‘Bedevi Kadınlar’ın mücadelesi
Akbank Kısa Film Festivali için İstanbul’a gelen ve “Bedevi kadınların mücadelesinden onur duydum ve onların hikâyelerini gerçeğe mümkün olduğu kadar yakın bir dille anlatmak zorunda hissettim kendimi” diyen İsrailli yönetmen Elite Zexer ile filmlerini konuştuk.
İsrailli yönetmen Elite Zexer’in, tüm filmleri İsrail’de geçiyor. Çölde yaşamını sürdüren Bedevi kadınların yaşadıkları, zorlukları ve acıları anlatıyor genç yönetmen... Bedevi kadınları tanımaktan çok mutlu olduğunu söyleyen Zexer, “Onların çok güçlü olmaları benim de ilham kaynağım oldu” diyor.
Zexer’in Sundance Film Festivali’nden ödüllü ve bununla birlikte toplam 16 ödülü bulunan uzun metraj filmi Sand Storm (Kum Fırtınası) ve 2 kısa filmi 15. Akbank Kısa Film Festivali’nde gösterildi. Sanatçı önceki gün yaptığı söyleşide sinemaya dair deneyimlerini sinemaseverle paylaştı. Zexer ile “Bedevi Kadınları” ve filmlerini konuştuk.
‘Onlardan etkilendim’
Filmlerinizde Ortadoğu kadınlarının sorunlarını, hikâyelerini anlatıyorsunuz nasıl başladı bu serüven?
Ben İsrailliyim ve tüm filmlerim de Ortadoğu’nun bir parçası olan İsrail’de geçmektedir. İsrail’de çölde yaşamını sürdüren Bedevi kadınlarının çoğunu tanıma zevkini ve onurunu yaşadım ve pek çoğunun benim arkadaşlarım olması nedeniyle kendimi şanslı hissediyorum. Onları daha çok tanıdıkça, onlardan o kadar çok etkilendim ve onların bu kadar güçlü olmaları benim için ilham kaynağı oldu. Bu kadınların iç kuvvetleri ve ataerkil bir toplumun bağlayıcı ve sert kuralları içerisinde mevcut sınırları daha çok daha çok itmek ve yıkmak için gösterdikleri bitmez bilmez çabalar... Bu kadınların mücadelesinden onur duydum ve onların hikâyelerini gerçeğe mümkün olduğu kadar yakın bir dille anlatmak zorunda hissettim kendimi.
Ülkenizde kadınlar ne kadar özgür?
Toplumdan topluma gelenekler ve kültürler, dolayısıyla kadının sahip olduğu özgürlükler farklılaşıyor. Kendi doğduğum, yetiştiğim ve yaşadığım coğrafyaya yakın ancak çok farklı bir kültür bambaşka bir mücadeleydi Bedevi kadınların hayatı ve onların hikâyeleri bu yüzden beni kalpten etkiledi. Özgürlük, modernizm, gelenek, determinizm, anneler ve kızları, babalar ve kızları, nesillerin evrimi, aile biriminin değişimi hangi coğrafyada olursak olalım evrensel kavramlar.
‘Nuri Bilge Ceylan’ın büyük hayranıyım’
Türkiye için ne düşünüyorsunuz? Türk sinemasına ilginiz var mı?
Türkiye benim oldukça sevdiğim bir yer, keza Türk sinemasıyla da yakından ilgileniyorum. Özellikle Nuri Bilge Ceylan’ın büyük bir hayranıyım, bütün filmlerini izledim ve hepsini ayrı beğeniyorum. Fatih Akın da aynı şekilde bana gerçekten ilham veren bir yönetmen. Bunlar başta olmak üzere diğer pek çok takdir ettiğim Tük Yönetmen de var. Şerif Gören’in Yol filmi mesela, favori filmlerimden biridir. Deniz Gamze Ergüven’in Mustang filmini de ne kadar takdir ettiğimi söylemeden geçemeyeceğim çünkü çok güzel, yüreğe dokunan bir sanat eseri olduğunu düşünüyorum.
Festivalde gösterilecek filmlerinizden bahseder misiniz?
2006 yılında fotoğrafçılık yapan ve Güney İsrail’in çeşitli köylerindeki Bedevi kadınlarını fotoğraflayan anneme eşlik etmeye başladım. Bedevi halkından çok etkilendim ve uzun seneler boyunca bölgeyi ziyaret etmeye devam ettim. Süreçte Bedevi kadınlarla arkadaş oldum.
Annem ile ziyaretlerimden birinde 19 yaşında bir kızın sevdiği genç yerine sadece ailesini memnun etmek için tanımadığı bir adamla evlendirilmesine tanık oldum ve bu olay “Kum Fırtınası” filmimin çıkış noktası oldu.
Kum Fırtınası’nın çekimlerinden iki yıl önce Arapça öğrenmeye başladım, yabancı dilde ve yabancı bir kültürde uzun metrajlı bir film yapıp yapamayacağımı görmek için ilk aynı konuyu ele alan “Tasnim” kısa filmini çektim. 140’ın üzerinde festivalde gösterilen ve birçok ödül kazanan bu kısa film, Kum Fırtınası için gerekli bütçeyi toparlamama yardımcı oldu. Kum Fırtınası’nın senaryosu üzerinde dört sene boyunca çalıştım.
Peki, oyuncu kadrosunu nasıl oluşturdunuz?
Bedevi kadınlardan oluşan bir oyuncu kadrosu seçemedim çünkü oldukça muhafazakâr bir yapıya sahipler. Örneğin, Bedevi bir kadının fotoğrafı çekilirse sadece kendisi ya da çok yakın ailesi görebilir. Bu konuyu en başından beri bildiğimden Filistinlilere giderek onlara kültür hakkında bildiğim her şeyi anlattım. Dili öğrenmelerini sağladım, çünkü aynı dili farklı lehçelerle konuşuyorlar. Bu açıdan oyuncu kadromuz İsrail ve dışından toplandı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu