Bolivya'da ABD destekli darbe hükümeti yandaşlarını sokağa çıkardı

Bolivya'da ABD destekli darbenin ardından yönetime gelen Añez hükümeti, genel seçimlerin ertelenmesine karşı ülkenin üç bölgesinde süren eylemlere karşı aşırı sağcı paramiliter güçler gönderdi.

soL Haber Portalı’nın Telesur'dan aktardığı habere göre, insan hakları örgütleri, barikatları savunan sivilleri yaralayan saldırgan sağcı çetelere karşı uyarıda bulundu.

Öte yandan Bolivyalı kamu denetçisi Nadia Cruz, Bolivya polisinin barikatları ortadan kaldırmak amacıyla sivil görünümlü paramiliter bir forma büründüğüne ilişkin İnter-Amerikan İnsan Hakları Komisyonu'na ve BM İnsan Hakları Şefi Michelle Bachelet'e bildirimde bulundu.

Cruz, bu paramiliter grupların La Paz kentinde Yüksek Seçim Mahkemesi önünde açlık grevinde olan gençlerin bulunduğu Abaroa meydanında görüldüğünü kaydetti.

Sivil görünümlü grubun polisin bölgede bulunduğu sırada protestoculara tehditlerde bulunduğu belirtildi. Grubun bölgedeki basın mensuplarını da tehdit ettiği aktarıldı.

ULUSLARASI ÖRGÜTLERE ÇAĞRI

Bolivya İnsan Hakları Örgütü, söz konusu paramiliter gruplara tepki göstermeleri için uluslararası örgütlere çağrıda bulundu.

Ülkenin Santa Cruz bölgesindeki Samaipata ilinde de polis, benzer sağcı paramiliter gruplarla işbirliği yaparak 61 protestocuyu gözaltına aldı. Tutuklanan ve serbest bırakılanlar arasında işkence görenler ve polis tacizine maruz kalanların olduğu aktarıldı. 40 kişinin halen "siyasi tutuklu" olarak hapiste tutulduğu bildirildi.

Cochabamba kentinde de "Cochala Genç Direniş" adlı bir aşırı sağcı grubun barikatları kuşattığı ve motorsiklet ve diğer taşıtlarla protestocuları tehdit ettiği kaydedildi. Saldırgan grubun bazuka tipi silahlar taşıdığı görüldü.

Sosyalizme Doğru Hareket'in (MAS) devlet başkanı adayı Luis Arce, Cochabamba'da yaşananların darbe hükümetinin arkasında olduğu sağcı grupların nefretini ve saldırganlığını yansıttığını söyledi.

Kamu Denetimi Ofisi, yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamada, Bolivya polisi, bhükümet ve başsavcılıkların olaylara yönelik inceleme başlatılması yönünde gerekli adımların atılmasını talep etti.

Darbe hükümetinin içişleri bakanı Arturo Murillo da, protestoculara yönelik tehditlerini sürdürüyor. Murillo, protestocuların kurduğu barikatlara "önümüzdeki saatlerde" son vereceğini öne sürdü.

ABD destekli darbenin liderlerinden olan Fernando Camacho da, Añez'e yolladığı bir açık mektupta, protestoların bitirilmemesi durumunda Morales karşıtı protestolarda yer alan aşırı sağcı grupları sokağa göndereceğini söyledi.

SEÇİM KRİZİ

Bolivya'da Yüksek Seçim Mahkemesi (TSE), iptal edilen 20 Ekim genel seçiminin 3 Mayıs'ta yapılacağını duyurmuş ancak koronavirüs salgını nedeniyle 6 Eylül'de yapılmasını uygun görmüştü.

Yeni seçim tarihi 9 Haziran'da Bolivya Çokuluslu Yasama Meclisinden (ALP) geçmesine rağmen sağcı Devlet Başkanı Jeanine Anez, salgını gerekçe göstererek tasarıyı onaylamamış ve Senatodan seçimlerin öngörülen tarihte düzenlenmesinin halk sağlığını tehlikeye atmayacağına dair bilimsel rapor istemişti.

Bu durum, başta Morales'in liderliğindeki Sosyalizm Hareketi Partisi (MAS) olmak üzere ülkedeki siyasi çevrelerce eleştirilmiş ve "Anez'in, geçici devlet başkanlığını bırakmak istememesi" yorumlarına neden olmuştu.

Anez, 22 Haziran'da, salgın nedeniyle seçim tarihini onaylamak istememesine rağmen bu tarihi, geçen ekimdeki seçimi kaybeden Carlos Mesa ve eski Devlet Başkanı Morales'in baskıları nedeniyle onayladığını açıklamıştı.

TSE, 23 Temmuz'da Kovid-19 salgınını gerekçe göstererek genel seçim tarihini ikinci kez 18 Ekim'e ertelendiğini açıklamış ve bu durum Morales'e yakın çevreler tarafından reddedilmişti.

BOLİVYA’DA NE OLMUŞTU?

Bolivya'da 20 Ekim'deki seçimleri ilk turda kazanan Evo Morales, hile iddialarıyla sokaklara çıkan ABD destekli sağcıların şiddet eylemlerine dönüşen protestoları, polisin isyanı ve ordunun istifa çağrısı ardından 10 Kasım'da istifa etmiş ve siyasi sığınmacı olarak önce Meksika'ya, ardından da Arjantin'e gitmişti.

ALP'nin üst kanadı Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı muhalif Jeanine Anez'in devlet başkanlığı görevine getirildiği Bolivya'da, çoğunluğu yerlilerden oluşan Anez karşıtlarının günler süren protestolarında 30'dan fazla kişi hayatını kaybetmişti.