"Biz 60'a da 120'ye de hazırız"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) belirlediği referandum tarihine ilişkin, ''Şimdi YSK bir karar verdi. Zorlama bir karar bunun da farkındayız. Neymiş 60 gün olmazmış, 120 gün olurmuş. Verdiğiniz karar hayırlı olsun diyoruz. Biz 60'a da 120'ye de hazırız'' dedi
Başbakan Erdoğan, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde lojistik merkeziyle 18 sanayi tesisinin açılışı, 9 sanayi tesisinin de temelinin atılması için düzenlenen törene katıldı.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Manisa'da tarihi bir gün yaşadıklarını, özel ve kamu sektörü eliyle yapılan yatırımlara start vereceklerini söyledi. Bugün 18 yatırımın resmen açıldığını, Alaşehir'de de Sarıkız Petrol Üretim Tesisinin uydu bağlantısı yoluyla açılışının yapılacağını belirten Başbakan Erdoğan, bugün açılışı yapılan 18 tesis için 491 milyon 255 bin liralık yatırım yapıldığını, bunun yarım milyarlık yatırım anlamına geldiğini bildirdi.
Bu yatırımlarda 2 bin 332 yurttaşın istihdam edileceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Hani ben diyordum ya 'bir kişi al yanına'... Bak bir kişi değil, işte rakam burada, çok açık, net görüyoruz. Kardeşlerimizin attığı bu adımla bir kişi değil, bak 2332 kişi 22 tesiste iş başı yapacak. Eliniz dert görmesin inşallah. Demek ki çalışınca, inanınca oluyor. Yüreğiniz yetiyorsa Manisa'ya gelin. Şu OSB'leri helikopterle yukarıdan gördüğünüz zaman gururlanmamak mümkün değil. Buradan kriz tellallarına, felaket tellallarına, karamsarlara, kötümserlere, Türkiye'nin ufkunu sisli ve puslu göstermeye çalışanlara bir çağrıda bulunuyorum: Krizin nasıl teğet geçtiğini görmek istiyorsanız Manisa'ya gelin. Türkiye'nin küresel krizi nasıl atlattığını görmek istiyorsanız Manisa'ya gelin.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) belirlediği referandum tarihine ilişkin, ''Şimdi YSK bir karar verdi. Zorlama bir karar bunun da farkındayız. Neymiş 60 gün olmazmış, 120 gün olurmuş. Verdiğiniz karar hayırlı olsun diyoruz. Biz 60'a da 120'ye de hazırız'' dedi.
Erdoğan, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen toplu açılış ve temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bir ülkenin anayasasının, o ülkenin her şeyi olduğunu belirterek, anayasanın sadece hukuki bir metin olmadığını söyledi. Anayasanın sadece kurallar koyan üst bir norm olmadığını, günlük hayatı, ülkenin bugününü ve geleceğini doğrudan; ekonomiyi, siyaseti, hukuku, dış politikayı çok yakından ilgilendiren bir metin olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Anayasa ekmeğimizle, işimizle, aşımızla doğrudan alakalı bir metindir. Ne dediler bize, 'İşle aşla uğraşmıyor bu AK Parti iktidarı, anayasayla uğraşıyor' dediler. Bunların anlayışı bu işte. Modern bir anayasamız yoksa, vizyonel bir anayasanız yoksa, hukukun üstünlüğünü savunan, insan haklarını savunan, koruyan, demokrasiyi yücelten anayasanız yoksa, hiçbir alanda ilerleme kaydedemezsiniz. Birileri çıkıyor, yoksulluk edebiyatı yaparak, 'Şimdi anayasa değiştirmenin zamanı mı' diyor. 'Türkiye'nin daha büyük meseleleri var' diyor. Bunlar anayasanın ne olduğunu bilmiyor. Bunlar Türkiye'nin meselelerine işte böyle dar, karanlık gözlüklerle bakıyor.
Ben de buradan, Manisa'dan açıkça bir daha ilave ediyorum, Türkiye'de 10 yıllar boyunca oluşmuş gelir dağılımındaki eşitsizliğin temel nedeni, mevcut anayasanın Türkiye'ye dar gelmesindendir. Ekonominin daha da büyümesinin önündeki, istihdamın, yatırımın önündeki en temel engel, mevcut anayasanın ihtiyaçları karşılayamıyor olmasındandır. Türkiye'nin büyük ülke olmasının önündeki en temel sorun, mevcut anayasanın çağdaş bir yaklaşım içinde olmamasıdır. Türkiye'nin yönetiminde, hukuk sisteminde, demokratik işleyişinde ortaya çıkan sorunların en temelinde mevcut anayasanın antidemokratik yapısı yer alıyor. İnsan haklarının gelişmesinde, demokrasinin standartlarının yükselmesinde, mevcut anayasa yetersiz kalıyor. Modern bir anayasa, demokratik anayasa, herkesi kucaklayan, herkese eşit mesafede duran anayasa, Türkiye'nin istikrarının, refahının teminatı olacaktır.''
''Ana muhalefet mahkemesi"
Başbakan Erdoğan, bugün Türkiye'de kime sorulursa sorulsun, 1982 anayasasının şikayetçi olduğunu ve değişmesini istediğini söyledi. Son genel seçimde yüzde 47 gibi rekor oy aldıklarını belirten Erdoğan, seçim öncesinde vatandaşa anayasayı değiştireceklerine dair söz verdiklerini hatırlattı. Erdoğan, ''Sizden aldığımız yetkiye uyarak anayasayı değiştirmek için girişimlere başladık. İstedik ki böyle bir önemli meselede, geniş mutabakat sağlayalım, geniş bir uzlaşma zemini oluşturalım. Ama ne yazık ki TBMM'de grubu bulunan diğer siyasi partiler bu uzlaşmaya yanaşmadılar. Uzlaşma komisyonunun içerisinde yer almadılar. Sırf biz yapıyoruz, sırf bu iktidar yapıyor diye bizim yanımıza yaklaşmadılar'' dedi.
Partilere daha taslağı vermeden ''Bunu Anayasa Mahkemesine götüreceğiz'' denildiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Neyi götürmediniz ki? Ne çıksa hepsini Anayasa Mahkemesine götürdünüz. Anayasa Mahkemesinin adını da bunlar değiştirdi. Bu CHP zihniyeti Anayasa Mahkemesinin adını, Ana Muhalefet Mahkemesi koydu. Türkiye'nin en acil, en önemli, hayati ihtiyacına kulaklarını tıkadılar, sırtlarını döndüler. Sizler de eminim televizyon ekranlarından izlediniz. Düşünebiliyor musunuz, bir Genel Başkan arkadaşlarına diyor ki, 'Siz oy kullanma kabinine girmeyeceksiniz' Nerede demokrasi? Bu ne demek? 'Ben size güvenmiyorum. Olur ya, içeri girersiniz de kabul oyu kullanırsınız' Bunun için onlara güvenmiyor. Sadece kürsüde konuşacaksınız, bu iktidara verip veriştireceksiniz, oy kullanmaya gelince kullanmayacaksınız, hani dikta, nerede demokrasi? Diktayı başka yerde arıyorlar. Dikta içinizde be. Dikta da kendilerine, arkadaşlarına oy kullandırtmayacak kadar dikta. Bakıyorsun bir başka grup. Onlar da yine aynı. Onlar da oy kullandırtmadılar. Sorduğun zaman bağırırlar, 'Partimizi kapattılar.' Eee hadi bakalım, çık meydana. Onlar da oy kullandırtmadılar. Olur ha belki gider kabul oyu kullanır. Onun için de oy kullandırtmadılar.
Bunun adı demokrasi değil, bunun adı güven değil. Ama herşeyiyle ekibimiz hem konuşulması gerekeni konuştu, hem de gidip oyunu kullandı. Kim yanındaki arkadaşlarına güveniyor, kim güvenmiyor, bunlar da iyot gibi açığa çıktı. 2 hafta boyunca Meclisi kilitlediler. Başbakan dediler, 'Devleti bıraktı, geldi, buraya karargahı kurdu. Gece gündüz burada duruyor Başbakan' Bu devletin işi değil mi? Anayasa yapmak devletin işi değil mi? Ben de bu iktidar partisinin hem genel başkanıyım, hem de Başbakanım. Buraya gelmemden daha doğal ne olabilir? Geldim. Arkadaşlarımla beraber oturdum, kuliste de oturdum, genel kurulda da oturdum. Çünkü bunu o denli önemsedim. Bu tarihi süreçtir ve biz Meclis'te de yine Başbakanlık makamımızda yine bu görevleri aksatmadan yürüttük.
Uluslararası misafirlerimiz vardı. Yabancı ülkelerden misafirlerimizle de görüşmelerimizi yaptık. Gitmemiz gereken yerler varsa, oylamalar arasında onları da yaptık. Onlar da bizi bizden daha iyi takip ediyordu. Tek özellikleri oy kullanma kabinine giremiyorlardı. Bize söyledikleri şuydu, 'Sayın Başbakan, nasıl geçiyor, nasıl durum' Adım adım takip ettiler ve ne yazık ki şunun önemini kavrayamayacak kadar bundan uzaklar ve işte hemen Anayasa Mahkemesine bunu da götürdüler. Götürsünler. Biz emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Biz görevimizi yaptık.''
Başbakan Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun referandum tarihine ilişkin karar verdiğini belirterek, ''Şimdi Yüksek Seçim Kurulu bir karar verdi. Zorlama bir karar, bunun da farkındayız. Neymiş 60 gün olmazmış, 120 gün olurmuş. Verdiğiniz karar hayırlı olsun diyoruz. Biz 60'a da, 120'ye de hazırız'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- 'Akşener'in görevi kesinleşti' iddiası
- 'Müjde'ler belli oldu!
- Karadeniz'de şiddetli deprem
- Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat'a gözaltı!
- İmamoğlu'ndan flaş 'Akpolat' açıklaması
- Özel'den gözaltı sonrası ilk açıklama
- Bakandan asgari ücret ara zam mesajı!
- Köprü ve otoyol geçiş fiyatlarına zam!
- Tonlarca patates toplatılıp imha ediliyor
- Avukat kadın, 12. katın balkonunda intihara kalkıştı!