"BM İsrail-Filistin Barış sürecine destek çağrısı" toplantısı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Ataköy'deki Sheraton Oteli'nde düzenlenen, "İşgalin Sona Erdirilmesi ve Filistin Devleti'nin Kurulması" temasının ele alınacağı "BM İsrail-Filistin Barış Sürecine Destek Uluslararası Toplantısı" başladı.

Toplantının açılış oturumunda konuşan Davutoğlu, bu önemli toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Uygulanması Komitesi'nin toplantı için İstanbul'u seçmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Milletler, kültürler, medeniyetler arasında vazgeçilmez haklar olduğunu ve bunların her yerde korunması gerektiğini de ifade eden Davutoğlu, "2 tane önemli insan hakkı vardır. Bunlardan biri güvenlik, diğeri de özgürlüktür. Filistin'de bu iki hak da risk altındadır" dedi.
Filistin ve Filistin halklarının durumuna işaret eden Davutoğlu, orada yaşayan çocukların geleceğe dair algılarının İstanbul, Tel Aviv, Berlin ya da New York'ta yaşayan çocuklarla aynı olmadığını söyledi.

Bu çocukların geleceklerinin, güvenlik ve özgürlüklerinin taahhüt altına alınması gerektiğini de anlatan Davutoğlu, oradaki insanların tarih boyunca orada yaşadığını da anımsattı.

Bosna'daki halkların hakları nasıl korunduysa Filistin halkının da haklarının korunmasının zorunluluk olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Dışişleri Bakanı titrinden önce bir insan olduğunu ve çözüm için insani bir konu olarak bu soruna bakılması gerektiğini anlattı.

Gazze'de izolasyon altında yaşayan insanların hiçbir hakkı bulunmadığını da ifade eden Davutoğlu, "Orası modern bir getto. Biz Türkiye olarak getto fikrine karşıyız. Türkiye, tarih boyunca bu tür gettolarda yaşayanlara kucak açtı" dedi.

Davutoğlu, Osmanlı Devleti'nin İspanya'dan kaçan Musevilere kucak açtığını anımsattı.
Bütün Filistinlilerin diğer tüm dünyadaki insanlarla aynı haklara sahip olması gerektiğini düşündüklerini ve Türkiye olarak Filistin'deki çocuklar ve hakları için çalışmaya devam edeceklerini anlatan Davutoğlu, Filistin halkının sadece bireylerden oluşmadığını ve bir milleti de oluşturduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, bu milletin de onurla yaşama hakkı bulunduğunu söyledi.

Ahmet Davutoğlu, Filistinlilerin, 60 yılı aşkın bir süredir düzgün bir milli kimlikleri olmadan yaşadıklarını da dile getirerek, Filistin halkının da bir devlete ait olmayı hak ettiklerini kaydetti.
 

"İKki devletli çözüm"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasında şunları ifade etti:

"Filistin ve İsrail arasında yeni bir barış oluşması gerekiyor. İki devletli çözüme ulaşılması gerekiyor. Bunun için de Filistin'deki devlet kurumlarını güçlendirmeliyiz. Filistin'de milli bir uzlaşma için onların da birleşmesi, ulusal bir uzlaşı içinde hareket etmesinin zamanı geldi. Çok yakında barışa kavuşulduğu zaman bölgede Filistin Devleti'nin de güçlü kurulmalara sahip olması gerekiyor.

Filistin Devleti'nin, yarı devlet, yarı topluluk durumunda kalmaması gerekiyor. Bu statüko devam edemez. Bir Filistin devleti olmalıdır. Bu devletin güçlü bir ekonomisi, bölgesel bütünlüğü ve toprak bütünlüğü sürekli olmalıdır. Eğer bunlar gerçekleşmezse, maalesef bölgedeki çalkantı devam edecektir. Biz daimi bir çözüm istiyoruz."

İsrail ve Filistin arasında 3-4 yılda bir barış süreci başladığını ve daha sonra sona erdiğini anımsatan Davutoğlu, bu sefer barışın sağlanması gerektiğini ifade etti.
 

Orat Doğu Bölgesi

Davutoğlu, Orta Doğu bölgesinin zengin bir kültürel mirasa sahip olduğunu ve ekonomik anlamda da önemli doğal kaynaklara sahip bulunduğunu ifade ederek, ayrıca bölge ülkelerindeki siyasi istikrarsızlıklara işaret etti.

Bölgedeki sorunların hepsinin merkezinde Filistin konusunun bulunduğunu belirten Ahmet Davutoğlu, Filistin konusunun bölgede psikolojik bir sıkıntıya neden olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Biz etrafımızda, hem Orta Doğu'da hem de Kafkasya'da istikrarlı, gelişmiş, refah içerisinde bir bölge oluşturmak istiyoruz" dedi.

Bölge ülkeleri için ilkelerinin herkes için güvenlik, üst düzey siyasi diyalog, ekonomik olarak bir arada çalışmak ve kültürel saygı olduğunu da anlatan Davutoğlu, buna önem verdiklerini belirtti.

Kudüs konusuna da değinen Davutoğlu, "Kimse 'Kudüs Musevi şehridir, şunun bunun şehridir' diyemez. Kudüs insanlığın şehridir" dedi.

"Filistin sorunu çözülmeden birçok Arap ülkesinin hep meşruiyet adına sorular soracağını" da anlatan Davutoğlu, "Filistin sorunu sadece Filistinlilerle sınırlı değil. Bölgemizdeki hiçbir demokratik ülke de Filistin halkının taleplerine sessiz kalamaz" diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu, "Artık Filistin sorunun çözümünün zamanı gelmiştir. Artık yeter! Bölgemizin refaha ve barışa ihtiyacı var. Refah ve barış içinde yaşayan bir Filistin'e ve diğer halkların yaşadığını yaşayan bir Filistin halkına ihtiyacımız var" ifadesini kullandı.

Dünyanın Filistin sorununun çözümü için uğraştığını belirten Davutoğlu, bunun temelinde de insani nedenlerin bulunduğunu söyledi.

Davutoğlu, Kudüs'ün bütün Hristiyanlar, Museviler ve Müslümanlar için sembolik bir şehir olduğunu ifade ederek, "Ben Müslüman olarak Kudüs'e gittiğim zaman, hem İsa hem Musa hem Muhammed'i aynı anda hissedebiliyorum. Herkesin oradaki kültürel mirasa sahip çıkması gerekiyor. Kudüs, global barışın ya da global savaşın temsilcisi olacak. Hepimiz bunun farkında olmalıyız. Kudüs'ün tarihi dini ve kültürel karakterini değiştirmeye kalkmamalıyız" diye konuştu.

Osmanlı döneminde 400 yıl boyunca Kudüs'te halkların ve dinlerin birlikte hiçbir gerginlik olmadan yaşadığını da anımsatan Davutoğlu, "Ben iyimserim. Biz barışı Filistin'e getireceğiz ve kalıcı, işlev gösteren bir Filistin Devleti'ni inşa edeceğiz" dedi.
Davutoğlu, yakınlarda böyle bir toplantıyı Kudüs'te düzenlemeyi ve barış için tüm çalışanların orada bir araya gelmesini ümit ettiğini de söyledi.