Bu nasıl kinmiş
Gezi direnişçileri aynı koğuşa konuldukları tecavüzcülerin, katillerin baskısı altında.
Gezi Parkı eylemlerine katıldıkları iddiasıyla İstanbul’da tutuklanan 8 kişi, cezaevinde adli koğuşa konuldu. Ağır cezalık mahkûmlarla aynı koğuşta kaldıkları için psikolojik baskı gören 8 kişi gerçek kimliklerini ve Gezi olayları nedeniyle tutuklu olduklarını gizliyorlar. Tutuklulara zorla oruç tutturuluyor, gece nöbetine mecbur bırakılıyor bulaşık-temizlik gibi işleri yapmak zorunda kalıyorlar. Avukatların, hepsinin aynı koğuşta kalması ya da Silivri Cezaevi’ne siyasi mahkûmların yanına nakledilmesi için yaptığı başvurulardan henüz bir sonuç çıkmadı.
6 Temmuz Cumartesi günü Taksim’de gözaltına alınan 8 kişi, halkı isyana kışkırtmak, polise mukavemet ve 2911 sayılı gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefetten tutuklandı. Tutukluların baro tarafından atanan gönüllü avukatlarından Elif Çalışkan, 8 kişinin de aynı cezaevinde farklı koğuşlarda cinayet ve tacavüz davalarından mahkûm olmuş ağır cezalık kişilerle birlikte kaldıklarını söyledi. Metris Cezaevi’nde siyasi mahkûm olmadığını, bu yüzden 8’inin birlikte kalması ya da Silivri Cezaevi’ne nakilleri için gereken başvuruları yaptıklarını aktaran Çalışkan, “Koğuşlarının değiştirilmesini istemelerine karşın deşifre olmaktan korktukları için bunu dile getirmeye bile çekiniyorlar” dedi.
Mektup bile yazamıyorlar
Çalışkan, 8 tutuklunun mektup hakkını kullanamadığını, oruç tutmaya zorlandığını, koğuştaki bütün işlerin kendilerine yaptırıldığını, uyurken yataklarının altlarından çekildiğini, geceleri nöbet tuttuklarını anlattı. Çalışkan “İnanılmaz bir baskı altındalar. Polise karşı geldikleri için tutuklandıklarını söylediler herkese. Kendilerine çok kötü davranıyorlar. Şu an gölgelerinden bile korkar hale gelmiş durumdalar” diye konuştu.
8 kişinin de henüz şüpheli durumunda olduğunu ve suçun niteliği gereği adli koğuşa konulmalarının teammüllere aykırı olduğunu vurguladı. Henüz deliller toplanmadığı için iddianamenin bile hazırlanmadığına dikkat çeken Çalışkan, tutuklama karanının hâkimin en son vermesi gereken karar olduğuna vurgu yaptı. Çalışkan delilleri karartma ve kaçma şüphesi bulunmamasına karşın verilen tutukluluk kararını eleştirerek “Karara yaptığımız ilk itiraz hemen reddedildi. Başvuruyu sabah yaptık, öğlen karar çıktı. Dosyayı bile incelemediler” dedi.
Günah keçisi mi olduk?
Geçen hafta meslek odası yöneticisi 12 kişinin tutuklanma istemiyle sevk edildikleri mahkeme tarafından serbest bırakılmalarının tutuklu durumdaki 8 kişiyi büyük bir umutsuzluğa düşürdüğünü de dile getiren Çalışkan, “Aynı hukuk, aynı yasa değil mi? Neden herkese eşit uygulanmadı. Unutulduklarını, günah keçisi olarak seçildiklerini düşünüyorlar. Psikolojileri çok kötü durumda. Hukukun bittiği yerdeyiz” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı