"Basın üzerinden menfaat devşiriyorlar"

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Alışmışlar medya gücünü kullanarak başka şeylerin kavgasını vermeye, basın üzerinden menfaat devşirmeye... Devletin bir kurumu, yasal bir işlem yapıyor, hemen hükümete yüklenmeye başlıyorlar. Hükümete iftara atmak yerine hukuka uygun davranmayı öğrenseniz daha doğru olmaz mı?'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.02.2009 - 15:49

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Aksaray Hükümet Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, millete yüksekten, tepeden bakmadıklarını, Ankara'yı mekan, mesken tutup, Anadolu'nun, Trakya'nın, Aksaray'ın yollarını unutanlardan olmadıklarını ifade ederek, AKPi'nin fildişi kulelerde, milletten tamamen yalıtılmış sırça köşklerde değil, halkının, milletinin dizinin dibinde, gönül tahtında oturduğunu, kalbinde yer aldığını söyledi.

Halkın içinde halkla beraber olduklarını, hizipçilik, ayrımcılık yapmadıklarını, imtiyaz değil adalet ürettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu ülkenin herhangi bir şehrinde bir tek dikili ağacı olmayanlar, milletle yüz yüze gelmekten kaçınıyor. Çünkü onların millete bakacak yüzü yok. Onların milletle yüzleşmeye takati yok, mecali yok. Ankara'da koltuklarına kurulurlar, Türkiye'yi sadece televizyon ekranlarından, sadece yandaş gazetelerin sayfalarından izlerler. Onlar halkımızla Babıali'nin diliyle, İkitelli'deki yandaş medyalarının diliyle konuşurlar. Bizim farkımız burada"
 


'Halkın içine inebilmiş değiller'

Erdoğan, ''AKP'yi arayanların rantiyelerde değil, şantiyelerde bulacağını'' ifade ederek, işlerinin hizmet, güçlerinin millet olduğunu, onun dışında parola tanımadıklarını dile getirdi. Yerel seçime 37 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Beyefendiler hala halkın içine inebilmiş değiller. Çünkü bunlar muhalefet etmeyi de artık taşeron medyaya verdiler. Kapalı salonlardan çıkamadılar, yandaş meydanın çırpınışlarını görüyorsunuz değil mi? Haftalardır, aylardır partimize attıkları çamur, iftira kalmadı. Bu iftira sağanağını görünce merak ettik, 'Yandaş medya niçin hükümeti bu denli baskı altına almaya çalışıyor, sindirmeye çalışıyor' diye? Bu saldırganlıklarının altında ne yatıyor, neyi engellemeye çalışıyorlar diye? Vatandaşlarla ilgili yalan yanlış haber yapmada, hükümetle ilgili, devletin saygın kurumları hakkında, TSK, polisimiz hakkında yalan yanlış haberler yapmada gayet başarılı. Şu veya bu demiyorum, ayırt etmiyorum, kim yazıyorsa hepsi için söylüyorum. Böyle bir basın özgürlüğü olmaz, böyle bir basın ahlakı olmaz. Basın özgürlüğünden dem vurup, patronunun sesi olan, menfaatlerini kollamayı özgürlük mücadelesi sananların durumu da ibret vericidir. Basın özgürlüğünden dem vurarak, yalan yanlışı, iftirayı, çamur atmayı normal gösteremezsiniz. Medya gücünü kullanarak, haksızlığa, hukuksuzluğa, menfaat devşirmeye kalkışamazsınız. Bizim iktidarımızda bu olamaz''

Erdoğan, ana muhalefet lideri Deniz Baykal'ın da ''Bu olay bir rejim sorunudur'' dediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Allah, Allah... Biliyorsunuz Sayın Baykal'ın mesleği avukatlık. 'Ben Ergenekon'un avukatıyım' dedi. Mesleği bu, hakikaten başarılı bir avukat. Ama millet haklıyı, mazlumu savunan avukatların yanında yer alıyor, bunların yanında değil. Yandaş medyanın yandaş partisinin durumu içler acısı. Seçime 37 gün kalmış, hala tek bir proje yok, tek bir plan yok, sadece iftira kampanyası var, işi gücü iftira. Şimdi çıkmış bakıyorsunuz, kendi içlerinde birbirlerine girdiler, daha da çok gireceksiniz"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon