'Benim Meclisim' videosu binlerce beğeni aldı (08.02.2017)

“Benim Meclisim” sloganıyla yayımlanan video film, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Meclis’in hangi şartlarda kurulduğunu anlatan bölümle başlıyor. Kurtuluş Savaşı yıllarında Meclis’in oynadığı rolün anlatıldığı videoda Meclis’in savaş şartlarında dahi denetim yetkisini kullanmaktan taviz vermediği vurgulanıyor. Anayasa değişikliği teklifiyle meclisin işlevsizleştirilmesinin eleştirildiği videoda demokrasi için Kurtuluş Savaşı yıllarındaki gibi güçlü bir meclisin kurulması, bir ülkenin kaderinin tek bir kişinin eline bırakılmaması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Videoda şu ifadeler yer alıyor:

“Benim Meclisim, memleket işgâl altındayken, sandık kurulabilen her sancaktan 5 temsilcinin Ankara'ya gönderilmesiyle açıldı. Anadolu'dan 349 mebus ses verdi Ankara'daki çağrıya. Osmanlı Meclisi'nden de 88 mebus kılık değiştirerek, zorlu ve uzun yollardan Ankara'ya ulaştı.

Anadolu'nun ortasındaki bu küçük kentte mebusları ağırlayacak kadar yatak bile yoktu. Yan yana serilen yer yataklarında, memleketin hâlini düşünerek uykuya daldılar. Her an dedikteydiler... Yastıklarının altında birer tabanca...
Fesliler, kalpaklılar, sarıklılar, kavuklular, külahlılar... Askerler, din adamları, çiftçiler, tüccarlar, gazeteciler, yazarlar... Ülkenin bir özetiydi Meclis'te toplananlar.

2'şer kişilik 54 okul sırasından ibaretti mebusların sıraları. Bir devlet, bu eski sıraların üzerinde yükseliyordu. İki sobayla ısınan Meclis, gaz lambalarıyla aydınlanıyordu.

İşte burada çizildi, bir milletin kaderi.

Konuşabilen, hesap sorabilen bu Meclis'te.

Tarih 13 Nisan 1921. Yunan Ordusu, Ankara’ya yaklaşmış. Meclis'te hararetli bir tartışma var. Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Bey, temsilcisi olduğu ilde yayımlanan Alemdağ gazetesinin yazarlarından Mithat Bey'in tutuklanmasıyla ilgili bir gensoru önergesi veriyor Meclis'e. Bolu Mebusu Tunalı Hilmi Bey itiraz ediyor: "Rica ederim, böyle bir gensoru ne oluyor?" Hüseyin Avni Bey kararlı: "Vazife oluyor, vatanseverlik oluyor." Tunalı Hilmi Bey "Cepheler de kan ağlıyor" diye itiraz edince, Hüseyin Avni Bey şu cevabı veriyor: "Susunuz çünkü bilmezsiniz. Cepheleri tutacak kanundur, adalettir."
Toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranların ateşten ateşe atlayarak kazandığı o büyük zaferi, top sesleri altında yöneten meclistir, benim meclisim.

Şimdi anayasa değişikliğiyle bu Meclis susturuluyor. Bir milletin kaderinin tek bir kişinin eline bırakılmasına, Meclis'in denetim yetkisinin elinden alınmasına, adaletin yok edilmesine "hayır" deyin!

Meclis bizim, bu memleket bizim, bu davet bizim! Hepimizin...