Belediyelere abluka

İçişleri Bakanlığı, dün sabah erken saatlerde HDP’nin 31 Mart seçimlerinde ezici bir çoğunlukla kazandığı Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine bu illerin valilerini kayyım olarak atadı. Atama kararının ardından valiler, belediyelerdeki makamlara oturdu. Bakanlığın kararının açıklanması öncesinde her üç kentte polis hareketliliği yaşandı. Belediye binaları ile eklentilerinin çevrelerine polis barikatları konuldu. Yüzlerce polis, belediyelere girerek, aramalar yaptı.

Üzerinde belediye personel kimlikleri bulunmayan hiç kimse, belediye binasına alınmazken su faturası ödemek için Diyarbakır’da belediye binasına girmek isteyen bir kadın, yine kayyım atandığını öğrenince tek başına protesto eylemi gerçekleştirdi. Bir süre polis barikatları önünde oturan kadın, sık sık “Oyumu size helal etmiyorum. Ben oyumu istiyorum. Oyumu çaldınız, zehir zıkkım olsun, kim bu kararı aldıysa Allah belasını versin. Çeteler, hırsızlar, çaldıklarınız yetmedi mi” diye tepki gösterdi. Kadın polis tarafından uzaklaştırıldı.

Mızraklı imzalamadı
Görevden alınan Selçuk Mızraklı, beraberindeki parti yöneticileri ve çok sayıda milletvekili ile sabahın erken saatlerinde belediyeye girmek istedi. Polis yetkilisi, Mızraklı ve beraberindekilerin belediye girişine “mesai başlamadığı gerekçesiyle” izin vermedi. Bu sırada belediye binasına gelen Diyarbakır Vali Yardımcısı Ahmet Naci Helvacı, Mızraklı’yı belediye binasına aldı. Bir süre binada kalan Mızraklı’ya görevden alındığına dair tebligat imzalatılmak istendi. Mızraklı, imzalamadı. Dışarı çıkıp basına açıklama yapan Mızraklı, “Bana bu iradeyi veren halk adına imzalamayı bir onursuzluk addederim” şerhi düşerek imzalamadığını açıkladı. Karara tepki gösteren Mızraklı, “19 Ağustos Türkiye’deki demokrasi değerleri, hukuk rejimi, adalet kavramı, seçmen iradesi gibi temel kavramlar açısından bir kere daha yerle yeksan edildi. Seçmen iradesi hiçe sayıldı. Bu atamalar Türkiye açısından yeni bir döneme işaret ediyor. 17 Ağustos 1999 depremi nasıl Türkiye tarihi açısından bir not düştüyse, bu da Türkiye siyaseti ve demokrasi değerleri açısından 19 Ağustos depremidir. Birikmiş küçük yapıları bile yerle yeksan etmiştir. Bu anlamda biz inandığımız demokrasi ve hukuk değerlerinde, buna karşı durmaya, hukuk çerçevesinde buna ilişkin reddiyemizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu halkın nezdinde halkın seçilmişleri bellidir. Bundan sonra bu kurumun içinde yer alacak olanlar, halk iradesine rağmen sadece o makamlara atanmışlar olacaktır. Seçmen iradesinin tezahürü olmayacaktır” dedi.

Öte yandan HDP Diyarbakır örgütü, öğle saatlerinde kayyım kararının belediye önünde kitlesel olarak protesto edileceğini açıkladı. Bir grup partili belediye önünde toplanırken, polisin de müdahalesi başladı. Polis basınçlı su ve coplarla açıklamaya katılanlara müdahale etti. Bazı katılımcılar, çevik kuvvet tarafından darp edildi. HDP milletvekili Musa Farisoğulları müdahaleden etkilendi.
HDP Diyarbakır İl Binası önünde açıklama yapan Diyarbakır Milletvekili Meral Danış Beştaş ise kayyımın halkın gözüne bakamayacağını ifade ederek “Kayyım bu kentte belediye başkanlığı yapamaz. Kapalı kapılar ardından ancak banyosunu yapabilir. 418 kişiyi alabilirsiniz ama 6 milyonu gözaltına alamazsınız” şeklinde konuştu.

‘Herkesi kucaklayacağız’
Kayyım olarak atanan Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, valilik makam aracıyla yoğun güvenlik önlemleri altında belediye binasına geldi. Vali Güzeloğlu’nun gelişiyle birlikte 125 gün aranın ardından belediyeye girişlerde yine kimlik kontrolü ve aramalar başladı, yine polis kordonu oluşturuldu. Güzeloğlu, görevi devraldıktan sonra yaptığı basın toplantısında “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını kaldıran anlayıştan ziyade biz herkesi kucaklayan olacağız” ifadesini kullandı. Güzeloğlu, “Bulunduğu pozisyonda çalışanların terör örgütüne iltisaklı olanların gereği yapılacak” dedi.

<haber-yatay:1539825,1539567,1539259,1540140,1539823,1539183>