Bir şikâyetin perde arkası

Gezi davasında yargılanan Beşiktaş’ın etkin taraftar grubu çArşı ile Siyah-Beyazlı kulübün Başkanı Fikret Orman arasında gerginliğe neden olan, “şikâyet mektubu”nu Cumhuriyet ortaya çıkardı.

2012 yılında kulüp başkanlığına seçilen Fikret Orman, o dönemde, biraz da ‘mahalle baskısı’ nedeniyle, aralarında taraftar grubu çArşı’nın önemli isimlerinin de bulunduğu bazı taraftarları, Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet etmiş, başlatılan soruşturma kapsamı, ilerleyen süreçte patlak veren Gezi olaylarına kadar dayandırılıp iki soruşturma birleştirilmiş ve 30’u aşkın Beşiktaş çArşı üyesi, darbe ile hükümeti yıkmakla suçlanmıştı. O günlerde Fikret Orman’la taraftar grubu çArşı’nın arasını açan gelişmeler ve beraberindeki gerginlik ise Beşiktaş Başkanı’nın taraftarlar için yaptığı şikayeti geri çekmesi ile kapandı.

Yaklaşık 2 yıldır süren GeziçArşı davasında ise karar gelecek hafta açıklanacak. Anımsanacağı gibi o davada da çArşı grubu, darbe girişimi gibi ‘gerçek dışı’ suçlamalardan savcılık beyanı ile suçsuz bulunmuş, sadece çevreye zarar verme ve izinsiz gösteri yürüyüşü ile suçlanmıştı.

2012 yılındaki şikâyet!

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, 26.11.2012 tarihinde bizzat Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’ne giderek, yaklaşık 3 sayfalık bir ifade verdi ve bazı taraftarın adını vererek (Ankaralı A., A.M. ve Karagümrüklü E.) bu kişilerin kulüpten ücretsiz bilet ve yüksek miktarda para istediğini bildirdi. Bu taleplerin yerine gelmemesi halinde adı geçen taraftarların futbolcular ve diğer taraftarların can güvenliklerini tehlikeye atabileceğini de öne süren Orman, ‘şantaj amacı güden’ bu tavırdan ‘şikayetçi’ olduğunu beyan etti. İfadeyi o dönemin şube amiri S.G. alırken, Orman’ın avukatlığını ise Bursalı Osman Orhan üstlendi. Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal eden şikayetin ardından, dönemin yetkili savcıları 3 taraftarı dinlemeye aldı. Bu dinlemeler sırasında gazeteciler ve çok sayıda taraftar ile yöneticiler de dilemeye takıldı ve 30 bin sayfalık tape oluştu. İşte bu sırada patlak veren Gezi olayları ise konuyu farklı boyuta taşıdı. Taraftarların aralarında, tamamen, “yeşili ve gençliğin hakkını korumaya” yönelik görüşmeler ve şakalaşmalar, sonradan çArşı-Gezi davasında kullanılacak olan bazı konuşma kayıtlarının oluşmasını sağladı. O günlerde Lokman adlı (gizli polis olduğu öne sürülen kişi) şahıs bazı taraftarları provoke edip, Gezi olaylarını, ‘miş-muş’ türü konuşmalarla bir partiyle (CHP) özdeşleştirip, ‘falanca kişiler partiden para alıyor’ yalanlarını ortaya attı. İktidarın Gezi olaylarını çArşı grubuna fatura etme sevdasıyla iki dosya birleştirildi ve Gezi olayları öncesi yapılan bazı telefon görüşmeleri, yeni dosyaya montajlandı, tarihlerde tahrifat iddiaları ortaya atıldı.