel koruyucu malzemeleri kullanmazsam tıpkı trafik polisi gibi ceza yazar.' Örneğin belediyenin zabıtası, örneğin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü personeli, ani baskınlarla şantiyeye gelecek ve beni eğer baretsiz görüyorsa vatandaşlık numaramı not alacak ve bana bir ceza tahakkuk ettirecek. Bu ama bir yevmiye olur, ama iki yevmiye olur, beş yevmiye olur, on yevmiye olur. Takmıyorlar, en büyük sıkıntı orada".

Demirten, birçok işyerinde kişisel koruyucular dağıtılıp eğitimler verilmesine rağmen personelin bunu uygulamak istemediğini, "Baret taktığım zaman kafam kaşınıyor" dediklerini belirterek, "Yani kafasına 12'lik bir çivinin ya da 15-20 kilo ağırlığında bir demir panonun düşmesini önemsemiyor, kaşınmasını önemsiyor. Biz şantiyeciler, müteahhitler olarak baret takmaya başladık, gördükki ilk gün, başımız bunu yadırgıyor, kaşınıyor ya da bir ağırlık hissediyor. Ancak, ikinci gün inanın o baret, vücudun bir parçası olmaya başlıyor. O sebeple bütün inşaatçı arkadaşlarıma şantiyenin kapısından girerken arabalarından baretlerini alıp, içeri girerken takmalarını öneriyorum" diye konuştu.