'Ben hükümet yıkmaktan, devirmekten anlamam'
İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hüseyin Keskin, Sarıkamış'a Ergenekon örgütü adına silahlı eylem yapmak için gittiği iddiasını yalanlayarak, ''Ben hükümet yıkmaktan, devirmekten anlamam. Ertaç Giray'ı tanıdığım için buradayım'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteci Tuncay Özkan, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu tutuklu 38 sanık katıldı. Tutuklu yargılanan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Mustafa Dönmez ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, tutuksuz sanık Hüseyin Nazlıkul da hazır bulundu. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık Hüseyin Keskin'i, savunmasını yapması için kürsüye çağırarak, yasal haklarını hatırlattı. Duruşma, Keskin'in savunmasıyla devam ediyor.
Hüseyin Keskin'in savunması
İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hüseyin Keskin, davanın tutuksuz sanıklarından eski savcı avukat Ertaç Giray'ın korumalığını yaptığı iddialarının doğru olmadığını kaydetti. ''Sarıkamış'a gezmeye, tatile gittim. Başıma gelmeyen kalmadı'' diyen Keskin, babasının emeklilik davasında avukat olarak Ertaç Giray'ın yardımcı olduğunu kaydetti. Askerlik yaparken komutanı olan Kubilay Seyhan ile ağabey ve kardeş gibi bir ilişki kurduklarını ifade eden Keskin, askerliğini bitirdikten bir yıl sonra komutanını aradığını, son üç yılda da Seyhan ile 20 civarında telefonla konuştuğunu vurguladı.
Keskin, Sarıkamış'a geleceğini söylediğinde komutanının şaşırdığını ve inanmadığını dile getirerek, ''Biletimi aldım, çıktım. Bilseydim başıma gelecekleri ne gider ne de uğrardım. Bir silah yakalattım onu da Ertaç Giray'dan habersiz aldım. Ofis taşınınca silah bende kaldı. Yerine koyacaktım, koyamadım'' dedi. Komutanının kendisine iki gün kaldığı Sarıkamış'ı gezdirdiğini ifade eden Keskin, ''(Hüseyin Keskin Sarıkamış'a gelecek, suikast yapacak) diye bir şey yok. Ben kendimi yakalattım. Sarıkamış'ta poğaça almak için köşeyi dönünce silahım göründü. Polis silahın ruhsatlı olup olmadığını sordu. 'Ertaç Giray'ın adına ruhsatlı' dedim. Ben Ertaç Giray hakkında bir şey bilmiyordum. Başıma bir şey geleceğini anladım, ama bu denli olacağını bilmiyordum'' şeklinde konuştu.
Keskin, herhangi bir örgüte üyeliğinin bulunmadığını anlatarak, ''Ben suçsuzum, bir suç işlemedim. Bir hata yaptım, kabul ediyorum. Ben kötü bir şey söylemedim. Öfkem beni buraya getirdi. Ben hükümet yıkmaktan, devirmekten anlamam. Ertaç Giray'ı tanıdığım için buradayım. Sarıkamış'ta polisler üzerimi soydu ve vücudumda 'Ergenekon' dövmesi aradılar. Bir şey bulamadılar'' dedi. Hüseyin Keskin, ''Yapmadığım bir suçtan dolayı burada olmam beni yıkıyor. Ben suçsuzum'' diyerek savunmasını tamamladı. Keskin'e savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün tarafından eski ifadeleri okundu.
'Aktütün'ün intikamını alacağım demedim'
Başkan Şengün'ün, Sarıkamış Emniyetindeki ifadesini hatırlatarak, ''(Görsem vuracaktım, kesecektim) demişsin'' sözleri üzerine Keskin, ''Yok öyle bir şey. Bir öfke olarak söyledim. Yapacak değilim. Herkes söylüyor'' dedi. Çapraz sorgusu sırasında da savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Sarıkamış'taki ifadesinde, Aktütün karakol baskınından sonra vatan hainlerini öldüreceğini söylediğini hatırlattığı Keskin, ''Bana polisler 'senin yanında bulunduğun savcı Ergenekon terör örgütü üyesi, avukatlık yapıyor' dediler. Ben üye değilim. Bir tek PKK terör örgütünü bilirim. İfademi verirken de bunları öfkeyle söyledim. Bana sordukları için söyledim. Ben direkt 'Aktütün'ün intikamını alacağım' demedim'' şeklinde konuştu.
Pekgüzel'in sorusu üzerine Keskin, 2006 yılının sonunda Ertaç Giray'ın bürosunda çalışmaya başladığını belirten Keskin, bir yıl sonra ayrıldığını, ayrıldıktan sonra aldığı Giray'ın antika silahının kendisinde dört ay kadar kaldığını söyledi. Başkan Şengün de ''Hem adamın silahını alıyorsun hem de yanında çalışmıyorsun. Nasıl oluyor, izah eder misin?'' diye sorduğu Keskin, bunun meraktan kaynaklandığını savundu.
Duruşma, Keskin'in çapraz sorgusuyla devam ediyor.
Cezaevinde 2 kitap yazdı
''Mustafa Kemal'in askeri olarak asla darbeci olmam. Ben Mustafa Kemal'in devrimcisiyim. Bu bir dava değil, Türk milletine ve silahlı kuvvetlere karşı örtülü bir operasyondur'' diyen Özoğlu, kendisinin belgeli, somut kanıtlarla operasyonun nasıl yapıldığını ortaya koyacağını ifade etti.
Belgeselli savunma
Durmuş Ali Özoğlu, daha sonra, ''Dinler arası diyalog'' konulu Fethullah Gülen'in, Papa ve Fener Rum Patriği Bartholomeos'la olan görüntülerinin de yer aldığı ''Hristiyanlığın Truva Atı'' adlı belgeseli izlettirmeye başladı.
Belgeselin yaklaşık 20'nci dakikasına gelindiğinde Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, Durmuş Ali Özoğlu'na ''Bunu izlettirmenizdeki amacınız ne? Bu sizin savunmanız mı? Savunmanıza katkısı nedir?'' diye sordu.
Özoğlu da ''Biz burada bir örgüt olarak suçlanıyoruz. Ben de ara yönetici olarak suçlandım. İlk günden beri terör örgütü üyesi olmadığımı söylüyorum. Bu operasyonun emniyet ve adliyenin içerisindeki Fethullahçı bir grup tarafından yapıldığını söylüyorum. Bunu da bu CD ile somut olarak anlatacağım'' dedi.
Köksal Şengün de Özoğlu'nun ''görsel savunmam'' dediği 'Hristiyanlığın Truva Atı' isimli belgeselde, dava ile alakası olmayan birçok insanın isminin geçtiğini ve bu kişilere yönelik suçlamalar yapıldığını ifade ederek, ''Bu şekilde savunma yapmana izin veremem. Sözlü savunmanı istediğin kadar geniş şekilde yapabilirsin ancak bu şekilde görüntülü savunma yapmana izin vermiyorum'' diye konuştu.
Durmuş Ali Özoğlu'nun ''Hristiyanlığın Truva Atı'' isimli belgeselin savunması olduğunu tekrarlaması üzerine, Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün duruşmaya kısa bir ara verdi.
Aranın ardından Başkan Şengün, Özoğlu'na ''Bu nedir bize açıklar mısın? Bu sunumda sizin hiçbir katkınız yok. Suçlandığınız konulara katkısı ne? Seyrettiğimiz sunumlarda sanıklar tarafından katkı vardı. Sizinki sinema seyreder gibi'' dedi.
Özoğlu da izlettiği görüntülerin dosyada kendi delilleri arasında yer aldığını ifade ederek, ''Fethullahçı örgütün kurduğu kumpasla nasıl buraya gelindiğini anlatmaya çalışıyorum. Hiç kimseyi suçlamıyorum'' diye konuştu.
Şengün'ün, ''Savunmanızı açıklar şekilde katkıda bulunmalısınız, izah etmelisiniz. (Şu bölümde şunlar var) deyip zapta geçilmeli'' şeklindeki uyarısının ardından Özoğlu, kendisin hakkındaki iddiaların temelinin bu filmde yer aldığını belirterek, görüntülü savunmasını yeniden düzenlemek için süre istedi.
Özoğlu'nun avukatı Cavit Subaşı da müvekkilinin yazılı savunmasının yanında olmadığını belirterek, görüntülü olarak yapılacak sunumun yeniden düzenlenmesi için süre talebinde bulundu.
Başkan Şengün de bunun üzerine duruşmayı 11 Şubat Perşembe günü saat 09.00'a erteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği