Boğduğu eşinin cesediyle uyumuş

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ndeki işlemleri biten S. A., bugün öğle saatlerinde ise Bakırköy Adalet Sarayı’na getirildi. S.A., “Yakın akrabayı öldürmek” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

S. A.’nın sorgusunu yapan Cumhuriyet Savcısı Muhittin Bayırköylü, ifadesini aldığı Aydın’ı tutuklanması talebiyle Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. Hakimlik sorgusunda Zehra Aydın ile 3 ay önce evlendiğini söyleyen S.A., “Evliliğimizin ilk bir haftası iyiydi, bir sıkıntı yoktu. O’nun da benim de ikinci evliliğimiz idi. Bir haftadan sonra tavırları değişti, bana hakaret etmeye başladı” dedi.

Eşinin evdeyken iki kez alkol aldığını savunan S. A., ifadesinde şunları söyledi:

“Alkol alınca kapıya ve cama çıkarak bağırıyordu. Sinir hastalığı vardı. Kalp hapı kullandığı için içmesini istemiyordum. Yaklaşık bir ay önce halam beni çağırdı, Zehra’yı birisiyle gördüğünü söyledi. İlk evliliğimden sonra bari ikinci evliliğim devam etsin diye duymazlıktan geldim. İşten eve gelince telefon ile sürekli oynuyordu. Banyoya giriyordu 15-20 dakika çıkmıyordu, odaya girip çıkmıyordu. Bana sürekli saldırarak darp ediyordu. Ben olay 20.30 sıralarında eve gittim. Kendisi oturma odasında oturuyordu. Nasılsın dedim, ‘sana ne’ diye cevap verdi. Yemek yiyelim dedim, yanına oturdum, yine alaycı şekilde gülüyordu. Telefon ile oynuyordu. Bunun üzerine mutfağa girerek kendime yiyecek hazırladım. Yanına döndüm, televizyon seyrediyordu, telefonu ile meşgul oluyordu.”

Böcek ilaçlama işi yaptığını belirten S. A., ifadesini şöyle sürdürdü:

“3 aylık evliliğim süresince güvenim sarsıldı, evde duran böcek ilaçlama malzemelerini kullanarak beni zehirleyeceğini düşünüyordum. Çünkü bana ‘seni öldürteceğim’ diye sözler söylüyordu. Benimle çıkar amaçlı evlendiğini, 3 çocuğu olduğunu, ailesinin baskısından kurtulmak için evlendiğini söyledi. Önce o ardından ben yatak odasına geçtik. İçmek istediğini söyledi. İzin vermedim, ‘sen kimsin’ dedi ve küfür etti. Üzerime çok geldi. Ben de elimi yüzümü yıkamak ve sinirimin yatışması için banyoya gittim, arkamdan geldi ve fark etmediğim bir anda beni darp etti. Yüzümün sağ tarafını, boynumu, bileklerimi tırmaladı. Engel olmaya çalıştım, mutfağa doğru giderek eline bardak aldı. Elinden bardağı aldım tekrar bana darp uygulamaya başladı. Kendisini ittim, yere düştü ve bağırmaya başladı. Susmasını istedim, ağzını kapattım. O anda şuurumu kaybettim, kendime geldiğimde ellerim eşimin boynundaydı. Ağzından köpük gelmişti. Bayıldığını düşündüm. Köpüğü silerek yatağa götürüp yatırdım. Yanına ben de yattım, sabah uyandığında ellerinin soğuk olduğunu, nabzının atmadığını fark ettim. Ancak ben bayılmış sanıyordum. Hatta 2-3 kez kalkmasını istemişim. Öldüğünü fark ettim, evden çıkarak naftalin aldım, çünkü cenazenin kokmasını istemiyordum. Bir tane bıçak alarak şişmesin diye üzerine bıraktım. ‘Benim biraz işim var, namusumu temizledim, o işi halledip teslim olacağım’ şeklinde bir not bıraktım. Ertesi gün Bayrampaşa’da bir otelde kaldım. Pazartesi sabahı patronuna, eşimin rahatsız olduğunu, işe gelemeyeceğini söyledim. Salı akşamı otobüse binerek Nevşehir’e gittim, eski eşimi aradım, çocuklarımla görüştüm. Kardeşimi aradım, durumu anlattım. Ankara’ya döndüm. Çankaya polis merkezine teslim oldum.”

Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimi Şahsuvar Koçak, S. A.’yı, “Yakın akrabayı kasten öldürme” suçundan tutuklayarak cezaevine gönderdi.