'Başbakan'ın oğlunu Aktütün'e gönderelim'

CHP Genel Saymanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, 15 askerin şehit edildiği Aktütün Karakolu’nun “mali yetersizlik” nedeniyle taşınamamasının Türkiye’nin yüz karası olduğunu söyledi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın 15 askerin şehit edildiği Aktütün Karakolu için taşınma kararı alındığını, ancak mali durum ve inşaat faaliyetleri nedeniyle taşınmanın henüz gerçekleşmediği şeklindeki açıklamalarının yankıları sürüyor. Orgeneral Iğsız’ın açıklamalarını değerlendiren CHP’li Özyürek, “Böylesi bir açıklama gerçekten hayret vericidir. Böylesine büyük bir bütçeden MSB’ye ayrılmış olan büyük ödenekler içinde karakolların taşınması için gerekli ödenek niçin bulunamamıştır?” dedi. Kendisinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi olduğunu hatırlatan CHP’li Özyürek, şunları söyledi:

“Meclis’ten çıkan bütçe kanununda mı bu ödeneklere yer verilmemiştir veya ödenek durumu müsait olmasına rağmen Maliye Bakanlığı tarafından ödenekler serbest bırakılmadığı için mi gerekli harcamalar yapılmamıştır? Kamuoyunun bu noktada acilen bilgilendirilmesi gerekir. Ben Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi olarak söyleyebilirim ki, TSK’nın Hükümet tarafından Meclis’e getirilmiş bütün ödenek talepleri karşılanmıştır. Buna rağmen gerekli harcamalar yapılamamışsa, mali olanak bulunamamışsa bu Maliye Bakanlığı’nın ödenekleri serbest bırakmamasından ileri gelir. Bu konuda Maliye Bakanlığına talep mi iletilmedi ya da talep iletilmesine rağmen olumlu cevap mı alınamamıştır? Türkiye’nin güvenliği o bölgede konuşlanmış askerlerimizin güvenliği açısından son derece önemli bu karakollarla ilgili gerekli mali olanakların sağlanamamış olması Türkiye için yüz karasıdır. Bu konuda kamuoyunun acilen aydınlatılması gerekir.”

Konuyla ilişkin açıklamalarda bulunan, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman ise, Aktütün Karakolu’na yapılan ve 15 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili “Bunun hesabını hem hükümet hem de askeri yöneticiler vermelidir” dedi. Arıtman yaptığı yazılı açıklamada, Aktütün Karakolu’na yönelik saldırıyla milletin yüreğine ateş düştüğünü kaydetti. Saldırı nedeniyle hükümete tepki gösteren Arıtman şunları söyledi: “Yeter artık, bunu durdurmak hükümetin görevidir. Nerede bu hükümet? Yüce Türk devletini yedi cihana böyle aciz göstermeye ne hakları var? Devletin sınırlarını korumaya yolladığımız evlatlarımızı böylesine korumasız bırakmaya kimin ne hakkı var? Bunun hesabını hem hükümet hem de askeri yöneticiler vermelidir. ‘Kanları yerde kalmayacak, terörle mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir’ sözleri bir şey ifade etmiyor. Sözün bittiği yerdeyiz. Trilyonluk zırhlı makam otoları alınacağına, Aktütün’e korunaklı bir karakol yaptırsaydınız ya. En ileri sınır karakolunun o içler acısı hali nedir öyle? Barakalar, çadırlar. Uçmasın diye üzerine taş konulmuş çatılar. Bir ülke böyle mi korunur?”

"Başbakan'ın oğlunu Aktütün'e gönderelim"

Halkın özel konuşmalarını dinlemek için milyonlarca dolar harcandığını belirten Canan Arıtman, “teröristleri niye dinlemiyorsunuz? 350 terörist sınırı geçerken istihbaratçılar öğle uykusunda mıydı?” diye sordu. Arıtman, “Başbakanın çürük raporlu oğlunu Aktütün karakoluna asker gönderelim. Belki o zaman güvenli bir karakol yapılır” dedi. “Sözde” taziyelerini bildiren yabancı devletlerin çoğunun el altından terör örgütünü desteklediğini savunan Arıtman “kabul etmeyin o sözde taziye mesajlarını, reddedin. Niye reddettiğinizi tüm dünyaya açıklayın” diye seslendi. Arıtman şunları söyledi: “Irak’ın kukla hükümeti saldırının yapıldığı Kuzey Irak bölgesinin ‘insansız bölge’ olduğunu, denetleyemediğini ileri sürmüş. Sen de ‘İnsanlı’ yapıver de görsünler. Artık hamasi nutuklar, duya duya ezberlediğimiz içi boş sözler, vaatler duymak istemiyoruz. Hangi yüzle, hangi hakla bu şehit cenazelerine gidebiliyorsunuz? Ne hakkınız var ki cenaze namazında hakkınızı helal ediyorsunuz? Esas onlar, şehitlerimiz size haklarını helal etsinler. Gidin ve asli görevinizi yapın. Bilmem kaç yüzüncü yurt dışı gezilerinizi iptal etmekle milletin yüreğindeki ateşi söndüremezsiniz. Sorumlular hesap vermelidir, bedel ödemelidir. Bir asır sonra bu millete yeniden ‘Yemen Türküsü’ söyletenler başarısızdır, gitmelidir”